Alparslan Kuytul Hocaefendi'nin Tutuksuz yargılandığı 4 davanın mahkemeleri görülmeye devam ediyor. İlki ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek’ suçlamasından 3 Mart 2018 de gerçekleşmişti. 8 Şubat'ta tutuklu yargılandığı davada ise hiç bir gelişme kaydedilmezken dava henüz iddianame aşamasında.
30 0cak’ta yapılan operasyon sonrası tutuklu yargılanan ve 35 gündür tutuklu bulunan Alparslan Kuytul Hocaefendi operasyon öncesi, son üç yıl içerisinde yapmış olduğu konuşmalarında geçen bazı hususlar hakkında açılan soruşturma kapsamında, Adana İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Birimi tarafından ifadeye çağrılmıştı. O hususlardan biri olan Cumhurbaşkanına hakaret iddiası ile ilgili ilk duruşma bugün gerçekleşti.
Hocaefendi 13.30'da Adana 2. Asliye Ceza Mahkemesinde başlayan duruşmaya Bolu Cezaevinden SEGBİS (görüntülü görüşme) yöntemi ile katıldı. Hocaefendi’nin avukatı da duruşmada hazır bulundu.
Avukat Adem Tural’dan edinilen bilgiye göre iddianame, Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin iyi niyetle yaptığı, uyarı ve nasihat niteliği taşıyan bir konuşmasından mana değişecek şekilde bir bölümü alınarak düzenlenmiştir.
Hocefendi’nin avukatı, söz konusu konuşmada hakaret içeren ifadelerin olmadığını hakaret suçunun gerçekleşebilmesi için söylenen sözlerin küçük düşürücü nitelikte olması gerektiğini ancak Hocaefendi’nin sözlerinin küçük düşürücü nitelikte değil uyarı ve nasihat niteliğinde olduğunu söyledi. Söz konusu videonun tamamı izlendiğinde, Hocaefendi’nin küçük düşürme kastının olmadığı aksine bir siyasi analiz yaptığı, ülkemize yapılan muamelelerden rahatsızlık duyduğu ve bu sebeple hükümete nasihatlerde bulunduğuna dikkatleri çekti.
İddianamenin medyada kırpılan videolara dayanarak hazırlandığını belirten avukat, aşağıda koyu renkle belirtilmiş, Hocaefendi’nin konuşmasındaki ana mesajı veren kısmın kırpılan videoda bulunmadığı bilgisini aktardı.
“Ben buradan ikaz ediyorum. İnsanlık görevimi yapıyorum. İşleri çoktur, yoğun bir hayat yaşıyorlardır, o yüzden belki farkına varamıyor olabilirler. Ben buradan Cumhurbaşkanını da AKP’yi de şu meselede ikaz etmek istiyorum. Elde ettikleri ne kadar şerefleri varsa ellerinden alıyorlar, başörtüsü meselesini bile tekrardan geriye götürebilirler.
BUNUN MANASI ŞUDUR; Tayyip Erdoğan’ın kalemi kırılmıştır. Yakında işi bitirilecektir. İşi bitirildiği zaman ona kimsenin acımaması için sevenleri kalmaması için, onun elde ettiği şereflerin geri alınması lazım. Onlara prestij kaybettiriyorlar, ondan sonra işlerini bitirecekler ve o zaman kimse onlara acımayacak ve sevenleri kalmayacak. Bu sürece girdik, ben buradan söylüyorum. Beni dinlerlerse onların hayrınadır, dinlemezlerse kendileri bilir.”
Konuşmanın aslını aktaran avukat: Görüldüğü gibi Hocaefendi’nin iyi niyetini gösteren ifadeler iddianameye alınmamıştır. Cumhurbaşkanının kalemini Hocaefendi kırmış gibi bir izlenim oluşturulmuştur. Hâlbuki söz konusu konuşmanın öncesinde birtakım analizler yapılıyor ve ülkemize yapılan çirkin muameleler sonucunda birtakım güçlerin artık hükümetle çalışmak istemediği yani Erdoğan’ın kalemini kırmış olabileceğini, ona artık destek vermeyeceğini söylüyor.
Mahkeme ertelenerek bir sonraki duruşmanın 5 Temmuz 2018 tarihinde olacağı bildirildi.