Alparslan KUYTUL Hocaefendi'den "Kara Cuma" Açıklaması

Alparslan KUYTUL Hocaefendi Kasım ayının son haftasındaki Cuma gününün bazı firmalar tarafından "Kara Cuma (Black Friday)" olarak isimlendirilmesini değerlendirdi.

Eklenme Tarihi: 23 Kas 2018
4 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Alparslan KUYTUL Hocaefendi'den "Kara Cuma" Açıklaması

288 gündür Bolu F Tipi Cezaevinde tutuklu yargılanan Alparslan Kuytul Hocaefendi, geçen sene tefsir dersi sonrası kendisine yöneltilen “Kasım ayının son haftasındaki Cuma gününün bazı firmalar tarafından kara Cuma olarak isimlendirilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna verdiği cevapta, “Bu kapitalistlerin bir tuzağı, az zengin olmuşlar biraz daha zengin olmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

Hocaefendi, “Müslümanlar bu kelimeyi kullanmamalı, bu konuyu unutmalılar, terketmeliler ve kesinlikle o günde alışverişe de gitmemeliler. Kapitalistleri daha da zengin etmemeliler. Bu tuzağa düşmemeliler, dünyaperest olmamalılar” dedi.

Alparslan KUYTUL Hocaefendi'nin "Kara Cuma" açıklamasının tamamı;

Ben bunun ne olduğunu duyuyordum da ne olduğunu bilmiyordum. Bende zannettim ki, herhalde Cuma günü büyük bir bomba falan patlayacak, o gün kara bir gün olacak, herhalde bir tehdit var. Meğer bazı mağazalar Cuma günü sabahın dördünden, geceye kadar %50 indirim yaparak mal satıyorlarmış, yılda bir gün veya birkaç gün böyle bir şey yapıyorlarmış, halk da oralara hücum ediyormuş.

Niye? İşte %50 indirim var diye. İnsanlar ihtiyacı olmadığı halde böyle zamanlarda gidiyorlar kuyruğa giriyorlar %50 indirim var diye.

Halbuki almasan daha da ucuz değil mi? Yani şimdi alırsak %50 indirimle alırız diye kuyruktalar. Halbuki almasan daha da karlısın. Bu kapitalistlerin bir tuzağı, az zengin olmuşlar biraz daha zengin olmaya çalışıyorlar hadise bu.

Ama bunu neden Cuma günü yapmışlar?

1930’lu yıllardan beri varmış aslında biz yeni duyduk. Bazı ülkelerde varmış, sonra 60’larda falan biraz daha yayılmış, biz daha yeni duyduk.

Neden Cuma günü yapıyorlar?

Güya iddiaya göre, sabahın karanlığında başladığı için, ondan dolayı olduğuna inanmıyorum. Arkasında dini bir şey var herhalde, ama ne? Yani yılbaşı hazırlığı falan diyorlar. Tamam da niye Cuma günü? Yani sanki Müslümanların cuması kutsal olduğu için, mübarek gün olduğu için sanki onu kara gibi göstermek istemiş olabilirler. Müslümanlar bu kelimeyi kullanmamalı, bu konuyu unutmalılar, terketmeliler ve kesinlikle o günde alışverişe de gitmemeliler. Kapitalistleri daha da zengin etmemeliler. Bu tuzağa düşmemeliler, dünyaperest olmamalılar, her şeyin son modeli bende olsun demeyi bırakmalılar. Millet lafa geldiği zaman, paramız yok der ama böyle zamanlarda da kuyruğa girerler anlayamıyorum. Parası olan da param yok diyor. Ya böyle bir yalancılık var, ya da parası olmadığı halde gidiyor alışveriş yapıyor böyle bir hoyratlık var, böyle bir müsriflik var. Bu bizim işimiz değil.

Biz acıkmadan yemek yemeyen bir Peygamberin ümmetiyiz kardeşim.

Biz acıkmadan yemeyiz. Biz eskitmeden yeni bir şey almayız. Biz uykusuz olmadan, uykumuz gelmeden uyumayız. Malımızı sonuna kadar kullanırız, bir ayakkabıyı yıllarca kullanırız. Biz bir gömleği yıllarca giyeriz kardeşim. Biz bir televizyonu 30 sene kullanırız. Biz bir buzdolabını çürüyene kadar 40 sene kullanırız kardeşim. Kim ne yapıyorsa yapsın, biz böyleyiz. Onlar Cuma günü mü giderler, Perşembe mi giderler ihtiyaçları olmadığı halde, yine de yeni çıkmış ya hani son model olsun deyip de almaya devam etsinler. Müslümanlar böyle olmaz, olmamalı. Züht sahibi olmak lazım, imkanınız olsa bile lüks içinde yaşamayacaksınız. Her zaman malınızın kıymetini bileceksiniz, sonuna kadar kullanacaksınız. Sofradaki bir kırıntı ekmeği alıp yiyor, icabında hani Müslüman israf olmasın diyor. Ondan sonra da elbiseyi israf ediyor, ayakkabıyı israf ediyor, arabayı israf ediyor, daha iyisi telefonu israf ediyor. Hep daha iyisi, daha iyisi, daha iyisi. Ne oluyor o zaman? Çok çalışmak zorunda kalıyor. Kardeşim bu kadar çalışma, bu kadar da yeme içme, bu kadar israf etme, bu kadar da çalışmak zorunda kalma. Lafa geldi mi hiç zamanın yok.

Sen bu dünyaya sırf bu dünya için mi geldin? Ahireti unutmuş, masraflarını çoğaltmış ona göre de tabiatıyla çalışması gerekiyor.

Bediüzzaman’a demişler ki; “Nasıl geçiniyorsun, çalışmıyorsun?” demiş ki; “İktisatla. Az harcıyorum, az bir gelirim var onunla idare ediyorum, Kimseye de muhtaç olmuyorum kimseden borç da almıyorum, kimseden hibe de kabul etmiyorum. Şerefimle yaşıyorum. Çünkü israf etmiyorum. Dünyada da gözüm yok, şuyum olsun, buyum olsun demiyorum. İsraf da etmiyorum. O zaman, az ile rahat rahat yaşayabiliyorum.” Bu anlayışa ihtiyacımız var.

O zaman Kara Cuma’dan bize ne? Belli ki, başka hedefler var, başka şeyler peşindeler.