Tahliye edildikten saatler sonra siyaseten tekrar tutuklanan Alparslan Hocanın, her cuma ailesiyle yaptığı ve ilgiyle takip edilen telefon görüşmeleri yayımlanmaya devam ediyor. Haftada bir, on dakika olan görüşme hakkı süresince adeta kısa bir ders yapan Hocaefendi, bu hafta da dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. 48. telefon görüşmesinde diktatörlüğe vurgu yapan Hocaefendi; “Bir ülkede emir demiri kestiği gibi adaleti de kesebiliyorsa orada diktatörlük var demektir. Emir demiri keser ancak adalet çelik olup kesilmemelidir" dedi.
Konuşmasında; “Türkiye hukuk devletidir deniliyor. Her devlet bunu söylüyor. Ancak her devlet acaba öyle mi? Hukuk devleti denince; hukuka göre idare edilen ve hukuka göre hüküm verilen devlet anlıyorduk, meğer yanlış anlamışız. Meğer hukuk devleti; hukukun sopa gibi kullanıldığı ve muhaliflerin hukuk yoluyla susturulduğu, yolsuzluk ve haksızlıkların hukuka uydurularak yapıldığı, zulmün hukuk yoluyla işlendiği ve hukuksuzlukların hukukçulara yaptırıldığı devlet demekmiş. Olaylar hadiseler insanın bunu anlamasını sağlıyor." İfadelerini kullanan Alparslan Hoca; “Ben Kur’an’ın ve Hazreti Peygamberin talebesiyim. Davamı ve şerefimi diktatörlüğe satmayacağım, bütün dünya bunu bilsin.” diyerek bir kez daha zulme ve baskılara karşı kararlı duruşunu gösterdi.
Ayrıca; “Her eleştireni susturanlar; kendilerini eleştirilemez kutsal varlıklar olarak görüyorlar demektir. Yoksa herhalde herkesi susturmazlardı. Önemli değil, onlar her eleştireni susturup zindanlara doldursunlar; zindan, haksızlık karşısında susmaktan daha iyidir. Zindanda esir olmam dışarıda köle olmamdan daha iyidir.” diyerek ‘susmayacağım’ mesajını tekrarladı.
14 Haziran 2019 tarihli 48. telefon ses kaydının tamamı şu şekilde;