Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin “Kalemi Kırılmıştır” Sözünün Çarpıtıldığının Delili!

Furkan Vakfı eski başkanı Hasan Demir katıldığı bir şöyleşi programında, kırpılmış ve çarpıtılmış videolar ile Alparslan Kuytul Hocaefendi hakkında “Erdoğan’ın kalemini kırdı” şeklinde atılan iftiraların gerçek yüzünü VGM(Vakıflar Genel Müdürlüğü)'nün belgeleri ile ortaya koydu.

Eklenme Tarihi: 29 Eki 2018
5 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin “Kalemi Kırılmıştır” Sözünün Çarpıtıldığının Delili!

Furkan Vakfı eski başkanı Hasan Demir katıldığı söyleşi programında Alparslan Kuytul Hocaefendi hakkında atılan iftiraların aslını VGM belgeleri ile ortaya çıkardı.

Geçtiğimiz yıl Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin iyi niyetli yaptığı bir konuşma kırpılarak Erdoğan’ın aleyhine konuşmuş gibi gösterilmeye çalışılıp toplumda Alaprslan Kuytul Hocaefendi ve Furkan Vakfı hakkında ciddi bir algı operasyonu oluşturulmuştu. Bu süreç içerisinde Bimer’e, Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin kırpılmış videolarını izleyerek şikayette bulunan ancak ardından videonun aslını izleyip şikayetini geri çeken bir vatandaşın açıklamalarını Hasan Demir canlı yayında aktardı. Ayrıca konuyla ilgili şikayetler üzerine baş müfettişin incelemeler sonucunda ulaştığı kanaati de tüm Türkiye ile paylaşarak atılan iftiraları devletin kurumları aracılığıyla bertaraf etti.

Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin çarpıtılarak halka aktarılan; “Erdoğan’ın kalemi kırılmşıtır” ifadesindeki gerçek niyet nedir? Hasan Demir olayın aslını belgeleri ile aşağıdaki şekilde açıkladı;

Kalemi kırılmıştır”ile ilgili Bimer’e yapılan şikayet var. Bimer şikayetinin üzerinde yine baş müfettişin vermiş olduğu cevap yazısında şunlar söyleniyor; ”Erdoğanın kalemi kırılmıştır, sonu gelmiştir kısmının ön plana çıkartıldığı, sadece bu bölümünün de yayınlandığı videoların da internet rtamında ve aynı sitede mevcut bulunduğu, bu nedenle çok sayıda kişinin aynı rahatsızlığı duyarak cumhurbaşkanına hakarette bulunulduğu yönünde videonun altında bulunan kısımda yorumlarda veya çeşitli mercilere şikayette bulunduğu, ancak işleme konu olup dijital örneğine raporumuzun ekinde yer verilen ve vakfın sitesinde de yer alan video kaydının değerlendirmesi yapıldığında ise, (işte bundan sonrasını baş müfettiş değerlendiriyor ve diyor ki);

KONUYLA İLGİLİ BAŞ MÜFETTİŞİN DEĞERLENDİRMESİ

”Vakfın kurucuları arasında yer alan ancak halen herhangi bir yönetim organında yer almayan Alparslan Kuytul, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı bazı hususlarda önceden tedbir alınması gerektiği yönündeki uyarıcı nitelikteki bir konuşmayı dile getirdi.” Burayı tekrar etmek istiyorum; ”Alparslan Kuytul, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı bazı hususlarda önceden tedbir alınması gerektiği yönündeki uyarıcı nitelikteki bir konuşmayı dile getirdi.” Yani hocamız kalemini kırmamış yada Tayyip Erdoğan’a hakaret etmemiş. Orda tedbir alınması yönünde sadece uyarıda bulunduğunu söylüyor.

”Konuşmanın kötü niyetle veya hakaret içeren bir nitelik olmadığı kanaatinin oluştuğu” bizzat vakıflar genel müdürlüğü baş müfettişince zaten ortaya konulmuş.

Tarafsız ve yetkili bir insan tarafından ortaya konulmuş. Neden siz insanlar üzerinde algı oluşturuyorsunuz? Neden insanların kanaatlerini değiştirmeye çalışıyorsunuz? Hocamızla ilgili suçlamadan tutuklu olarak yargılanmasının sebeplerinden bir tanesi “halkın teveccühüne yön vermek”, işte siz bu kırpılmış videolarla halkı aldatmıyor musunuz? Bırakın yön vermeyi siz halkı aldatıyorsunuz. Kin ve nefret aşılıyorsunuz. Bir vakfa karşı, bir hocaya karşı yada o vakfın, hocanın gönüllülerine sevenlerine karşı siz insanları kin ve nefret dolduruyorsunuz. Ya bu alçakça videolardan dolayı bir kardeşimiz darp edilseydi, yaralansaydı, öldürülseydi, o zaman bunun hesabını nasıl verecektiniz? Siz insanları böyle aldatıyorsunuz, kırpılmış videolarla insanlarda algı oluşturuyorsunuz. Hak ve hakikat ne ise ortaya konulsun.

Daha önceki programda da söylediğim gibi, bir kadın haklarıyla ilgili yada kadına uygulanan şiddetle ilgili program yapılır ama programda kadın yoktur. Cemaatler, vakıflar, denekler kapatılmalı mı, kapatılmamalı mı? Bununla ilgili bir tartışma programı yapılır, ancak o programda ne vakıf ne dernek ne cemaat temsilcisi ne başkanı yada ne hocası vardır. Oradaki gazeteciler kendi fikirlerini beyan ediyorlar. Yani sen beni konuşuyorsun ama orada ben yokum.

Aynı şekilde hocamızla ilgili kırpılmış videolar var, vakıfla ilgili bir algı oluşturulmaya çalışılıyor, hiçbir insaflı medya organı çağırıp da “siz bununla neyi kastettiniz? Siz darbeyi önceden biliyor muydunuz? Yada cumhurbaşkanımıza kalemi kırılmıştır dediniz, ne demek istiyorsunuz?”şeklinde hiçbir tane soru sorulmamış, neden? Çünkü hakikatler gün yüzüne çıkacak.

KIRPILMIŞ VİDEOLARIN ASLINI İZLEYEN BİR VATANDAŞ ŞİKAYETİNİ GERİ ÇEKİYOR

O kırpılmış videoları izledikten sonra Bimer’e şikayette bulunan bir vatandaşımızın videonun aslını izledikten sonra şikayetini geri çektiğiyle ilgili işte bir belge;

N.A isimli şahsın 29.08.2016 tarihli şikayet dilekçesinde şikayetim şudur diyor; “Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul 1 Temmuz da paylaşılan konuşmasında, Erdoğan’ın kalemi kırılmıştır yakında işi bitirilecektir ifadelerini kullandı. Alparslan Kuytul önceden darbe yapılacağını biliyor muydu, darbeyle ilgisi var mı? bilmiyorum ancak bu videoyun şikayet ediyorum” şeklinde bir şikayet dilekçesi hazırlamış ve Bimer’e sunmuş. Ancak kendisi daha sonra bu videoların asıllarını inceledikten sonra şöyle bir açıklamada bulunuyor;

”Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul Hocaefendi ile ilgili herhangi bir münasebetim ve mukavemetim yoktur. Hatta onu tanımıyorum. Ben bu video ile onu tanıdım. Ben bu şikayeti oluşturuken tamamen milli ve manevi duygular içerisinde oluşturmuştum. İlgili videoyu sosyal medyada gördükten sonra ne demeye çalıştığını anlamaya çalıştım. Fakat konuşmaları ve anlatımı tamamen ne olduğunu anlayamadığım için bu videonun incelenmesini talep ettim. 21.07.2016’dan sonra arka arkasına gelen tekziplerle darbeyle ilişkisi olmadığını belirten ifadeleriyle bu videonun tamamen kurgu olduğunu, bazı bölümlerinin kesilip çıkartılması suretiyle aslında anlatılmak istenileni tam yansıtmadığını 29.07.2016 tarihinde farkettim ve ben şikayetimi geri çekiyorum.”

BU VİDEOYU SERVİS EDENLER GERÇEĞİN PEŞİNDE OLSALAR, BİZE ASLINI SORARLARDI

İşte insaflı ve vicdanlı ve meselenin hakikatini araştıran bu şahıs videoyu incelemiş ve inceledikten sonra Bimer’e yapmış olduğu o şikayetinden vazgeçmiş. Eğer bu videoyu servis yapanlar gerçeğin peşinde iseler, bizleri hocamızı o süreçte televizyona çıkartırlar ve siz bundan neyi kastediyorsunuz diye sorarlardı. Ancak hiçbir medya mensubu gelip de sormadı.

Sonrasında bizler vakıf gönüllüleri olan kardeşlerimizden Allah razı olsun bunlarla ilgili büyük bir mücadele verdiler, kendilerini tebrik ediyorum herkesten Allah razı olsun. Onların sosyal medyayı aktif kullanmaları vesilesiyle,insanlar hakikati gördüler bunların birer kurgu olduğunu anladılar ve Allah’a hamdolsun,inşallah hakkımızdaki bu iftiralara insanlar inanmazlar.

İlgili Belgeler,