Anayasa Mahkemesi'nin Suruç katliamı kararı: Yaşam hakkı ihlali yok

AYM, Suruç saldırısında gerekli tedbirlerin alınmamasıyla ilgili yapılan başvuruda yaşam hakkı ihlali iddialarının 'dayanaktan yoksun olması nedeniyle' kabul edilemez olduğuna karar verdi.

Eklenme Tarihi: 05 Eki 2021
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Anayasa Mahkemesi'nin Suruç katliamı kararı: Yaşam hakkı ihlali yok

Anayasa Mahkemesi (AYM), Urfa’nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015 günü Kobanê’deki çocuklara oyuncak götürmek amacıyla Amara Kültür Merkezi'nde bir araya gelen gençlere yönelik IŞİD tarafından gerçekleştirilen ve 33 kişinin öldüğü bombalı saldırıyla ilgili gerekli tedbirler alınmadığı için yaşam hakkı ihlaline neden olunduğu iddiasıyla yapılan başvuruyu karara bağladı.

OY BİRLİĞİ İLE 'DAYANAKTAN YOKSUN OLMASI NEDENİYLE KABUL EDİLEMEZ' BULUNDU

Resmi Gazete'de yayınlanan karara göre AYM, 13 kişinin başvurusunu farklı gerekçelerle reddetti. Başvuruculardan sekizinin iddiaları, başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilmedi. Dört kişinin yaşam haklarının ihlal edildiği iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna oy birliğiyle karar veren AYM, bir başvurucunun ise 2020 yılında ölmesi nedeniyle başvurusunun düşmesine hükmetti.

ÖLEN GENÇLERE 'TERÖR ÖRGÜTÜNÜN GENÇLİK YAPILANMASI ÜYELERİ' DENİLDİ

AYM kararında bombalı saldırı için, "Bir terör örgütünün gençlik yapılanması üyeleri olduğu iddia edilen bazı kişiler Suriye sınırları içinde bulunan bir şehri yeniden inşa edecekleri savıyla 19/07/2015 tarihinden itibaren bulundukları şehirlerden Şanlıurfa'nın Suruç ilçesine doğru hareket etmiştir. Suruç İlçe Jandarma Komutanlığı'nın Suruç Kaymakamlığı'na gönderdiği 19/07/2015 tarihli bir yazıda bahsi geçen kişilerin Suruç Cumhuriyet Meydanı'nda yapılacak basın açıklaması sonrasında Suriye sınırına doğru gösteri yürüyüşü yapacaklarına ilişkin ihbar alındığı belirtilmiştir. Sözü edilen kişiler, basın açıklaması yapmak amacıyla 20/07/2015 günü saat 12:00 sıralarında Suruç Belediyesi'ne ait Amara Kültür Merkezi'nin bahçesinde toplanmıştır. Basın açıklaması yapılırken üzerindeki patlayıcı maddeleri patlatan bir kişi kendi ölümü dışında pek çok kişinin ölümüne, birçok kişinin de yaralanmasına neden olmuştur" denildi.

'SOMUT KANIT YOK'

Anayasa Mahkemesi, başvurucuların canlı bomba saldırılarına ilişkin istihbarata rağmen kamu makamlarının saldırının gerçekleşmesini önlemek için asgari tedbirleri bile almadığı, olaydan sorumlu olan siyasiler ve kamu görevlileri hakkında hiçbir araştırma yapılmadığı ve yaşam ve etkili başvuru haklarının ihlal edildiği iddiaları ile ilgili, “Başvurucuların şikayetlerini desteklemek için somut herhangi bir kanıt ortaya koymadan güvenlik güçlerinin DEAŞ üyelerine yönelik sistemli bir ihmalkarlık içinde olduğunu soyut bir biçimde ileri sürdükleri görülmektedir” değerlendirmesinde bulundu.

Kararın hüküm bölümünde şu ifadeler kullanıldı:

“Başvurucu Mehmet Şerif Akhamur tarafından ileri sürülen iddiaların incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir nedenin kalmamış olması nedeniyle başvurunun düşmesine,

Başvurucular Ceren Çoban, Dilek Kaya, Mehmet Özkan, Nimet Yurtgül, Sultan yıldız, Ümran Akhamur, Yağmur Şeker Özer ve Yasin Can yönünden başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna,

Başvurucular Ali Sadet, Sunay Sadet, Özgen Sadet ve Özge Sadet Semiz’in yaşam haklarının ihlal edildiğine ilişkin iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna oybirliğiyle karar verildi.”