Alparslan Kuytul Hocaefendi dün akşam tefsir dersi sonrası yöneltilen “İfade vermek için savcılığa gittiğinizi sosyal medyadan duyduk. Son durum hakkında bize bilgi verebilir misiniz?” sorusuna verdiği cevapta kendisini mahkemeler yoluyla susturmaya çalışanlara;“Ne yaparsanız yapın hakkı konuşmaya devam edeceğim” diyerek tavrını net bir şekilde ortaya koydu. “Onlar, beni mahkemelerle uğraştırarak susturmak istiyorlar. Üst üste dosyalar, mahkemeler gelmeye başlıyor."
Hocaefendi’nin Mersin’de yaptığı, son dönemde memlekette zulmün iyice arttığına değindiği konuşmasında gidişattan sorumlu tuttuğu AK Parti Hükümeti hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunarak AKP’nin adının ‘ZKP: Zulümle Kalkınma Partisi’ olarak değiştirilmesi gerektiğini vurgulamıştı. Ayrıca bu konu ile ilgili video, birçok haber sitesi dahil sosyal medyada yayılarak Türkiye gündeminde büyük yankı uyandırmıştı.
Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin açıklaması şu şekilde;
Ben Bunları Yayınlayacağım. Vicdan Sahipleri Kendileri Karar Versinler
Ben neden ülkede dinsiz komiteler var demişim. Ne var bunda? Dinsiz yok mu bu ülkede? Ne var bunda? İşte bu halkı bölmekmiş, kine teşvik etmekmiş. Kin ve düşmanlığa tahrikmiş. Herkes böyle konuşuyor. Ne var bunda? Normal bir konuşma bu. Bu ülkede dinsiz de var, dindar da var. Kim bunu inkâr edebilir. Adam zaten ben dinsizim diyor. Bunda bir şey yok ki. Böyle eften püften şeyler. Ben bunları anlatacağım, yayınlayacağım. Verdiğim ifadeleri de, onların sordukları soruları da, bana yaptıkları ithamları da yayınlayacağım. Vicdan sahipleri kendileri karar versinler. O cümlede ne var? Demokrasi diyorsun ben görüşümü söylemişim o kadar. Halkı kin ve nefrete tahrik etmişim. Herhalde o kadar tahrik etseydim bizim arkadaşlarımız birilerini öldürmüşlerdi şimdiye kadar. Tahrikmiş. İşin kolayını bulmuşlar, 3-5 tane madde koymuşlar kanunlara onunla herkesi itham ediyorlar. O maddeler özellikle konulmuş. Herkesi susturmanın yolu o maddeler. Halkı kin ve nefret tahrik ve aşağılama. Böyle bir kanun koyuyor istediği adamı onunla itham ediyor. İstiyorlar ki kimse konuşmasın. Onlar diyor ki; herkesi susturduk sen niye susmuyorsun? Herkes kendinden mesul. Susanlar Allah’a hesabını verecekler. Susanlar bitecekler.
Hocaefendi mahkemelerle uğraştırılarak hizmetine engel olmak istediklerini ancak onların bir planı varsa Allah’ın da bir planı olduğunu hatırlattı.
Onlar beni mahkemelerle uğraştırarak hizmetime engel olmak istiyorlar. Belki de Allah bu şekilde hizmetimizi büyütmek istiyor. Onların bir planı varsa Allah’ın da bir planı var.
Hocaefendi sosyal medyada büyük yankı uyandıran ZKP açıklamasının ardından bu mahkemelerin gelmeye başladığını onlar zulmettikçe ZKP demeye devam edeceğini söyledi ve tövbeye davet ederek eğer tövbe etmezlerse Allah’ın tokadını yiyeceklerini ifade etti.
Bakın Mersin’deki konuşmamdan sonra üst üste dosyalar, mahkemeler gelmeye başladı. Hâlbuki iki sene evvelki konuşmalar onlar. O zaman niye yapmadın? Madem suçtu neden bu kadar beklettin? “Sen bize AKP değil ZKP dedin.” Evet dedim ve diyorum da. ZKP olduğunuzun en büyük delili her konuşanı susturmanız. ZKP olmasaydınız bana bu kadar zulmetmezdiniz. Müslümanız diyorlar, Müslümana zulüm ediyorlar. Elimizde güç var, kimse bize karşı koyamaz nasıl olsa diyorlar. Güçlünün kim olduğunu göreceksiniz. Şeyh Edebali Osman Bey’e ne demişti hatırlayın; “Oğul! Akıllısın, güçlüsün ama bil ki gücün kıla bağlı. Bir sabah rüzgârında savrulur gidersin.“
Bu zulmü yapanlar hiç savrulup gitmeyeceklerini sanıyorlar. Allah mühlet tanır ama sonra mühleti bitirir. Ben onları tövbeye davet ediyorum. Tövbe etmezlerse Allah’ın tokadını beklesinler. Hiçbir zaman zulüm devam etmemiştir.