Alparslan Kuytul Hocaefendi: Laikliğin Ortaya Çıkmasının Sebebi Hristiyanlıktır

Papa'nın kendisi Vatikan şehir devlet başkanı statüsünde olduğu halde, "devlet laik olmalı, dini devletlerin sonu kötü oluyor" şeklinde yaptığı açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu soruya kızan Hocaefendi; “Şimdi Papa bu lafları kendi dinine söylesin. Evet, Avrupa için laiklik kilisenin baskısından ve yanlışlarından kurtulmak için bir çıkış yoluydu. Ama kimse bunu bizim dinimiz için söyleyemez” dedi.

Eklenme Tarihi: 24 May 2016
5 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Alparslan Kuytul Hocaefendi: Laikliğin Ortaya Çıkmasının Sebebi Hristiyanlıktır

Alparslan Kuytul Hocaefendi 20-05-2016 günü yaptığı tefsir dersi sonrası kendisine sorulan şu soruya çarpıcı cevaplar verdi.

Papa'nın kendisi Vatikan şehir devlet başkanı statüsünde olduğu halde, "devlet laik olmalı, dini devletlerin sonu kötü oluyor" şeklinde yaptığı açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu soruya kızan Hocaefendi; “Şimdi Papa bu lafları kendi dinine söylesin. Evet, Avrupa için laiklik kilisenin baskısından ve yanlışlarından kurtulmak için bir çıkış yoluydu. Ama kimse bunu bizim dinimiz için söyleyemez” dedi.

“Vatikan bir devlet gibi kabul ediliyor. Vatikan lideri papa bir devlet başkanı olarak karşılanıyor. Türkiye’ye geldiği zamanda devlet başkanı protokolü uygulanır. Hâlbuki yanlış değilse 44 dönümlük araziden ibarettir Vatikan denilen. Bunu devlet olarak kabul ettiriyorlar dünyaya, Vatikan’ın başkanı Papa devlet başkanı olarak karşılanıyor. Bu Müslümanlar için bir utançtır. Şimdi bu adam devlet laik olmalı demiş. Bundan iki önceki Papa Jampol (ölen Papa) da bunun tam tersini söylemişti. “Dünyadaki dinsizliğin sebebi laikliktir. Laiklik diye diye insanlar dinsizleşti. Ahlak diye bir şey kalmadı” demişti. O da laikliği suçlamıştı. Yani Papadan Papaya fark var demek ki. Zaten bunlar her sene dinlerini değiştiren adamlar. Her konsil de karar alıyorlardı bunlar. Konsiller toplanır bunların konsillerin de büyük âlimleri kararlar veririler, yeni bir ilah bile bazen keşfettikleri oluyordu. Yani 325 senesine kadar Hz. İsa’nın Tanrılığı konusunda kesinleşmiş bir şey yoktu, 325’te konsilkararıyla Hz. İsa’nın tanrılığına onlar karar verdi. 50-60 sene sonra tekrar toplandılar bir tane daha ilah bulduk dediler, o da kutsal ruhtur dediler. Bir kısmı Hz. Meryem de ilahtır dedi, bir kısmı Tanrının kaynanası vardır dedi. Velhasılı kelam bunlar zaten ara ara dinlerini de değiştiriyorlar. Mesela yedi büyük günah ile ilgili Vatikan geçenler de açıklama yapmıştı; yedi büyük günahı değiştirdiler. Yedi büyük günahın şeklini şemailini de ona verilecek olan cezayı da değiştirmişlerdi. Bunlar zaten değişikliği seviyorlar yani. Baştan beri böyle geldi zaten. “Elleriyle yazıyorlar sonra Allah katından diyorlar.” Bunlar bu. O yüzden o papa başka bu papa başka bir şey söyleyebilir. “Dini devletlerin sonu kötü oluyor” demiş Beyefendi. Hâlbuki o senin dini devletinin sonu. Senin kilisen, zamanında devletin başına belaydı. Senin kilisen zamanında üniversitenin başına da belaydı. Senin tarihinde var bilimle çatışma bizim tarihimizde yok. Kur’an bilimin önünde gitti, bilime de ışık tuttu. Müslümanlara oku dedi, tefekkür etmez misiniz, araştırma yapmaz mısınız, neden gezmezsiniz dedi. Bizim kitabımız hiçbir zaman üniversite ile çatışmadı. Senin kitabın bilimle çatıştı. Çünkü elinle yazıyordun, Allah katından diyordun yanlışlığını bilim adamları ortaya çıkarıyordu. Ondan sonra bilim adamlarını engizisyon mahkemelerinde idam ediyordun. Senin o dini devletlerin sonu kötü oluyor dediğin işte bu. Yanlış din elbette ki devlete müdahale ederse sonu kötü olur. Senin o yanlış dinin elinle yazdığın yanlış din sadece devlete değil bilime de müdahale ediyordu. Dünya dönüyor diyenleri idam ediyordu senin kilisen. Bizim âlimlerimiz öyle bir şey yapmadı. Benim tarihimde cami ile üniversite çatışması yok. Benim tarihimde senin tarihinde olan şey yok. Senin kilisen devletle anlaşıyordu, uzlaşıyordu, devlete dahi faizle borç veriyordu, devleti bile sömürüyordu. Kiliseye göre hâlbuki faiz haram olmalıydı. Faiz bütün kitaplarda haram kılınmıştı…

Dinde ruhbanlık var hayatı zehir ediyor insanlara evlenme, yeme, içme, çalışma. Dinde teslis var 3 tanrı inancı saçma sapan. Bunlar insanları dinsiz yaptı. Bunlar yetmez gibi bir taraftan da bilim adamlarını idam eden bir kilise. Bunları görünce insanlar dediler ki din bir şeye karışmasın. Din kilise de Allah ile kul arasında bir irtibat, bir ilişki o kadar. İnançtan ve ahlaktan ibaret, ibadet bile kalmadı. Böyle bir din meydana getirildi. Şimdi Papa bu lafları kendi dinine söylesin. Evet, Avrupa için laiklik kilisenin baskısından ve yanlışlarından kurtulmak için bir çıkış yoluydu. Avrupa laik olmak zorundaydı. Çünkü o dinden kurulmak zorundaydılar.

Ama İslam için bunu söyleyemezsin. İslam hükmetti asırlarca, kıtalar gezdi, farkı memleketlerde farklı ırklar üzerinde tatbik edildi ve medeniyetler kurdu ve doğruluğunu ispatladı bütün çağlara bütün mekanlara bütün toplumlara uygun olduğunu ispat etti. Hiçbir zaman da bilimle çatışmadı. Hiçbir zamanda devlete hükmettiği yıllarda devletin zalimleşmesine izin vermedi…

Dini devletlerin sonu kötü oluyormuş onu sen kendi dinine söyle. Senin dinin elbetteki devleti mahvetti, bilim adamlarını da katletti. Sen onu kendine söyle. Şimdi bazıları kalkıp da bak papa da böyle söylüyor demeye kalkışmasınlar önceki papada laiklik dinsizliğe sebep oldu, ahlaksızlığı, cinayetleri, intiharları, terörü çoğalttı demişti. Bu papanın sözü işlerine gelince bunu söyleyecekler. Ama bu papanın sözü kendi dini için doğrudur. Bizim tarihimizde böyle bir olay yoktur. Biz dinimize sarıldığımız asırlar da mı daha güçlüydük, daha ahlaklı hem dünyada daha başarılı, şimdi mi? O zaman daha güçlü değil miydik? Din devletiydi Osmanlı. Dini devletlerin sonu kötü oluyormuş. Dine uydukları müddetçe Allah onlara güç kuvvet verdi ve adaleti tesis ettiler.Ne zaman çöktü dinden uzaklaştıkları zaman. Din devleti olmaktan çıktığı zaman. Zevk sefa devleti, laik bir devlet olduğu zaman. Aslında Osmanlı son zamanlarında özellikle laikleşmişti ondan sonra çöktü…

Devleti idare eden padişah ama İslam’ı bilmez, bir hutbe bile veremez. Namazı kıldıramaz ama devleti idare eder. İşte bu laikliktir. Devlet ayrı din ayrı. Osmanlının son zamanlarında özellikle bu daha fazla belirginleşti. Eski padişahlar çocukken de İslami eğitim alıyorlardı. Hem nizam hatası var babadan oğula geçen sistem yanlış, hemde ilim sahibi olmayanlar padişah olunca elbette ki çökecek başka ne olacak. Din devletinin sonu kötü değil, aksine Osmanlıyı ele alırsanız Osmanlı dinine bağlı olduğu zamanlarda dünya devleti. Ama cahil padişahların elinde kaldığı zaman çöktü…

Ve Hristiyanlık gibi bir dinin hükmü altında olması elbetteki devleti iyiye götürmez. Asırlarca bilim adamlarını idam eden bir Hristiyanlık. Elbette sonucu iyi olmaz. Ama bunu İslam için kimse söyleyemez. Tarihimiz meydandadır.”

Papa'nın kendisi Vatikan şehir devlet başkanı statüsünde olduğu halde, "devlet laik olmalı, dini devletlerin sonu kötü oluyor" şeklinde yaptığı açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?