Alparslan Kuytul Hocaefendi, 19 Ocak 2018 Cuma akşamı canlı yayında gerçekleştirdiği tefsir dersi sonrasında kendisine yöneltilen sorular üzerine hemen hemen her gün ifadeye çağrılarak bıktırılmaya çalışıldığı ifade etmiş, “Ne yaparsanız yapın hakkı konuşmaya devam edeceğim” diyerek tavrını net bir şekilde ortaya koymuştu.
Hocaefendi, "Sen bize AKP değil, ZKP dedin" diyorlar. Evet dedim, diyorum da. Aleyhinizde konuşan herkesi susturmanız, ZKP olduğunuzun en büyük delilidir! Bildiğiniz gibi İskenderun olayına 1,5 sene oldu. 1 ay kadar evvel mahkeme başlattılar. Adana’daki olaya 8-9 ay oldu. Tenkit edince mahkeme açtılar.
Ben de dâhil 10-15 kişiye 914 lira para cezası kesildiğini söylemiştim. Ben öyle biliyordum, buradan aşağı indiğimde arkadaşlar bana evrakı gösterdiler 96 kişiymiş. Sadece para cezası da değil, kendilerince başka şeyler de eklemişler, onlardan dolayı da mahkeme açıyorlar" demişti.
ALÇALMAYIN BU KADAR, İFTİRA ATMAYIN
Alparslan Kuytul Hocaefendi, 15 Temmuz’da darbeye karşı çıkan halka, cani dediği şeklinde iftira atıldığını söyleyerek asıl meselenin hükümeti tenkit etmesi olduğunu ifade etmişti.
“Televizyonları üzerime saldırttılar, gazeteleri ile saldırdılar, iftiralar attılar. Ben 15 Temmuz’da darbeye karşı çıkan halka cani demişim! Ben, askerlerin kafasını kesenlere cani dedim, halka cani demedim. Alçalmayın bu kadar, iftira atmayın. Ahireti unutmuşlar. Eğer ben İslam’ı bilmesem böyle Müslümanlara bakıp İslam’dan soğurdum. Şu memlekette nice dinsizlerin dinsiz olmasının sebebi böyle Müslümanlardır. Göz göre göre bizimle uğraşıyorlar. Mahkemeler açıyorlar, televizyonlarıyla ve gazeteleriyle saldırıyorlar, iftira üzerine iftira atıyorlar. Bütün mesele; onları tenkit etmem. Akılları başlarına yeni gelmiş, yıllar evvel yaptığım konuşmaları çıkarıp onlardan dolayı ifadeye çağırıyorlar.”
Hocaefendi, ifadeye çağrıldığı meselelerde suç teşkil eden bir şey olmadığının avukatlarca da ifade edildiğini söyledi ve “Demokrasi diyorsunuz, fikir özgürlüğü diyorsunuz ben de görüşümü söylemişim hepsi bu” demişti.
Hocaefendi’nin 19 Aralık 2018 tarihinde Mersin’de, son dönemde memlekette zulmün iyice arttığına değindiği konuşmasında bu gidişattan sorumlu tuttuğu AK Parti Hükümeti hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunarak AKP’nin adının ‘ZKP: Zulümle Kalkınma Partisi’ olarak değiştirilmesi gerektiğini vurgulamıştı. Ayrıca bu konu ile ilgili video, birçok haber sitesi dahil sosyal medyada yayılarak Türkiye gündeminde büyük yankı uyandırmıştı.
Hocaefendi, "Bir sürü insana zulmediliyor. On binlerce insan boş yere hapislerde çürütülüyor. Ondan sonrada saraylarda yaşayanlar ne mağduriyeti, mağdur yok diyorlar. Sadece hapse atılıp masum olduğu anlaşılan, görevden alınıp göreve iade edilen on binlerce insan var. Her şey 15 Temmuz bahanesiyle yapılıyor. Lanet olasıca bu 15 Temmuz nasıl bir bahaneymiş? Herkesi susturmanın yolunu bulmuşlar. Bir gün bu yetkililerin 15Temmuz’dan haberi olduğu ortaya çıkarsa ne olacak acaba? Çünkü 15 Temmuz’u resmen kullanıyorlar. Bunların bu halleri insanları dinden soğutuyor. İslam bu mu? Hani AKP, Adalet ve Kalkınma Partisi’ydi? Hani nerede adalet? Hiç bir dönemde bu kadar adaletsizlik olmadı. Bence artık AKP'nin adını değiştirmek lazım. ZKP. Zulüm ile Kalkınma Partisi. Mahkemeye verirlerse versinler. Yeter! Lanet olsun sizin bu zulmünüze. Allah bu sisteme bir daha tek parti nasip etmesin. Demek ki güçlü olunca güç zehirlenmesine uğruyor zalimleşiyormuş. Koalisyonlar bunlardan çok daha iyiymiş. Hiç bir koalisyonun böyle bir zulmü olmadı. Çok güçlü hükümetler, demek hayır getirmiyormuş. En fazla rüşvet bu dönemde, en çok zulüm bu dönemde. Adlarını Adalet ve Kalkınma Partisi koymuşlar ama, adaletin zerresi kalmamış memlekette. Şu ülkede kim güveniyor mahkemelere? Güvenen, mahkemelere hiç yolu düşmediği için güveniyordur" demişti.