Amerikan Dış İlişkiler Konseyi: Türkiye klasik bir döviz krizine doğru ilerliyor

ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşu The Council on Foreign Relations (CFR – Dış İlişkiler Konseyi) tarafından yayınlanan raporda, Merkez Bankası’nın döviz rezervleri tükendiği için Türkiye’nin bir döviz krizine doğru ilerlediği değerlendirmesi yapıldı. Küresel ticaret ve finans uzmanı Brad W. Setser tarafından kaleme alınan raporun başlığında “Türkiye’nin artan bilanço riskleri: Türkiye klasik bir döviz krizine doğru … Amerikan Dış İlişkiler Konseyi: Türkiye klasik bir döviz krizine doğru ilerliyor Devamı »

Eklenme Tarihi: 08 Haz 2023
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 08 Haz 2023
Amerikan Dış İlişkiler Konseyi: Türkiye klasik bir döviz krizine doğru ilerliyor

ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşu The Council on Foreign Relations (CFR – Dış İlişkiler Konseyi) tarafından yayınlanan raporda, Merkez Bankası’nın döviz rezervleri tükendiği için Türkiye’nin bir döviz krizine doğru ilerlediği değerlendirmesi yapıldı. Küresel ticaret ve finans uzmanı Brad W. Setser tarafından kaleme alınan raporun başlığında “Türkiye’nin artan bilanço riskleri: Türkiye klasik bir döviz krizine doğru ilerliyor.” denildi.

“Türkiye kullanılabilir döviz rezervlerini gerçekten tüketmenin eşiğinde, ya altınlarını satacak, ya temerrüte düşecek, ya da acı ilacı yutarak bir IMF programına razı olacak. Türkiye klasik bir ödemeler dengesi krizi riskiyle karşı karşıya.

Ekonomisi, Türkiye’nin dışarıdan borçlanma kabiliyetine göre çok fazla ısınıyor ve Türkiye artık döviz rezervlerini azaltarak ithalat ve ihracatı arasındaki açığı kapatamaz. Kamunun borcu yüksek değil, ancak Merkez Bankası, Türk bankalarından ve diğer ülkelerden epey borçlandı.

BANKALAR HÜKÜMETE O KADAR BORÇ VERDİ Kİ, HALK PARASINI GERİ İSTESE ÖDEYEMEZLER

Sonra borç aldığı dövizi TL’yi savunmak için harcadı. Artık standart bir mali krizden daha kötüsü yaşanabilir. Türk bankaları, Merkez Bankasına (ve daha küçük ölçekte doğrudan hükümete) o kadar çok borç verdi ki, halk döviz mevduatlarını geri isterse bunu yerine getiremezler.

Türkiye’nin mali kriz riski, dış finansman ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Cari açık 2021’de 20 milyar dolardan azdı, 2023’te 60 milyar dolara ulaşacak gibi. Ticaret verilerinde açığın kendiliğinden kapanacağına dair bir işaret yok: ithalat artışı hala ihracat artışının üzerinde.

Dış açık ya yurt dışından borçlanarak ya da mevcut varlıklarınızı satarak kapatılabilir. Türkiye’nin ikinci sorunu da bu: sürekli olarak dış finansman çekemiyor. Politika faizi %8,5 iken enflasyon %40’ın üzerinde (gayri resmi verilere göre çok daha yüksek.)

Yabancı yatırımcılar, lira faiz oranlarının yapay olarak düşük tutulduğu ve TL’nin değer kaybetme riskinin açık olduğu bir ortamda TL varlıklarını ellerinde tutmak istemiyorlar. Körfez Arap ülkelerinin verdiği destek de yeterli değil. Sonuç, piyasa finansmanını aşan bir dış açık.

Bu da doğrudan Türkiye’nin ikinci sorununa yol açıyor: döviz rezervleri tükeniyor. 2023 dış açığı büyük ölçüde rezervlerin satılmasıyla finanse edildi. Ödemeler dengesi verileri, 6 milyar dolarlık girişe rağmen yılın ilk üç ayında 14 milyar dolarlık bir düşüş olduğunu gösteriyor.

48 MİLYAR DOLAR DÖVİZ REZERVİ VE 50 MİLYAR DOLALIK ALTIN VAR AMA…

Merkez Bankası 10 milyar doların üzerinde dış borçlanmasına rağmen rezervler yıllık bazda 30 milyar dolar azaldı. Türkiye şu anda 48 milyar dolar döviz rezervine ve 50 milyar dolarlık da altına sahip. Ancak 48 milyar dolarlık döviz rezervinin tamamı kullanılabilir durumda değil:

19 milyar doları Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ile yapılan swap anlaşmaları. Dolayısıyla Türkiye rezervlerinin büyük bir kısmını Katar riyali ve Birleşik Arap Emirlikleri Dirhemi’nde tutuyor. Her ikisi de dolara sabitlenmiş durumda. Dolayısıyla gerçek döviz rezervi şu anda 30 milyar dolara yakın.

Bu, 60 milyar dolar cari açığı olan ve yıl başından beri TL’yi istikrarlı tutmak için piyasaya ayda 5 milyar doların üzerinde (ve Mayıs ayında çok daha fazlasını) satan bir ekonomi için çok fazla rezerv anlamına gelmiyor. Önümüzdeki birkaç hafta içinde rezerv satışlarının hızına bağlı olarak -ve Körfez Arap ülkelerinden gelen son finansman diliminin büyüklüğü ve bileşimine bağlı olarak- Türkiye’nin kullanılabilir rezervleri bu yaz bir ara tükenebilir.

Merkez Bankası’nın yurt içinden borçlandığı döviz miktarı 130 milyar dolar. Yurt dışından mevduat olarak 20 milyar dolar daha almış. 20 milyar dolar Körfez’le swap yapmış. Yani toplam döviz yükümlülükleri 150 milyar dolar civarında – elinde kalan ise sadece 30 milyar dolar.