Arap Baharı Üzerinden 10 Yıl Geçti! Arap Baharı Nedir? Neler Yaşanmıştır?

Arap baharı on yıl öncesinde başlamasına rağmen bugün hala etkileri devam etmektedir. Milyonlarca Müslümanın ölümüne, milyonlarcasının da mülteci olmasına sebep olan Arap baharı nedir? Hangi ülkeler bu sözde bahardan etkilenmiştir? Türkiye Arap baharından etkilenen ülkeler arasında mıdır? Yıllar sonra Müslümanlar aleyhinde bir proje olduğu ortaya çıkan yalancı bahar hakkında Alparslan Hoca nasıl bir uyarıda bulunmuştu?
Eklenme Tarihi: 18 Ara 2020
5 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Arap Baharı Üzerinden 10 Yıl Geçti! Arap Baharı Nedir? Neler Yaşanmıştır?

Arap baharı nasıl başladı?

Arap baharı nın meydana geldiği ve genelinin onlarca yıldır diktatör rejimler tarafından yönetildiği Ortadoğu coğrafyasında, orantısız gelir dağılımı sebebiyle seçilmiş bir kısım refah içinde yaşarken halkın geneli ekonomik sıkıntılar çekiyordu. Özgürlük alanlarının kısıtlandığı, işsizlik oranlarının sürekli arttığı ve insan haklarının görmezden gelindiği bu coğrafyalarda, yıllardır diktatörlükle bastırılan halkın hakkını aramak için ayaklanması ile Arap baharının başladığı iddia edildi.

Ayaklanmalar ilk önce Tunus'ta, 26 yaşındaki gencin maruz kaldığı haksızlıklar sonucunu bir meydanda kendini yakması ile başladı. Ay ay diğer Ortadoğu ülkelerine de sıçrayan Arap baharı sonucunda milyonlarca insan ölürken, milyonlarca insan da kendi memleketinden göç ederek yaşamını mülteci olarak devam ettirdi.

Arap Baharı Kapsamında Hangi Ülke Neler Yaşadı?

Tunus’ta başlayan Arap baharı kısa sürede 20’den fazla ülkeye yayıldı. Her ne kadar olayların seyri ülkeden ülkeye değişse de genel tablo ve bilançolar Ortadoğu’nun ortak kaderini gözler önüne serdi.

Tunus

Tunus arap baharı

Tunus'lu genç Muhammed Buazizi’nin yaşadığı ekonomik sıkıntılar sonucunda kendini yakmasıyla Tunus halkı sokağa döküldü. 17 Aralık 2010 tarihinde başlayan isyanlar sonucunda 24 yıllık Zeynel Abidin Bin Ali yönetimden ayrıldı. Ülkenin ayağa kalması, yüzlerce kişinin ölmesine rağmen Tunus’taki ekonomik sıkıntılar çözüme ulaşamadığı gibi yıllar süren istikrarsızlık da halkın huzurunu bozan şeylere eklendi.

Mısır

Mısır arap baharı arap baharı

25 Ocak 2011’de Mısır'ın Tahrir Meydanı’nda başlayan protestolar kısa sürede tüm ülkede yankı buldu. İsyanı bastırmak için medyaya müdahalede bulunmasına rağmen olaylar durulmadı. Rejim, polis güçlerini isyanları bastırmak için kullandı. İsyanların iyice artması sonucu Mübarek istifa etmek zorunda kaldı. Dışardan bakıldığında her ne kadar Mısır halkı istediğine ulaşmış gibi görünse de bu sefer Mursi karşıtlarının meydanlara dökülmesi ise ordu yönetime el koydu. Mursi ve Müslüman kardeşler müebbet hapis ve idam cezasına çarptırıldı.

Mursi ve Müslüman kardeşlere yapılan haksızlıklar sonucunda Mursi taraftarlarının bilhassa Rabia meydanında yaptığı protestolar tüm dünyada yankı buldu. Ancak haklarını savunun Mısır halkına sert bir şekilde müdahale edildi. Her müdahalede yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Darbeye karşı durmak için Rabia Meydanı’na gelen 17 yaşındaki Esma Biltacı’nın keskin nişanlı tarafından vurulması tüm dünyada tepkiye sebep oldu. Çözüm olarak görülen Arap baharının Mısır üzerindeki olumsuz sonuçları ise bugün hala devam ediyor. Genç Müslümanlar zalimlerin eliyle şehit edilmeye devam ediyor.

Libya

libya arap baharı libya arap baharı

Arap Baharının tesirinin Libya’ya da ulaşması üzerine 42 yıldır ülkeyi yöneten Muhammed Kaddafi’ye karşı ayaklanmalar başladı. Ancak saltanatını kaybetmek istemeyen Kaddafi protesto ve eylemlere sert bir şekilde cevap verince ülke kana bulandı. Binlerce kişinin acımasızca öldürüldüğü eylemlerin sonunda Kaddafi de kendi halkı tarafından linç edilerek öldürüldü. Ancak bu kadar kan ve gözyaşına rağmen Libya’da işler hiçbir zaman düzelmedi.

Suriye

suriyearap baharı suriye arap baharı

15 Mart 2011’de Esad rejimine karşı başlayan ayaklanmalar, rejimin sert tepkisi ile kısa sürede iç savaşa dönüştü. Milyonlarca insanın öldüğü, milyonların mülteci olarak dünyanın dört bir yerine göç ettiği iç savaş, birçok ülkenin de müdahale etmesi yüzünden bugün hala devam ediyor. Başta halkın yanında gibi görünüp halkın silahlanmasına yardım eden ülkelerin daha sonra Esad’ı desteklemesi olayları kontrolden çıkardı. Bölgenin hali hazırdaki sorunları da eklenince Suriye kimin kimi vurduğunun belli olmadığı bir savaş meydanına dönüştü.

Bahreyn

bahreyn arap baharı

14 Şubat 2011’de Halkın Bahreyn İnci Meydanı’nı ele geçirmesiyle başlayan olaylara hükümet ilk başlarda çok sert bir şekilde cevap verdi. Ancak isyanların tüm ülkeye yayılması ve protestoların artması üzerine halkın istediği birtakım düzenlemeler yapılarak halk yatıştırıldı.

Yemen

yemen arap baharı yemen arap baharı

Arap baharının sıçradığı bir başka ülke olan Yemen tarihi boyunca mezhep çatışmaları ile bilinmektedir. 27 Ocak 2011 günü Sana da diğer ülkelerde de olduğu gibi halk ekonomik nedenlerle isyan başlattı. Arap baharı ile başlayan ayaklanmalar sonucunda 32 yıldır iktidar olan Ali Abdullah Salih yerine yardımcısı Mansur Hadi cumhurbaşkanı oldu. Kısa bir süre içerisinde bahar kışa döndü ve Yemen’de iç savaşlar başladı. Birçok ülkenin savaşa müdahale etmesiyle infialler büyüdü. Bugün Yemen’e müdahale eden ülkelerin Yemen’de kaç kişinin ölmesine sebep olduğu ise hala tespit edilememiştir.

Sözde Baharlar Kışa Döndü

Demokrasi, adalet ve insan hakları talebi ile başladığı iddia edilen Arap baharının nasıl sonuçlanacağı başından beri belliydi. Ülkelerde yaşanan olayların iç karışıklığa kadar sürüklenmesi ve diğer ülkelerin de yardımcı olma bahanesi için bölgeye müdahale etmesi sonucunda tablo korkunç bir hal aldı. Yirmiden fazla ülkede gerçekleşen isyan ve protestolara rağmen halk beklediği ekonomik ve insani hakları elde edemediği gibi birçok bölgede de yönetim eskisinden daha kötü bir hal aldı. Aslında en başından beri Müslümanları oyalamak ve zayıflatmak amacı taşıyan bu projeye dikkat çekmemek için bu sefer “Arap baharı” adı verildi.. Üzerinden neredeyse 10 yıl geçmesine rağmen Arap baharının verdiği zararlar hala telafi edilemedi.

Türkiye'de Arap Baharı Oldu mu?

Büyük Ortadoğu projesinin bir devamı olarak görülen Arap Baharında asıl maksat uyanışın başladığı İslam coğrafyalarını idare edemeyen diktatör sistemlerin değiştirilip yerlerine ılımlı idarecilerin getirilmesiydi. Türkiye’de ise bu hedefe ulaşmak için isyan başlatmaya lüzum yoktu. Ergenekon grubu olarak da bilinen aşırı solcu grubu birtakım iddia ve belgelerle görevden uzaklaştırarak onun yerine ılımlı idareciler getirildi.

Alparslan Hoca Arap Baharı için neler demişti?

2010 yılının Aralık ayında Tunus’ta Arap baharı başladığı zaman birçok Müslüman alim dahi yaşananları desteklemişti. Ancak Alparslan Hoca daha olaylar diğer ülkelere çok sıçramadan yaşanan olaylardaki garipliklere dikkat çekerek Müslümanları bunun Müslümanlar aleyhinde bir proje olabileceğine dikkat çekmişti.

Ayaklanmaların başladığı Ortadoğu ülkelerinin birçoğunun yıllardır diktatörlük ile yönetildiğini hatırlatan Alparslan Hoca, “Bir lider, bir plan olmadan hiçbir millet ayaklanma başlatmaz. Kimse canını sokakta bulmadı. Kaldı ki bu bölgenin insanı kendi akrabası tutuklanmasının hesabını tutuklanma korkusundan soramayacak durumdaydı. Bu işin arkasında büyük devletler var.” demişti.

"90 Yıl Diktatörlükle İdare ettiler, Artık Bunun Modası Geçti"

Alparslan Hoca bundan yaklaşık on yıl önce: "Amerika, İngiltere, Fransa gibi devletler, 1. Dünya Savaşı’ndan sonra Müslümanların İslami bir idare istememesi için o bölgelere diktatörler yerleştirdi. Yaklaşık 90 yıl süren bu idare şekli teknolojinin de yayılması ile halkı dizinlemek için yeterli gelmemeye başladı. Bunun üzere strateji değiştirilerek Arap Baharı başlatıldı. Halka özgürlük verilmiş gibi yaparak aslında yine kendi istedikleri gibi idare etmeyi hedefliyorlar.” demişti.

Bugün dünya üzerinde Arap baharının kendi kendine başlayan bir halk ayaklanması olduğunu ve halkın hakkettiği haklarını kazanmasına yardımcı olduğunu düşünen tek bir insan kalmamıştır. Zamanında projeyi destekleyen siyasetçiler, alimler, gazeteciler aradan geçen yıllardan sonra ortada bir bahar olmadığını anlamış ve yaşatılanların bir proje olduğunu kabul etmişlerdir.