'Amaç Musul'u kurtarmak değil...'

Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, Musul’a yönelik yapılan harekatın Musul’u DEAŞ’tan kurtarma amacıyla değil toprak kapma amacıyla yapıldığını söyledi.

Eklenme Tarihi: 18 Eki 2016
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
'Amaç Musul'u kurtarmak değil...'

Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, Musul'da DEAŞ'a yönelik yapılan operasyona ilişkin bazı kaynakların iddialarını değerlendirdi. Rus Ria Novosti Haber Ajansı'nın Musul'da bulunan DEAŞ militanlarının kentten ayrılması için ABD ile Suudi Arabistan'ın anlaştığını iddia ettiğini, haberde 9 bin DEAŞ militanının aileleriyle birlikte Suriye'ye güvenli bir şekilde geçeceği ve Suriye'ye geçen bu teröristlerin orada etki üreteceği öne sürüldüğünü belirten Ağar, ikinci iddianın ise sahadan olduğunu kaydederek, haber veren bazı yerel kaynakların 13-14 Ekim gecesi Musul'a inen bazı helikopterlerin görüldüğünü iddia ettiklerini, bu helikopterlerin DEAŞ'ın Musul'daki yabancı-profesyonel cihatçılarını alıp bilinmeyen bir yere götürdükleri ifade ettiklerini kaydetti.

Üçüncü iddianın ise Rudaw'ın haber bültenine konuk olan KDP'nin Musul Sözcüsü Muhittin Mızuri'nin "Musul'da gerek halkın, gerekse de IŞİD'in durumu kötü. IŞİD, halkın örgüte güveninin kalmadığına kanaat getirmiş. Halk da örgütün yabancı üst düzey yetkililerinin kenti terk ettiğini görüyor" şeklinde olduğunu kaydeden Ağar, her bir iddianın kendi başına çok şey üretmediğini, iddiaların alt alta geldiğinde anlam kazandığını söyledi.

"Yapılacak harekatın adı da 'Musul'u DEAŞ'tan kurtarmak' felan değil"

"Operasyona katılacak güçlerin arazideki konuşlanma ve yığınakları ise asıl ispat. Musul çuvalının batı ağzı, yani Suriye yolu açık" ifadelerini kullanan Abdullah Ağar, çuvalın bir de Havice-Şırgat tarafının yırtık olduğunu kaydetti. Güneyde ve kuzeydeki Peşmergeler arasında Irak ordu birlikleri, Federal polis güçleri ve terörle mücadele unsurları olduğunu söyleyen Ağar, "Peşmergeler ise doğu ve kuzeyde. Kuzeyin batıya uzanımındaki Suriye sınırına kadar olan alanda özellikle Talefer'in üstünde ve Sincar bölgesinde Peşmerge var. Tabi bir de Sincar'daki PKK ve PKK Ezidileri. Bugünün yığınak fotoğrafındaki temel görüntü bu. Batı ağzı, yani Suriye yolu bilinçli bir şekilde açık bırakılmış. Kediye 'köşeye sıkışma, beni de cırmalama. Var git öte yana.' Bakalım DEAŞ buna ne kadar uyacak, Musul'da ne kadar savaşacak? İster dirensin, ister bırakıp gitsin. Anlaşılması gereken temel gerçek şudur; bu Musul'u DEAŞ'tan kurtarma operasyonu değil, Musul'u paylaşma savaşı. Hem de IŞİD nedeniyle Sünni Araplar ve Türkmenler bütün hak, iddia, etki ve inisiyatiflerini kaybetmenin gölgesinde. Gerçekten çözüm, hak amaçlansa, panzehrin devrede olması gerekmez mi? Ne zamandan beri Sünni İslam'ı ve Sünni tabanı istismar eden DEAŞ'ın panzehri, mezhebi ve etnik düşmanlık yaşadığı güçler oldu? Görmüyorlar mı, yoksa görüyor da bilerek mi yapıyorlar? Bu dizaynın ve kavramsal savaşın yeni bir evresidir. Daha büyük savaşların alt yapısını oluşturma çabasıdır. Düşmanlık ve kanın daha geniş alanlara yayılması, geleceğe sıçratılma uğraşıdır. Sünni tabanın mezhebi ve etnik kırılma yaşadığı güçlerle Musul'u kurtarmaya kalkmak. Ezidiler üzerinden PKK'yı Telafer ve Musul'a montajlamak. Kerkük'e, Selahattin'e sallanmak. Yapılacak harekatın adı da 'Musul'u DEAŞ'tan kurtarmak' felan değil. Resmen Musul'dan, Ninova'dan toprak kapma savaşı. Toprak kapmaya kalkışanlar üzerinden coğrafyayı dizayn savaşı. Hiçbir savaş adil bir barışla ve paylaşımla sonuçlanmadıkça bitmiyor. Görmüyorlar mı?" dedi.