Myanmar'ın Arakan eyaletinde 16 Mayıs'ta ordunun saldırısıyla 200'den fazla yapının yakıldığını gösteren uydu görüntüleri yayınlandı.
İnsan Hakları İzleme Örgütünün (HRW) yayınladığı uydu görüntüleri, Arakan'ın Mrauk-U ilçesinin Let Kar köyünde en az 200 yapının Myanmar ordusu tarafından ateşe verildiğini gösteriyor.
Let Kar'ın 16 Mayıs sabahındaki uydu görüntülerinde herhangi bir zarar görülmediğini belirten HRW, öğleden sonraki görüntülerde büyük çaplı yangın görüldüğünü ifade etti.
HRW, Myanmar ordusunun 2012, 2016 ve 2017'de Arakan'daki Müslümanların yaşadığı köyleri ateşe verdiği ve kundakçılık görüntüleriyle benzerlik taşıdığına dikkati çekti.
Let Karlıların büyük bir kısmının köydeki şiddet olayları nedeniyle bölgeyi geçen yıl terk ettiğini aktaran HRW, olayın sorumlularının tespiti için acil olarak soruşturma açılması çağrısında bulundu.
Mrauk-U'da çalışan bir yardım görevlisi, HRW'ye yaptığı açıklamada, 16 Mayıs'ta Let Kar'daki dumanların kilometrelerce uzaktan görüldüğünü söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:
"Geçen yılki çatışmalardan sonra halk kaçtığı için orada (Let Kar) kimse yaşamıyordu ama yaşlıların gerçekten gidecek yeri yok. Tein Myo ve Bu Ywat Ma Nyo köylerinde bulunan ve ülke içinde yerinden edilenlerin kaldığı kamplarda kalıyorlardı. En azından bazen evlerine gidip, eşyalarını alabiliyor veya evlerini kontrol edebiliyorlardı. Şimdi hiçbir şeyleri yok, bu çok üzücü."
Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Myanmar'ın Arakan eyaletinde 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.
Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.
Birleşmiş Milletlere (BM) göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.