İsrail İle Yapılan Anlaşmada, ‘Bu Anlaşma Ankara Ve Kudüs’te Akdedilmiştir’ ifadesinin Yer Almasını Nasıl Değerlendiriyorsunuz?
Evet, böyle bir anlaşma yapıldı. Birkaç gün evvel de Cumhurbaşkanı tarafından onaylandı. Anlaşma 6 madde ve bundan başka gizli maddelerin olduğu da söyleniyor. Maddelerin bir kısmı açıklanmıyor. Ama sadece şu açıklanmış maddelerde bile kabul edemeyeceğimiz birçok nokta var:
Birinci maddede: İsrail Hükümeti, 31 Mayıs 2010 tarihinde yaşanan Mavi Marmara hadisesi sırasında yakınlarını kaybeden ailelere tazminat olarak, Türk Hükümeti tarafından açılacak bir hesaba ‘ex gratia’ 20 milyon Amerikan doları ödeme yapacaktır.
‘Ex gratia’ kelimesi tazminat manasına değil “ikramiye ve lütuf” manasına geliyor. Türkiye Hükümeti yetkilileri, ‘İsrail bize tazminat ödeyecek.’ deyip duruyordu. Ama aslında biz aldatılıyormuşuz. İsrail tazminat falan ödemiyor, lütufta bulunuyor. Çünkü tazminat öderse bunun önü açılmış olur. Herkes tazminat istemeye başlar. İsrailin bugüne kadar öldürdüğü insan sayısını ise ancak Allah bilir. Yani, İsrail bize lütfediyor, 20 milyon dolar sadaka veriyor! Tüm televizyonlar susturulduğu için -bir iki tanesi hariç- bunları kimse duymuyor.
Daha önce de İsraille yapılan anlaşmaya Hamas’ın da razı olduğunu söyleyerek kamuoyunu aldatmışlardı. Hamas: “Bizim bu anlaşmayla alakamız yok, bu Türkiye hükümetinin kendi kararıdır.” demişti. O zaman da size Hamas’ın yayınladığı metni, Arapçasından okumuş ve tercüme etmiştim. Orada da bir yalancılık vardı. Kamuoyu aldatılıyor. Yapılan bu yeni anlaşma da öyle. Televizyonlarda sürekli tazminat deniliyor, sanki büyük bir zafer kazanmışız gibi anlatılıyor ve kamuoyu aldatılıyor.
Türkiye’yi bu duruma düşürenler utanmalıdırlar. Biz İsrail’den 20 milyon dolar alacak kadar alçaldık mı? Türkiye’yi bu hale getirdiler. Ben geçenlerde; ‘Hükümetin elde etmiş olduğu bütün puanlar elinden geri alınıyor’, dostları azaltılıyor, demiştim. İsrail meselesi de buna dâhil. Hükümet İsraile karşı tavır gösteriyordu ve bundan dolayı puan kazanıyordu. Şimdi onu elinden geri alıyorlar. Cumhurbaşkanı: “İsraille anlaşmaya muhtacız…” demedi mi? Ama dün, böyle konuşmuyordunuz. İsraile her lafı söylüyordunuz, ne oldu da muhtaç hale geldiniz? Türkiye’nin izlediği yanlış iç ve dış politikalar Türkiye’yi bu hale getirdi.
Anlaşmanın Dördüncü maddesinde; Türkiye ve İsrail diğer tarafa veya diğer taraf adına hareket edenlere hukuki veya başka bir sorumluluk yüklemeyecekleri konusunda mutabıktır. Yani: Türkiye, İsraile hukuki veya başka bir sorumluluk yüklemeyecektir. Yani ‘Paranı aldın, tamam, başka bir sorumluluk yüklemeyeceksin’ diyorlar ve Türkiye Hükümeti bunu kabul ediyor. Maddenin devamında; Türkiye ve İsrail Taraflardan herhangi birinin veya taraflar adına hareket edenlerin cezai veya hukuki sorumluluğu kabul ettiği veya üstlendiği şeklinde yorumlanmayacağı hususlarında mutabıktır deniyor. Yani İsrail ‘Ben sana bu parayı veriyorsam, bu suçu kabul ediyorum demek değildir’ demiş oluyor ve Türkiye Hükümeti bunu kabul ediyor. Nerede, o İsraile terörist ve katil diyenler? Bu anlaşmaya göre İsrail Uluslararası sularda gemimizi vurduğu ve on kardeşimizi şehit ettiği halde hatasız ve suç işlememiş sayıldı. Bu anlaşma ile İsrail temize çıkarıldı. İsrail, Türkiye devletine diz çöktürdü. Bu anlaşma insanın onuruna ve kanına dokunmaktadır.
Dördüncü maddenin devamında; Her halükarda, bu anlaşma, İsrailin, İsrail adına hareket edenlerin ve İsrail vatandaşlarının, Türkiye Cumhuriyeti veya Türk gerçek veya tüzel kişileri tarafından konvoy hadisesiyle (Mavi Marmara) ilgili olarak kendilerine yönelik doğrudan ya da dolaylı olarak Türkiye’de yapılmış veya yapılacak her türlü hukuki ya da cezai talebe ilişkin her türlü sorumluluktan tamamen muaf tutulmalarını sağlayacaktır. Yani Türkiye Devleti ve Türk vatandaşları Mavi Marmara olayı ile ilgili artık İsraile ve İsrail vatandaşlarına mahkeme açamaz ve onlar her türlü sorumluluktan tamamen muaftırlar. Bu anlaşmayı kabul etmek bir utançtır!
Beşinci Madde; Herhangi bir Türk gerçek veya tüzel kişisi tarafından veya bu kişiler adına, İsrail hükümeti veya gerçek veya tüzel kişilerine karşı herhangi bir para talebi öne sürülmesi veya taleplerin sürdürülmesi halinde mahkemeler devam ederse ya da para talebi sürdürülürse yukarıdaki hükümlere bakılmaksızın İsrail hükümeti, onun adına hareket edenler veya İsrail vatandaşlarının tüm kayıpları, masrafları, hasarları, harcamaları Türk hükümeti tarafından karşılanacaktır. Yani bundan sonra şehit aileleri mahkeme açsalar İsrail’den ve İsrail vatandaşlarından bir şey alamayacaklar. Eğer mahkemeyi kazanırlarsa tazminatı Türk hükümeti ödeyecek! Bu nasıl bir rezalet! Kimse olayın farkında değil. Bütün televizyonlar ya hükümetin elinde yada susturulmuş vaziyette…
Sadece bu kadar da değil. Türkiye Devleti bugüne kadar İsrailin NATO’ya girmesini engellemişti. İsraile bu kadar külhanbeylik yapan bu hükümet döneminde Türkiye vetoyu kaldırdı ve İsrail NATO’ya üye oldu. Halbuki İsrail, işgalci bir güçtür ve biz onunla NATO’da beraber olamayız. Onunla birlikte İsrailin düşmanlarına karşı savaşamayız. Diyelim ki, Filistinlilerle İsrail arasında savaş oldu. NATO üyeleri birbirini desteklemek zorunda! Biz İsrailin yanında ve Filistin’e karşı mı savaşacağız!
1980’de Hükümette olan Adalet Partisi’nin Dışişleri Bakanı Hayrettin Erkmen’in, İsrail ile gizli görüşmeler yaptığı ortaya çıkmıştı. Rahmetli Erbakan Hoca ve arkadaşları 5 Eylül 1980’de bakan hakkında gensoru vermiş ve bakan 231 oyla bakanlıktan düşürülmüştü. Tarihte gensoru ile düşürülen ilk ve tek dışişleri bakanıdır. Şimdi AKP’nin yaptığı şu anlaşma da aslında hükümeti düşürecek bir anlaşmadır, ama kimse konuşamıyor. Konuşan bir bahaneyle susturuluyor.
Anlaşmanın sonunda da diyor ki; “Bu anlaşma, Ankara ve Kudüs’te 28 Haziran 2016 tarihinde imzalanmıştır.” Ankara ve Kudüs’te! Hükümet bu anlaşmayla Kudüs’ü İsrailin başkenti olarak kabul etmiş olmaktadır. Bugüne kadar Türk hükümetleri Kudüs’ü başkent olarak kabul etmedi. Tel Aviv başkent olarak kabul ediliyordu. Türkiye Hükümeti, kamuoyuna farkettirmeden, diplomatik usullerle Kudüs’ü İsrailin başkenti olarak kabul etmiş oldu.
Belli ki Türkiye İsraile çok tavizler veriyor. Bu bizim gördüğümüz. Bu anlaşmanın bunun dışında da maddeleri olduğu söyleniyor. Halka söylenmeyen, açıklanmayan gizli maddeler… Hükümet bu anlaşmayı açıklasın!
Bu anlaşmada Gazze’ye ablukanın kaldırılması ile ilgili bir şey var mı? Hayır! Bu anlaşmaya göre Gazze’ye abluka aynen devam ediyor ve Türkiye devleti bu anlaşmaya imza atarak Gazze’ye ablukayı resmen tanımış oldu. Kudüs’ü de İsrailin başkenti olarak kabul etmiş oldu!
Bu anlaşma, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve halkı için bir utançtır. Hükümet bunu kendisi için utanç olarak görmüyorsa da biz bu vatanın evladı olarak bunu utanç olarak görüyoruz. Kimse konuşamıyor. Bir memleket eğer susarsa, o memlekete bela hak olur.