Alparslan Kuytul Hoca, Furkan Vakfı'nın resmi internet sitesinde üç yıl önce yayınlanan aşure gününe özel mesajında,
Hz. Hüseyin'in mücadelesine ve onu sevenlerin örnek alması gereken özelliklerine değindi.
İşte o mesaj:
Hz Hüseyin’in şehadetini hatırlatan şu aşura gününde sadece üzülmemeli aynı zamanda Hz. Hüseyin’in mücadelesini anlamalıyız.
Hz. Hüseyin’in mücadelesi hilafetin saltanata dönüştürülmesine karşı verilen bir mücadeleydi.
Hz. Hüseyin’in mücadelesi İslam nizamını terk edip yeni bir nizam meydana getirmek isteyenlere karşı verilen bir mücadeleydi.
Hz. Hüseyin’in mücadelesi İslam’ın kullara kulluktan kurtardığı insanları yeniden kendine kul yapmak isteyenlere ve diktatörlüğe karşı verilen bir mücadeleydi.
Hz. Hüseyin’in mücadelesi; özgür kalma ve özgürleştirme mücadelesiydi.
Hz Hüseyin hiçbir zaman zalimlere beyat etmedi, Yezid’lere beyat edilmeyeceğini gösterdi, onun bıraktığı en büyük miras da buydu.
Hz. Hüseyin, İbrahimî ve İsmailî bir teslimiyetin 26 asır sonraki misaliydi. O, Kerbela’ya giderken bu yolun geri dönüşü olmayacağını bilerek, Hz. İsmail gibi boğazlanmayı göze alarak gidiyordu. Arkasında teslimiyet gibi güzel bir miras bırakmak isteyen herkes gibi…
Hz. Hüseyin’i sevenler sevdiğini iddia edenler bugün Hüseyin gibi davrananları anlamıyorlar, karşı geliyorlar, tenkit ediyorlar hatta bazen nefret ediyorlar sonra da Hüseyin’i seviyoruz demeye devam ediyorlar. Namazları onları aldatıyor hâlbuki Hz. Hüseyin’i şehit edenler de namaz kılıyordu. Hatta bir kısmının kalpleri Hüseyin ile idi ancak korkularından güç sahipleriyle birlikte oluyorlardı. Gönülleri Hüseyin’le ama kılıçları Yezid’le idi.
O yalnızca bir şehit değil güzel bir örnekti. Hz. Hüseyin’i sevenler onu sadece Hz. Peygamberin torunu olduğu ya da şehit olurken su bile verilmediği için değil hakkı ayakta tuttuğu, zulme karşı direndiği ve İslam nizamını ayakta tutmak uğruna canını ortaya koyduğu için sevmeli.
Ve Hz. Hüseyin’i sevenler O’nun gibi direnişçi olmalı.
Hz Hüseyin gibi bir mücadele verenlerden olmak temennisiyle…
Alparslan Kuytul
10 Muharrem 1439