Aktif siyaseti bırakmasının nedenini, "Partilerin yenilenmeye ihtiyacı var. Ben kadere inanırım, bu iş bitti" sözleriyle açıklayan Arınç, "AK Parti'nin kuruluşunda 'biz'dik, şimdi 'ben' olduk" dedi. Arınç, "Koalisyonun kurulamamasında sorumlu kim" sorusuna ise "Onu söyleyemem. Söylersem başka yerlere gider" şeklinde cevap verdi.
İşte Arınç’ın açıklamalarından satırbaşları:
"PARTİLERİN YENİLENMEYE İHTİYACI VAR"
Birçok tweet, mesaj aldım. Siz AK Parti’nin vicdanısınız, siz olmazsanız parti güç kaybeder mesajları geldi. Bunların hepsine teşekkür ediyorum. 3 konuya dikkat ediyorum. 3 dönem kuralı faydalı bir kural olarak düşünüyorum. Böyle bir kurala da ihtiyaç olabilir. 95’te girdim parlamentoya ve 5 dönem yaptım.
Partilerin yenilenmeye ihtiyacı var. Ben gençlik kollarından geldim. Tayyip Bey de gençlik kollarından geldi. Gençlik kollarından gelince arkadan gelenleri de düşünmek lazım. ‘Adam kalksa da sıra bize gelse. Biz de en az onun kadar başarılı olabiliriz’ diye söylemeseler de içinden geçirdiklerini düşünüyorum. Ben ve benim gibiler artık bir kenara çekilmezlerse bu doğru olmaz.
"FİTNE, TROLLER, DEDİKODULAR..."
Pek çok görev yaptık. Başbakan Yardımcısı, Meclis Başkanı denmesi bana bir şey katmıyor. Makamlarından değer almamalı insanlar. Bugün tüm sıfatlarımdan sıyrılsam “Bülent Arınç ne demiş’ diye düşünebilirler. Evet bunların dışında başka sebepler de olabilir. Ama bunları konuşmanın bir faydası yok. Tüm siyasi hayatım boyunca, her sözümün, hareketimin AK Parti’ye faydalı olmasını isterim. Farklı anlaşılmalar, dedikodular, fitneler olabilir. Çok gördüm geçirdim. Başka partilerde bulunmadım. Tek çizgide yer aldım.
Bu fitne günümüzde çok fazla kaynıyor. Trollerden bahsedebilirim. Hergün dedikodu üretenlerden bahsedebilirim. Bu fitne ve zararlar liderime zarar vermeye gelmişse, Erbakan’ın bize öğrettiği gibi kenara çekilmektir. Biz çok şükür kendisini feda edebilecek dünya adıma bir beklentisi olmayan bir insan olarak kalmak isteriz. Fitne bir gün biter, yanılmış olanlar yanılmış olarak kalır. Dedikodu, gıybet, yanlış anlaşılmalar çok kötü bir şey. Susmamız bir kenara çekilmemiz ve dua etmemiz lazım.
Neden böyle oldu sorusu?
"BİZ' RUHU 'BEN'E DÖNDÜ"
Bilemem. AK Parti’nin kuruluşunda pek çok arkadaşımızla beraber çalıştık, çok toplantılar yaptık. O zaman birlikte ve kolkolaydık . Zulüm görüyorduk, mağduriyet vardı, gerici görülüyorduk. Partilerimiz kapatılmıştı. Çok acılar ve güzel günler de yaşadık.
Aday listeleri belli oldu. İstanbul 1. Sıra 1. Bölge RECEP TAYYİP ERDOĞAN yazıyor. Yargıtay kendi kararlarını çiğneyerek Tayyip Bey’in kurucu olamayacağını ve milletvekili olamayacağını açıkladı ve adaylığını iptal etti. O gün dünya başımıza yıkıldı bizim. Tayyip Bey de ‘davamız yürüyor’ diye bir açıklama yapıyor. Karşımda Anavatan’dan CHP’den temsilciler var. Çok sevinçliler. 3’ü birden atıldı, Erdoğan Başbakan olamayacak. Söyleyin bakalım Arınç sizin adayınız kim olacak? Çok zor bir durum. Adamlar ateşin üzerine benzin döküyor. Alacakları cevaptan da çok eminler. Acınacağımızı bekliyorlar. DYP’liye cevap vereceğim ama size de bir sorum var. Doğru Yol iktidara geldi ve Çiller seçilemedi. Sizin adayınız kim? Verin cevaplarınızı dedim. Veremediler. O zaman bizdik. Şimdi üzülüyorum ki ‘ben’e döndük. O ‘biz’ ruhu şimdi neye dönüşmüştür bunun görülmesi lazım.
"BEN KADERE İNANIRIM, BU İŞ BİTTİ"
Ben Abdüllatif Şener değilim Erkan Mumcu değilim. Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Bülent Arınç olarak anıldık. Lider devam ediyor Cumhurbaşkanlığı noktasında. Partinin başında çok güçlü bir Genel Başkan var. Dışardayız AK Partiliyiz, bağlı kalacağız. Onun başarısı için 24 saat çalışacağız. Her zaman göreve hazırız. Sayın Başbakan beni davet etti. Kararınız nedir dedi? Gerekçeleriyle anlattım. Milletvekili olmamı ve MKYK’da görev almamı istedi. Ben de kararıma saygı duyun dedim. 18’ine kadar süre var dedi. Sonrasında bana bu fırsatı tanıdı. Ona da çok teşekkür ediyorum. Bu iş bitti. Bunda hayır olacaktır. Ben kadere inanırım.
"TUVALETLERİ TEMİZLEDİK, SANTRAL BAŞINDA ÇALIŞTIK"
2007 seçimlerinden sonra 3’ümüz bir araya geldik. Abdullah Bey’i aday göstereceğiz. Meclis Başkanlığı konuşulacak. Ben kendimi hazırladım. 5 sene zor ve yorucu geçti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olursa eşinin başı örtülü. Abdullah Gül olursa eşinin başı örtülü. Tayyip Erdoğan olursa eşinin başı örtülü. Ben bu dönemde olmayacağım dedim, teşekkür ettiler. Siyasette olması gerekenleri birisinin düşünmesi lazım. Ben şimdi siyasette olması gerekeni yapıyorum. Bana güvenen ve inanan insanlar müsterih olsunlar.
Tuvaletleri temizledik, santral başında çalıştık.
2019’a kadar ne olur bilemem. Ümitsizlik anlamında söylemiyorum. Ama Türkiye çok dinamik bir sürece girdi. ‘Dinamik’i olumlu anlamda söylemiyorum. Ben hep koalisyon tercihinden yana oldum. Seçim benim tercihim değildi. Başbakan da bunu çok iyi götürdü ama kurulamadı. Bir tek örnek vereyim: Kocaeli’nden bir milletvekili arkadaş geldi. 'Niye hükümet kurmadınız' diye sormuşlar. O da açıklamış ‘Bizimle hükümet kurmadılar’ demiş. Ak Partili vatandaşın cevabı, 'Bizi aldatmayın' olmuş. 'Siz 40 günde bir hükümet kuramadınız' demiş. Biz hükümet kurabilir miydik? Kurabilirdik. Sonuçta kurulmadı. Yuvarlana yuvarlana bir seçime gidiyoruz.
Seçimden sonra Kılıçdaroğlu’nun ve parti görevlilerinin açıklamalarını takip ediyorum. Bir sorumlulukları var. Ben sonuca bakıyorum.
Koalisyonun kurulamamasında sorumlu kim? Onu söyleyemem. Söylersem başka yerlere gider.
Yarın inşallah çok güzel bir kongre olacak.
‘Klik’ iddiaları maksatlı, gerçek değil. Partiyi içerden zarara uğratmak isteyenler kurulduğumuz günden bu yana vardı. Parti içinde ‘şucular’ ‘bucular’ bize yakışmaz. Zor sorular soruyorsun ama benden cevap alacağını bildiğin için. Seninle program yapmamızdan işkillenenler de olabilir. Seninle program yapacağımızı çok önceden belirledik. Dürüst cevaplar verelim. Cumhurbaşkanımız bizim ilk kurucumuz. Siyasette ve belediye başkanlığında başarılı olmuş. Lider olmak kolay değil, bu biraz Allah vergisi biraz da çalışarak olacak şeyler. Tayyip Bey’de bunların hepsi var. Onda bir liderlik mayası, kumaşı var.
Ben geçenlerde bunu arkadaşıma da söyledim. Lider ileriyi planlayabilir, kahramanlık yapabilir ama unutmayalım ki o da bir insan. Beşer olarak da zaafları olabilir. Karşımızdaki insanı yarı tanrı haline getirmenin manası yok. Abdullah Gül ile ilgili yazılan kitabı okuyanlar bana geldi. Sen birisinde, birilerinin Atatürk’te aradığı gibi, hiçbir kusuru yoktu, aslandı, yiğitti noktasına gelemezsiniz. Kaprisleri olacaktır, vefadan uzak hareketleri olacaktır. Acıktığınız zaman hanıma çıkışıyorsunuz. İnsani hareketlerimizi terk edemeyiz. İnsanlara da beşer olarak zaaflarını kabul etmek lazım. Benim 100 tane zaafım vardır, Erdoğan’ın 10 tane vardır. Sizin 500 tane vardır, diğerinin 300 tane vardır. Herkesi olduğu gibi kabul etmemiz lazım. Recep Tayyip Erdoğan bizim bir kaderimizdir. Kadere kızılmaz. Ben de kadere rıza gösteriyorum.
Davutoğlu’na çok güveniyorum. Günde 45 dakika uyuyabilecek bir çalışma yapıyor. Küçük hesap yapanlara ‘yapmayın’ diyorum. Bu adam herkesten daha temiz. Dava ve tarih bilincine sahip. Tayyip Bey’deki hasletlerin çoğunu Davutoğlu’nda görüyorum.
Kriz yok. Ama herkesle herkes arasında tartışma çıkabilir. Bakan olduğum dönemde Erdoğan’la çok tartıştığım, onu çok kızdırdığım oldu. Onun da benim de çok kırıldığımız oldu. Çok kötü bir ayrılıktan sonra davet etti kucaklaştık, yolumuza devam ettik.
ABDULLAH GÜL’ÜN KONGREYE KATILMAMASI
Abdullah Bey’i herhangi biri gibi çağıramazsınız. Miting malzemesi yapamazsınız. Biz dolgu malzemesi değiliz. Tam içinde olmadığımız bir şeye dekor gibi bakanlar olursa kızar ve üzülürüz. Birilerinin değeri bu olabilir. Dışardan gelenlere bile bizden daha fazla değer verilmiştir. İlk Başbakanımız, ilk Cumhurbaşkanımıza ‘sen de gel de şurada görün’ demek çok yanlış bir harekettir. AK Parti’de senin mutlaka hizmet etmen, şu görevleri yapman lazım demeleri lazım. Şu mitinge katıl, şurada kendini göster bu olmaz. Cumhurbaşkanlığı yapmış bir insana sen gel bakalım da sonrasında bir şeyler düşünürüz diyemezsiniz, derseniz yanlış olur. Teklifi bana yapılmış kabul ediyorum. Böyle kıytırık davetlerle bu iş olmaz. Gül mesajını gönderecek, okunur mu okunmaz mı bilemiyorum.
GÜL PARTİ KURAR MI?
Gül bir parti kurmaz. AK Parti’yi kurduk AK Parti’deyiz. Birileri bizi imtihan etmesin. Biz hangi çizgiden geliyoruz. Eskiden ‘fırıldak kubi’ler vardır. Biz öyle değiliz. Bizim partimizin en kötüsü diğer partilerin en iyisinden daha iyidir. Bizi sıkıştırmaya kalkanlar olursa bizim öyle bir niyetimiz yok. İkide bir de böyle sorular gelmesin. Şu kadar boyu olan adamlar dedikodu üretiyorlar.