Arap Baharı'nın Kanlı Bahara Döndüğü Nokta: Suriye iç savaşı 12. yılında!

Suriye’deki savaş 11 yılı geride bıraktı. Kan gölüne dönen ülkede bir çözüme ulaşılamazken resmi kayıtlarına göre 350 binden fazla insan öldü ve nüfusun yarısı evini terk etmek zorunda kaldı.

Eklenme Tarihi: 15 Mar 2022
4 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Arap Baharı'nın Kanlı Bahara Döndüğü Nokta: Suriye iç savaşı 12. yılında!

Suriye’de yüz binlerce kişinin hayatını kaybettiği, milyonlarca insanın mülteci konumuna düştüğü ve ekonominin çöktüğü Suriye iç savaşının üzerinden 11 yıl geçti.

Arap Baharı adıyla Orta Doğu’yu kasıp kavuran yalancı bahar Tunus ve Mısır’ın ardından 15 Mart 2011’de Suriye’nin Dera kentinde bir öğrencinin Esed’e yönelik "Ey doktor şimdi sıra sende" yazmasıyla, Suriye'deki ayaklanmanın fitili ateşlendi. “Halk düzenin değişmesini istiyor” sloganı atan siviller Suriye güvenlik güçleri tarafından güç kullanılarak dağıtıldı.

GÖSTERİLERE ASKERLE MÜDAHALE EDİLDİ

Esed ailesi ve yakın çevresinin baskısı ve yolsuzluklarına karşı reform talebiyle sokaklara dökülen binlerce kişinin sayısı kısa sürede katlanırken, gösteriler ülkenin diğer illerine de sıçradı. O dönem barışçıl gösterilerle iktidarın değişmesini isteyen sivilleri "terörist" ilan eden Esed rejimi, gösterileri bastırmak için askerlerini ve güvenlik güçlerini harekete geçirdi.

Rejimin bu hamlesi barışçıl halk gösterilerinin iç savaşa dönüşmesine yol açtı. Esed rejimi güçleri ile Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) adı altında toplanan askeri muhalif gruplar arasında 2012'den itibaren silahlı çatışmalar başladı.

MİLYONLARCA SİVİL YURDUNDAN EDİLDİ

Birleşmiş Milletler (BM) yetkililerinin, kimyasal silah kullanma, halkı açlığa sürükleme, tehcir, ablukaya alma, keyfi tutuklama ve işkence gibi savaş suçlarının işlendiğine dikkati çektiği iç savaşta, yüz binlerce sivil yaşamını yitirdi.

İç savaş öncesi nüfusu 22-23 milyon civarında olduğu tahmin edilen ülkede 6,6 milyon Suriyeli ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Bu kişilerin 3,5 milyonundan fazlası Türkiye'ye sığındı.

BM İnsani Yardım Koordinasyon ofisine (OCHA) göre, 6,7 milyon kişi ülke içinde yerinden edilirken, Suriye'de en az 14 milyon sivil insani yardımlara muhtaç hale geldi.

RAKAMLARLA İÇ SAVAŞIN SONUÇLARI

BM'nin 24 Eylül 2021'de, Suriye iç savaşında ölümleri teyit edilenlerin sayısının yaklaşık 350 bin, gerçek rakamın ise bunun çok üzerinde olduğunu belirten açıklaması, Suriye'deki iç savaşın en ağır bedelini sivillerin ödediğini bir kez daha ortaya koydu.

Suriye'de sivillere yönelik hak ihlallerini belgeleyen Suriye İnsan Hakları Ağının (SNHR), Mart 2011-Mart 2022 döneminde işlenen hak ihlalleri ve sivil kayıplara ilişkin hazırladığı rapor paylaşıldı.

Ağın raporunda Esed rejiminin keyfi olarak alıkoyduğu yüz binlerce kişiden en az 14 bin 449'unu işkence ederek öldürdüğü kaydedildi. Muhalif kaynaklara göre, Esed rejimi güçleri yaklaşık 400 bin kişiyi halen alıkoyuyor.

İç savaşta sağlık tesislerinin en az 869 kez çatışan taraflarca hedef alındığı ifade edilen raporda, en az 869 sağlık çalışanının öldürüldüğü bilgisine yer verildi.

Rapora göre, iç savaşta 1419'u Esed rejimi ve Rusya tarafından olmak üzere en az 1597 okul saldırılara maruz kaldı.

Bu sürede en az 711 medya çalışanı katledildi.

Esed rejimi, iç savaşın başlamasının ardından muhaliflerin kontrolündeki yerleşimlere 217 kez kimyasal silah saldırısı düzenledi.

REJİM BARIŞA YANAŞMIYOR

Uluslararası toplumdan caydırıcı tepkiler görmeyen rejim, siyasi çözümü öngören Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 2254 sayılı kararını hiçe sayarak, sürekli askeri çözümden yana tavır sergiledi. Aralık 2015'te oy birliğiyle onaylanan 2254 sayılı kararda, Suriye genelinde acil bir ateşkesin sağlanması ve buna paralel olarak siyasi müzakerelerin başlaması; iki yıl içerisinde bir "birlik hükümeti" kurulması ve ardından seçimlerin gerçekleştirilmesi çağrısı yapıldı.

Suriye Anayasa Komitesi Ekim 2021'de BM Cenevre Ofisi'nde altıncı tur görüşmelerini gerçekleştirdi. Ancak toplantıların ardından "büyük hayal kırıklığı" yaşadığını dile getiren BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, ilk kez isim vererek Esed rejimini suçladı.

Pedersen, 25 Şubat 2022'de yaptığı açıklamada, Suriye Anayasa Komitesi toplantılarının 7.sinin BM'nin desteği ile 21 Mart'ta Cenevre'de yapılacağını duyurdu.

ABD'NİN YPG/PKK'YA SİLAHLI EĞİTİM DESTEĞİ SÜRÜYOR

Türkiye'nin uyarılarına rağmen ABD'nin Suriye'de terör örgütü YPG/PKK'ye desteği kesilmedi. ABD Özel Kuvvetleri, Fırat'ın doğusunda YPG/PKK'lı teröristlere silahlı eğitim vermeyi sürdürdü.

Haseke ve Deyrizor illerinde yüzlerce YPG/PKK üyesine çeşitli silahların kullanımı hakkında eğitim veren ABD askerleri, 18 Şubat ve 7 Aralık 2021'de Deyrizor ilinin batısında terör örgütüyle ortak silahlı tatbikatlar gerçekleştirdi.

ABD VE RUSYA SÖZLERİNDE DURMADI

Türkiye, 9 Ekim 2019'da başlattığı Barış Pınarı Harekatı sürerken ABD ve Rusya ile ayrı ayrı mutabakat yaptı. Türkiye sınırından itibaren 30 kilometre derinlikteki alandan YPG/PKK'nın çekileceğini vadeden ABD, henüz sözünü tutmadı.

Rusya da 23 Ekim 2019'den itibaren Rus askeri polisi ve rejim güçlerinin, Barış Pınarı Harekat bölgesinin dışında kalan Türkiye-Suriye sınırının Suriye tarafına, YPG/PKK'lı teröristlerin silahlarıyla Türkiye-Suriye sınırından itibaren 30 kilometrenin dışına çıkarılmasını temin etmek üzere gireceklerini taahhüt etti. Ruslar, terör örgütü YPG/PKK'lı teröristlerin silahlarıyla Münbiç ve Tel Rıfat'tan da çıkarılacağı vaadinde bulundu.

Ancak terör örgütü YPG/PKK, söz konusu mutabakatlara rağmen belirlenen sınırlardan ve bölgelerden çekilmeyerek işgalini sürdürüyor.

RUSYA VE ÇİN'İN VETOLARI REJİMİN YARGILANMASINI ENGELLİYOR

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantılarında rejim lehine toplam 16 kez veto kullanan Rusya ve Çin, kimyasal silah saldırılarını konu alan oturumlarda ise 6 kere yine rejimi koruyacak biçimde bu hakka başvurdu.

Rusya ve Çin'in vetoları sonucunda, Esed rejiminin yargılanmasının önü kesildi.