"Önümüzde üç seçenek var" diyen Nasrallah, bunları şöyle sıraladı: "Geçmişteki dört yıldan daha fazla savaşmak. Teslim olmak suretiyle kadın ve kızlarımızın boğazlanıp esir olmasına göz yumma. Ya da Filistin'in işgali gibi yeni bir faciayla yüzleşmek, sürgün olmak." Medyasafak, gazi ve yaralılarla yaptığı görüşme sırasında konuşan Nasrallah'ın açıklamalarını şu şekilde aktardı: "Önümüzde üç seçenek var: 1) Geçmişteki dört yıldan daha fazla savaşmak 2) Teslim olmak suretiyle kadın ve kızlarımızın boğazlanıp esir olmasına göz yummak 3) Ya da Filistin'in işgali gibi yeni bir faciayla yüzleşmek, sürgün olmak.
'Yarımız şehit düşsek, yarımız izzet ve şerefle yaşasa, bu bizim için iyidir' "Eğer bu savaşta yarımız şehit düşer ve diğer yarımız sağ kalır ve izzet ve şerefle yaşarsa bu bizim için daha iyidir. Hatta bu savaşta dörtte üçümüz şehid olsak ve geriye dörtte birimiz kalsak, ama izzet ve şerefle yaşamaya devam etsek bu da iyidir. Elbette inşallah bu kadar şehid vermeyeceğiz fakat fiili durum büyük fedakarlıklar gerekmektedir, zira saldırı büyüktür. Artık Arabistan, Katar ve Türkiye arasındaki ihtilaflar son bulmuştur ve hepsi karşımızda birleşmiş durumdadır. "Artık her kim başkalarını gönülsüz kılıp morallerini bozar ve bundan başka söz söylerse ahmak, kör ve haindir. Amerikan elçiliğinden beslenen Şiiler hain ve satılıktırlar ve bizim bu konudaki kabulümüzü asla değiştiremezler. "Artık daha fazla sessiz kalmayacak ve hiç kimseyi idare etmeyeceğiz. Bu, direnişin varlık yokluk savaşıdır. Onur ve din savaşıdır. Gün seferberlik günüdür. Buna herkes katılabilir, isterse sadece dille olsun. Herkes bu seferberliğe katılabilir. Halkın gözünde itibarı olan herkes bu seferberliğe katılmalıdır, alimler konuşmalıdır. Önümüzdeki aşamada da tüm halk için genel seferberlik ilan edebiliriz. Her yerde savaşabiliriz diyorum. Bugün kimse karşısında susmayacağız. Her kim bizim karşımızda durur ve sözle buna engel olmak isterse gözlerinin içine bakacak ve sen hainsin diyeceğiz, ister büyük olsun ister küçük."