Amerika’yı yarım asırdır takip ediyorum ve ABD’nin şu anki kadar karışık, çatışmalı ve kriz içinde olduğunu hiç görmedim! Siyasi sistemi çatırdıyor, partileri birbirine düşmüş, seçimleri şüpheyle bakılıyor, yargısı taraflı olmakla suçlanıyor, güvenliği zedelenmiş gibi görünüyor, siyasetçileri birbirini suçluyor, ırkçı gruplar iç savaş için hazırlanıyor, ordusu dünyanın dört bir yanındaki tehlikelerle meşgul, ve güçlü Amerika imajı, bilinmeyene doğru ilerleyen bir devlet için sarsılıyor.
Trump’a yönelik “suikast” girişimi, deveyi çökertecek son saman çöpü olabilir ve popülist, kaotik bir söylem ile nefretin artması ve hükmeden siyasi seçkinler arasındaki karmaşık anlaşmazlıkların yayılması durumunda kutuplaşmayı korkutucu bir seviyeye çıkaracaktır.
Amerika’nın zayıflığı, büyük bir gücün hızlı düşüşünü işaret ediyor ve bu düşüş, çekim gücünü kaybeden, modeli parçalanmayı bekleyen düşüşteki devletler ve sistemlerle birlikte geliyor. Buna karşılık, bazıları amaçları, niyetleri ve araçları olan, Amerikan etki alanındaki bölgeleri ele geçirmeye çalışan yükselen güçler var. Netanyahu, Amerika’nın zayıflığını Gazze’ye karşı yürüttüğü savaşın süresini uzatmak ve on ay süren, suçlar ve soykırımlarla dolu bir savaştan sonra hayali bir zafer arayışına girmek için kullanmaya çalışıyor, fakat bu, uzun vadede İsrail’in lehine olmayacak, çünkü İsrail en önemli müttefikini ve işgalini destekleyen hamisini kaybediyor. Aynı şekilde, işlevsel rolleri sayesinde koruma ve destek alan baskıcı rejimler de heyecanlı halklara yem olacak.
Amerikan elitleri şu soruyu soruyor: İmparatorluğun çöküş yolculuğu başladı mı? Modelin çözülme belirtileri ortaya çıktıktan sonra dağılması ne kadar sürecek? Gerçek şu ki: Amerika kriz içinde ve uluslararası sistem de öyle. Doğru, gelecek günler karanlık olacak, ama yeni bir şafak, yükselen, bilinçli ve yetkin güçler için doğacak….