Furkan Vakfı’nın 29 Aralık Cuma günü Mersin’de gerçekleştireceği “Ümmet Olma Yolunda” konulu konferansının son anda iptal edildi. Ancak Alparslan Kuytul Hocaefendi Mersin’de sevenleri ile buluştu. Her hafta Cuma Günü Adana Furkan Vakfı Genel Merkez Binasında yaptığı Tefsir Dersini Mersin İl Temsilciliğinde gerçekleştirdi. Tefsir dersinin ardından kendisine yöneltilen soruları cevaplandıran Hocaefendi, “Amerika ile vize sorunun çözülmesi nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna verdiği cevapta; “Amerika ile olay büyük bunun yanında vize meselesi çok küçük kalır” dedi.
Hocaefendi verdiği cevapta; Bu iki devlet arasında olan görüşmelerin (tabi görüşmeleri bizim bilmemiz mümkün değil) sonucudur. Bu vize meselesini önce Amerika'da başlattı. Sonra Türkiye de bir misilleme yaptı. Sonra sanıyorum Amerika, Türkiye Rusya’ya daha fazla yaklaşmasın diye bu meseleyi halletmeye karar verdi. Karşılıklı olarak kaldırıldı.
VİZE HALLOLDU AMA TÜRKİYE-AMERİKA MÜNASEBETLERİ HALA ÇOK KÖTÜ
Olay aslında vize meselesi değil, Türkiye-Amerika arasında olan kriz çok büyük;
· Reza Zarrab olayı var.
· Türkiye’nin Rusya yakınlaşması olayı var.
· Amerika’nın PKK’yı ve PYD’yi desteklemesi olayı var.
Olay büyük aslında bunun yanında vize olayı çok küçük kalır. Bu gibi olaylar aslında iki devletin sadece birbirine tavır koymasıdır. Yani bunun manası, “Ben sana tavrımı bu kadar koyuyorum gerisi geride yani aramızda düşmanlık başlıyor” demektir. Bu vize meselesi sorunu çözüldü mü? Hayır. Vize halloldu ama Türkiye-Amerika münasebetleri hala çok kötü.
VİZE KRİZİ ÇÖZÜLDÜ AMA FÜZE KRİZİ DEVAM EDİYOR
Türkiye’nin parası bile yok. Yaklaşık 2,5 milyar $ olan 4 batarya S-400 füzeleri alınacak. Rusya’dan kredi alıyor ve o para ile de Rusya’dan füze alıyor. Garipliğe bakın hem kredi alıyor (demek ki krediyi faizle alıyor) O kredi ile de füzeyi almış oluyor. O füzeyi alacak parası bile yok. Türkiye’nin bu işin içinde füzeleri alması şart mıydı? Ben hiç gerekli olduğunu sanmıyorum. Evet, devletin ihtiyacını devleti idare edenler daha iyi bilir ama kastettiğim şu; bana öyle geliyor ki, bu siyasi bir karar. Amerika’ya ve Avrupa’ya; "Sizden kopuyoruz ve artık Rus füzelerini kullanacağız. NATO ülkesi olduğumuz halde füzeleri vermiyorsunuz biz de buna karşılık Rusya’ya yakınlaşırız Rus füzelerini alırız" mesajını vermek için. Yoksa şuanda savaş yok, bir şey yok.
Aslında İhtiyaç Olduğu İçin Değil, Bu Siyasi Bir Mesaj
Türkiye’de her şey pahalanıyor. İşte yılbaşında her şeye tekrar zam gelecek ve iki sene evvelki durum yok artık her şey zamlandı. Bazı mallara %30, bazı mallara %50, bazı mallara %100 zam geldi. Türkiye kötü durumda ama sarayın harcamalarında hiçbir eksiltme yok. “itibarda tasarruf olmaz” diyorlar. Sarayın itibarı için, başka milletlere hava atmak için her türlü israf caizmiş ama füze alacak paramız yok. Madem paran yok niye alıyorsun? Savaş mı var? Aslında bu siyasi bir mesaj. İhtiyaç olduğu için değil. Vize krizi çözüldü ama füze krizi devam ediyor. Türkiye, NATO üyesi ülke olduğu halde S-400 füzeleri alması, Cumhurbaşkanının ve Başbakanın Amerika’ya her gün laf söylemesi, Rusya’nın lehinde Amerika’nın aleyhinde sürekli propaganda yapılması bir kriz.
Halkı Balık Yerine Koyuyorlar!
Sanki Irak’ın işgalinde Amerika’ya yardım edenler bunlar değilmiş gibi... Dün Irak’ın işgaline yardım edenler, bugün Amerika’nın Irak’ı işgal ettiğini anlatıyorlar. Hayret ediyorum. Hiç yüzlerinde yüz kalmamış, yüzleri kızarmıyor, utanmıyorlar! Halkı balık yerine koyuyorlar, "Nasılsa kimse hatırlamaz" diyorlar. Amerika ile olay büyük, vize meselesi bunun yanında çok küçük kalır.