Kabul edilen raporun taslak kararları arasında, “16 Nisan anayasa değişikliği paketinin mevcut haliyle yürürlüğe girmesi halinde” Türkiye ile üyelik müzakerelerinin “derhal ve resmen askıya alınması” için AB devletleri ve Avrupa Komisyonu’na çağrıda bulunuluyordu.
Avrupa Parlamentosu’na göre anayasa değişikliği paketi, Venedik Komisyonu görüş raporlarında da belirtildiği gibi, kuvvetler ayrılığı ilkesi ve Kopenhag kriterleriyle uyumlu değil. AP Kasım 2016’da aldığı bir diğer kararda da üyelik müzakerelerinin “dondurulması” çağrısında bulunmuştu.
Raporda neler var?
Karar taslağında 15 Temmuz darbe girişimi ve Türkiye’de gerçekleşen terör eylemleri kınanıyor, Türk hükümetinin sorumluları hukuk devleti ve adil yargı hakkı çerçevesinde yargılama hak ve sorumluluğu olduğu belirtiliyor.
Buna karşılık, darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL kapsamında alınan önlemlerin temel özgürlüklerin korunması ve birçok vatandaş üzerinde “büyük çaplı, uzun vadeli, orantısız ve olumsuz etki yarattığı” görüşü not ediliyor.
Karar taslağında, Türk vatandaşları için Schengen alanında vize serbestisinin Türkiye terörle mücadele yasalarında temel hak ve özgürlükleri güvence altına alıcı revizyona gitmediği sürece mümkün olamayacağını belirtiyor.
Erdoğan’ın Nazi suçlamasına kınama
Taslak metinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bazı Avrupalı liderlere yönelik “Nazi” suçlamalarına da yer veriliyor. “Meşru olmayan bu tür ifadelerin devamının Türkiye’nin siyasi ortak olarak saygınlığını baltaladığı” ifade ediliyor. Türkiye’nin iç sorunlarının ihracının “önemli sayıda Türk kökenlinin yaşadığı AB üyesi toplumlar içindeki barışçıl birlikte yaşamı tehdit ettiği” dile getiriliyor.
Türk diasporasına müdahale
Taslak metinde Türk hükümetinden “kendi ihtiyaçları için AB ülkelerindeki Türk diasporasını sistematik biçimde seferber etmekten kaçınması da isteniyor.
Türk makamlarının “Türk diasporasına baskı yaptığına dair iddiaların” kaygıyla izlendiği belirtilip, “yurt dışında yaşayan çifte vatandaşların Türk makamları tarafından takibe alınması” kınanıyor. Kimi AB ülkelerinin OHAL sonrası sığınma talebinde bulunan Türk uyrukluların iltica dosyalarını hızlandırması “memnuniyet verici” olarak tanımlanıyor.
AB’ye PKK çağrısı
Raporda, AB terör örgütleri listesinde olduğu hatırlatılan PKK’nın “yeniden şiddete başvurması” kınanıyor. PKK’ya “silah bırakma” ve “taleplerini barışçıl ve yasal yollardan dile getirme” çağrısında bulunuluyor.
Avrupa devletlerinin AB terör örgütleri listesindeki örgütlerin sembol ve işaretlerini yasaklayan yasal mevzuatı uygulamaları isteniyor. Buna karşılık, Kürt sorununa barışçıl çözümün “Türkiye’nin demokratik geleceği için gerekli” olduğu vurgulanıyor.
Raporun Kıbrıs sorunuyla ilgili bölümünde ise her yıl olduğu gibi büyük ölçüde Rum ve Yunan tezlerine yer veriliyor.