Arakanlı, Yemenli ve Suriyeli mülteciler Sudan’dan tahliye edilmek istiyor

Kendi ülkelerindeki çatışma ve zulümden kaçan Arakanlı, Yemenli ve Suriyeli mülteciler Sudan’dan tahliye edilmek istiyor. Sudan’daki tahliye uçuşları yabancı diplomatları ve vatandaşları ülkelerine veya üçüncü ülkelerdeki güvenli yerlere götürmeye devam ederken, mülteciler de dahil olmak üzere birçok insan kendi başının çaresine bakmak zorunda bırakılıyor. Amerika ve Afrika’nın Sudan ordusu ile paramiliter Hızlı Destek Güçleri (RSF) … Arakanlı, Yemenli ve Suriyeli mülteciler Sudan’dan tahliye edilmek istiyor Devamı »

Eklenme Tarihi: 29 Nis 2023
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 29 Nis 2023
Arakanlı, Yemenli ve Suriyeli mülteciler Sudan’dan tahliye edilmek istiyor

Kendi ülkelerindeki çatışma ve zulümden kaçan Arakanlı, Yemenli ve Suriyeli mülteciler Sudan’dan tahliye edilmek istiyor.

Sudan’daki tahliye uçuşları yabancı diplomatları ve vatandaşları ülkelerine veya üçüncü ülkelerdeki güvenli yerlere götürmeye devam ederken, mülteciler de dahil olmak üzere birçok insan kendi başının çaresine bakmak zorunda bırakılıyor.

Amerika ve Afrika’nın Sudan ordusu ile paramiliter Hızlı Destek Güçleri (RSF) grubu arasındaki sallantıda olan ateşkesi uzatma çabalarına rağmen, çatışmalar Sudan’ın çeşitli şehirlerini sarsmaya devam etti.

Çeşitli Birleşmiş Milletler kuruluşlarına göre, ülkedeki çatışmalarda şu ana kadar yüzlerce insanı öldü, hastanelerin yüzde 60’ından fazlası kapandı ve binlerce insan yerinden oldu.

Pek çok Sudanlı komşu ülke Mısır’a kaçtı veya ülke içinde yerinden edildi. Sudan’da güvenlik arayan savunmasız mülteciler şimdi çaresizce ülkeyi terk etmek istiyor.

Sosyal medya platformlarında dolaşan videolar, net bir tahliye yöntemi olmadan Sudan’da mahsur kalan Arakanlı mültecilerin yanı sıra Yemenlileri ve Suriyelileri gösteriyor. Bir Arakanlı aile babasının “durumun çok kötü” olduğunu söyleyerek yardım istediği görülüyor.

Kimliği açıklanmayan adam, “Biz korkuyoruz. Güvenli bir bölgeye ihtiyacımız var çünkü burada durum çok kötü, çok yoğun bir çatışma var” şeklinde yardım istedi.

Myanmar’da ordunun zulmünden kaçan Arakanlı Rohingya mülteciler, kendilerini başka bir çatışmanın ortasında buluyorlar ve hiçbir devlet ya da kurum onları güvenli bir yere tahliye etme sorumluluğunu üstlenmiyor.

Rohingyalar, Budist çoğunluklu Myanmar’da yüzyıllardır yaşayan, çoğunluğu Müslüman olan bir etnik grup. 1982’den beri Myanmar’da vatandaşlık hakları reddediliyor. Bu da onları fiilen vatansız hale getirdi. 1970’lerin sonlarından bu yana yaklaşık bir milyon Rohingya, yaşadıkları zulüm nedeniyle Myanmar’dan kaçtı .

Ülkeleri krizlerle boğuşan Yemenli öğrenciler de Sudan’da mahsur kaldı. Sosyal medyadaki bir video, hükümetin herhangi bir yardım sağlamadığını söyleyen birkaç öğrenciyi gösteriyor.

Sudan’ın başkentinde mahsur kalan öğrencilerden biri, “Biz, Hartum’daki Yemen toplumu yardım istiyoruz” diyor. “Sürekli savaş uçakları ve bombardıman sesleri altında yaşayan biz öğrenciler yardım çağrısında bulunuyoruz,” ifadelerini kullandı.

Öğrenci, grubunun Yemen’deki hükümetlerinden yardım istediğini, ancak “faydasız” olduğunu söyledi.

Yemen’de, Suudi Arabistan ile Husiler arasında 2014’te başlayan çatışmayı sona erdirmek için şu anda müzakereler devam ediyor.

Başka bir videoda ise yardım çağrılarına resmi bir yanıt verilmeden günlerdir mahsur kalan bir grup Suriyeli görülüyor.

Adı açıklanmayan bir kişinin, kendisiyle birlikte toplanan Suriyelilerin sayısının her geçen saat arttığını söylediği duyuluyor. Suriyeli mülteci, “Tahliye için bize yardım etmesi için Suudi konsolosunun gelmesini bekliyoruz” diyor.

Suudi dışişleri bakanlığına göre Suudi Arabistan, mahsur kalan vatandaşlarının yanı sıra “kardeş ve dost ülkelerin bazı vatandaşlarının” Sudan’dan tahliye edildiğini açıklayan ilk ülkelerden biriydi.

Suriye’deki çatışma, 12 yıl önce protestocuların ülke hükümetine ve Devlet Başkanı Beşar Esed’e karşı gösteri yapmak için sokaklara çıkmasıyla başladı.

Protestolar, “rejimin düşmesini” talep ederek hızla devrimci bir nitelik kazandı, ancak hükümetin acımasız baskısından sonra, ayaklanma birkaç dış gücü ülkeye sürükleyen, milyonları yerinden eden ve yüzbinleri öldüren bir savaşa dönüştü.

Dünya Gıda Programı’na göre, Suriye’nin ekonomisi kötüleşti ve nüfusun yüzde 90’ı artık yoksulluk sınırının altında yaşıyor.