Alparslan Kuytul Hocaefendi dün saat 17:30 da tvfurkan.com adresinden gerçekleştirilen canlı yayın aracılığıyla “Kopenhag’taki durum ile ilgili tüm arkadaşlarımıza ve kamuoyuna bilgi vermek adına bu açıklamayı yapmak istiyorum” diyerek Kopenhag da yaşanan olayları baştan itibaren özetleyerek önemli açıklamalarda bulundu ve “Artık sabır bitti!”dedi.
Açıklamadan bazı önemli başlıklar;
Hakeme Razıyız Dediler Ama Hiçbir Zaman Hakeme Gitmediler.
Kopenhag’taki durum ile ilgili tüm arkadaşlarımıza ve kamuoyuna bilgi vermek adına şu açıklamayı yapmak istiyorum. Baştan itibaren kısaca özetlersek hakkımız olan bizim adımıza toplanmış paralarla alınmış olan binayı ele geçirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu binanın kime ait olduğu konusunda hakeme gidilsin dediğimiz halde ve biz hakeme razı olduğumuz halde hakem meselesini uzattıkça uzattılar iki ayı geçti. Bu fitneyi başlattıkları zaman 26 Ağustostu. Bugün 31 Ekim 2 ayı geçti bu arada defalarca yalan söylediler. Hakeme razıyız dediler ama hiçbir zaman hakeme gitmediler. Kaç defa konuşuldu kaç defa toplantı yapacağız kendi aramızda karar vereceğiz dediler bekledik. Kaç defa toplantı yaptılar o arada bir türlü karar veremediler.
Allah Katında Da Böyle Bir Hakları Yok! Danimarka Kanunlarında Da Böyle Bir Hakları Yok!
Çünkü bir plan peşindeymişler planları ortaya çıktı. Zaman kazanmaya çalıştılar biz tahmin ediyorduk yapmaya çalıştıkları şeyleri. Ama dün netleşti her şey ortaya çıktı. Bundan evvel bir kez daha toplandılar. Kendileri normalde 4 kişiydi yönetim kurulu sekiz kişiydi 1 kişi istifa etmişti. Yaklaşık bir buçuk yıl önce istifa etmişti. 7 oluyor kuruldakilerin sayısı 3’ü bizden 4’ü de onlardandı. O istifa etmiş olan kişiyi de yeniden yönetim kuruluna alınmış gibi göstererek onu da toplantıya çağırarak bir toplantı yaptılar. Bir ay kadar önceydi toplantı yapıldı o toplantıda kararlar alındı. Kilitler değiştirilecek, anahtar sadece bir kişide kalacak oda onlardan birisi, Furkan Vakfı tabelası indirilecek ve isim değişikliğine gidilecek mahkeme kararı ile. İstifa etmiş bir üyeyi kurula davet ederek onunda imzalamasını sağlayarak beşe üç olsun diye düşünerek bunu da yaptılar. İstifa etmiş bir üyeye imza attıramazlar. Kurula alındığına dair belge var dediler ama bir türlü getiremediler. Çünkü hile yapacaklardı bir hile yolu aradılar. Başaramadılar. Kendilerince bir yol buldular. Bunlar sahte evrak hazırladılar görünen odur. Bu sahte evrak ile dernekler kuruluna başvurdular. İstifa ettikten iki gün sonra yeniden alınmış gibi gösterdiler. Mahkemeye vereceğiz her şey ortaya çıkacak. Bunlar bakıyorlar ki mahkemeye gideceğiz mahkemelik olacaklar arkadaşlara diyorlar ki; siz de imza atın sizin de imzanız olsun. Tekrar Bektaş kurula üye yapılmış olsun. Hani sizin evrakınız vardı? Yalancılar!
Dün 30 Ekim 2016’da ikinci toplantıyı yaptılar. Hakeme gideceğiz deyip yalan söylediler.Zaman kazanmak istediler. On beş gün önceden bir toplantı yapacağız dediler onun için zaman kazandılar. Biz biliyorduk böyle bir şey yapacaklarını ama bir şey yapmadan suçlamış olmayalım millet demesin “nerden biliyordunuz bunların böyle tuzaklar hazırladığını” demesinler diye bekledik. Dünkü toplantıda yapacaklarını yaptılar. Bizim 2 üye arkadaşımızı çıkardılar. Kendileri yeni 6 kişiyi gruba üye yaptılar. 12 kişi oldular. Böyle bir haklarlı yok. Allah katında da böyle bir hakları yok Danimarka kanunlarında da böyle bir hakları yok.
Mahkemeye gideceğiz!
Bu insanlar kurucudurlar saf dışı edilemez, isim de değiştirilemez bu isimle kuruldu vakıf. Tabela da indirilemez o tabela o isimle kuruldu.
Hakem İşine Çelme Takanın Allah Belasının Versin!
Bu şekilde yeni bir kurul oluşturdular. Aylardan beri planları buymuş demek ki. Bir hakem bulunmuştu Barazi adında bir hoca. Bu hoca 2 kişi daha bulacağım demişti. Bulduğu 2 kişininde fıkıhçı olmadığı ortaya çıktı. Adam biraz yaşlı ve sinirli herhalde siz kendiniz halledin dedi ve çıktı. Biz o hakeme razı olmadığımızdan değil diğer 2 kişi fıkıhçı olmadığı için. Zaten onlardan bir tanesi ben anlamam demiş. Onların yerine fıkıhçı birileri bulunsun siz de bakın bizde bakalım dedik. Bunlar tutturmuşlar siz hakem işine çelme taktınız. Hakem işine çelme takanın Allah belasının versin! Yalancının Allah belasını versin! 2 aydan beri dilimizde tüy bitti insan bu kadar yalancı ve ahlaksız olamaz! “2 aydan beri uzatanlar sizsiniz. Bu küçücük olayı bahane ederek hakemi siz istemediniz” diyorlar. Bu kadar alçakça bir yalan! Biz bugün razıyız, yarın razıyız, ne zaman isterseniz razıyız! Bir an evvel olsun bitsin diyoruz.
2 aydır toplantı yapacağız dediniz mi demediniz mi? Dininize imanınıza! Zerre kadar imanınız varsa biz size her defasında hakem dedik sizde her defasında toplantı demediniz mi? Meğer planları buymuş. tekrar karar alalım bu kişileri yönetimden uzaklaştıralım yenilerini alalım.
Siz baştan beri hakem istemiyorsunuz!
Yeni karar alıyorlar bu şekilde arkadaşları saf dışı ediyorlar. Biz bugün oradaki arkadaşlarla skype dan görüşüyorduk. 1’de görüşme bitti. 2’de onlar aradı: “Gelin bir konuşalım yarın bir gün hakeme gidebiliriz belki.” Konuşmamı şimdi dinleyen istihbarat o zaman da dinliyordu. Ve büyük ihtimalle onların içinden biri de istihbaratta çalışıyor ve istihbarat ona haber ediyor. Yine hakeme razıyız deyin zaman kazanın diyor.
Bu İşin İçinde Derin Devlet Var. Binanın Elimizden Gitmesini İstiyor. Biz Bunu Baştan Beri Hissediyoruz.
Çünkü bakın anahtarı almışlardı kapıyı kilitlemişlerdi bizde kapıyı kırıp girmek istemedik. Hakeme gidene kadar sizde kullanın bizde kullanalım. Hayır, sizde kullanmayacaksınız bizde dediler. Bu hizmet yapmak isteyen bir insanın tavrı mıdır? Bu istihbaratın istediğidir. O yönetim kurulundakilere sesleniyorum bu sizin kararınız değil. Size bu fikri veren kimse ondan şüphe edin. Bu fikirleri size kim veriyorsa işte o derin devletin adamıdır. Samimi bir insan ne der tamam sizde kullanın bizde kullanalım hayır bunlar diyor ki sizde kullanmayın bizde böylece vakıf kapanmış olsun. Ve bunlar daha sonrasında el koymuş olacaklar. Önce diyorlardı ki hakeme razıyız ya da mal satılsın herkesin durumuna göre sayıya göre paylaştırılsın yada merkez herkesin parasını ödesin. Bu üç teklifi yapıyorlardı hangisini kabul edersek. Zaten bizim teklifimiz belli zaten biz hakem diyoruz. İkinci ve üçüncü teklifi konuşmanın gereği yok zaten haram. Altı mezhepte de haram.
Verilen Hibe Geri Alınamaz!
Ne kurana bakıyorlar ne hadise ne fıkha ne de mezheplere. Tamamen nefislerine göre. Satalım paylaştıralım diyorlar. Şu an burada olmayan bir sürü insan geldi gitti onlar ne olacak? Bilhassa durumu iyi olup fazla vermiş olanlar paramızı istiyoruz diyor. Gâvurun kanununda bile verdiğiniz hibeyi geri isteyemiyorsunuz. Bunların umurunda bile değil.
ARTIK SABIR BİTTİ!
Arkadaşlarımız da kuruldan çıkardılar ya.
Artık sabır bitti!
Vakfı satışa çıkaracağız diyorlar ya.
Artık sabır bitti!
Bundan sonra hem orada mahkeme açılacak sonucu ne olursa olsun bizim kaybedecek bir şeyimiz yok. Biz her şeyi göze almış adamlarız. Siz Allah’ın mahkemesine razı olmadınız dünyanın mahkemesinde Danimarka devletinin mahkemesinde hesap vereceksiniz. Sizin şu yaptıklarınızı ne Hıristiyanlık kabul eder ne Yahudilik ne Danimarka ne Almanya.
Sizin şu yaptığınız insanlık dışı!
Verdiğin hibeyi geri istemek insanlık dışı!
Sahte evrakla adamı kurula sokmak sahtekârlıktır. Bunu da yaptınız ve şimdi yalvarıyorsunuz aman gelin sizde imza atın olay mahkemelik olmasın.
Olsun sonuna kadar olsun! Artık sabır bitti!
Bu işin içindeki herkesi de koyacağız internete.
Kopenhag’ın zorbaları, Kopenhag’ın gasıpları… Sizi dünyaya rezil edeceğiz!
Artık sabır bitt! Bundan sonra istediğiniz kadar hakeme razıyız deyin.
Artık İnanmıyoruz Hakeme Razı Olduğunuza!
Hakemden korkuyorlar çünkü bu para Furkan’ındır denilecektir diye düşünüyorlar. Hakem aleyhimize karar verirse ne yapacağız o zaman biter gideriz. Binamızda olmazsa zaten bir başları yok zaten kimsenin kimseyi dinlediği yok. Uzatıyorlar uzatıyorlar uzatıyorlar bitmemek için. Bina ellerinden giderse çünkü bitecekler. Fakat şunu bilsinler ki bina ellerinden gitmese yine de bitecekler. Bu iş uzasa da yine bitecekler. Çünkü Allah mühlet veriri ama bir yere kadar mühlet verir.
Yapacağınız En Büyük Kötülüğü De Yaptınız!
İki arkadaşımızı haksızlıkla karar alarak kuruldan çıkardınız ya satışa da sunmayı düşünüyorsunuz ya binayı, yapacağınız en büyük kötülük buydu. Onu da yaptınız. İnanıyorum ki Allah’ın verdiği mühlette bitti. Artık Allah’ın azabını bekleyin!
Danimarka kanunlarına başvurmak zorunda bırakıyorlar sonra da diyorlar ki neden derneklere gittiniz o istifayı verdiniz? Müslüman olmayan bir devlete başvurdunuz. Siz istifa etmiş adamı tekrar kurula sokuyorsunuz siz başvurmuş olmuyor musunuz dernekler masasına, devlete? Sen hileli yollarla başvuruyorsun. Sonuçta resmi bir yer. Tabii ki o resmi evrakı resmi bir yere vermek zorundayız. Siz sizi oradan çıkaracağız polis zoruyla falan dediniz. Mecbur arkadaşlar gitti avukatlara başvurdu. Siz mecbur ettiniz. Şimdi biz mahkemeye gidersek hangi alçakça sözleri söyleyeceksiniz? Ne diyeceksiniz? Kâfir devlete başvurdular mı diyeceksiniz? Sen Allah’ın mahkemesinden kaçıyorsun, hakemlerden kaçıyorsun. Kaçmıyorum diyorsun her gün yalan söylüyorsun. İnsanlar tepki göstermesin oradakiler inansın neden hakeme gitmiyorsunuz demesinler diye sürekli aynı yalan. “Biz razıyız biz razıyız.” Ama nedense bir türlü gitmiyorlar hakeme. Sen şimdi Allah’ın hakemine İslam’ın hükmüne razı olmayınca mecburen devletin mahkemesine başvuracağız zorunda kalacağız. Çünkü sen arkadaşımızı çıkardın. Sen neye göre çıkardın. Danimarka kanunlarına göre diyorsun. Danimarka kanunlarında bile böyle birşey yok.
Ne Allah’ın Kanununda Var, Ne Danimarka’nın Kanununda Var.
Şimdi senin bu yaptığını mecburen Danimarka devletine bildirmek zorunda kalıyoruz. Sen bizi buna mecbur ediyorsun. Hesabını bu dünyada da Allah size soracak! Mahkemede de devlet size hesabını soracak!
Artık Dünya Sizi Tanıyacak!
Tüm Müslüman kamuoyu artık sizi tanıyacak! Yolda yürüyemeyeceksiniz! Size bakacaklar fotoğrafınızı göreceler;
Sen miydin yalancı?
Sen miydin evli kadınla flört eden?
Siz miydiniz mala el koymaya çalışanlar?
Oradaki tüm cemaatlerde bunu duyacaklar.
Yaptığınız yanınıza kalmayacak!
Biz meşru yollarla mücadele edeceğiz gerisini Allah’a havale edeceğiz. Allah intikam sahibidir. Allah intikamımızı alsın.
Her Şeye Karşı Kör Oldular.
Allah kalplerden geçeni bilendir. Onların hilelerini, tuzaklarını, karakterlerini, yalancılıklarını bilendir. Allah intikamımızı alsın. Ve onların içindeki eğer birkaç tane temiz, sağlıklı, samimi, ihlaslı insan varsa Allah onlara da görmeyi nasip etsin. Bu güne kadar kör gibi davrandılar. Ne itaatsizliğini gördüler ne attığı iftirayı oradaki arkadaşlarımıza ve bana attığı iftirayı anladılar, ne bana yaptığı lanetleşme terbiyesizliğini anladılar, ne namussuzluğu anladılar. Her şeye karşı kör oldular. Şimdi de arkadaşlarımızı saf dışı etmelerini acaba anlayacaklar mı?
Acaba Bektaş’ı kurula sahte evrakla soktularsa, başka nasıl soktular? Sahte evrak yapmadan nasıl olacak ki? Orada ki memura ya rüşvet verdiler ya aldattılar. İkisinden biri başka türlü nasıl olabilir ki? Söylesinler nasıl başardılar bu işi? Sahtekârlık yapmadılarsa o zaman neden bizim arkadaşlarımızdan imza istiyorlar? Sizde imza atında bu işler kapansın diye yalvarıyorlar neden? Sahte birey yoksa neden yalvarıyorlar? Bu güne kadar bunu görmeyenler bunu görecekler mi bilmiyorum. Artık ben şüpheliyim. Artık bunu da görmeyeceklerse onlarda Allah’ın tokadını onlarla beraber yiyecekler.
O Haram Çatı O Asiler Güruhunun Binası Yakında Başlarına Çökecek!
O haram çatı o asiler güruhunun binası yakında başlarına çökecek onlarla beraber olanlarda altında kalacaklar. Hep beraber azaba uğrayacaklar. Görecekler! O çatının altından çıkın. Aklınız varsa o çatının altından o asiler güruhunun arasından çıkın. Azap geldiği zaman size de gelmesin. Ayrıldığınızı da ilan edin. Azap geldiği zaman size de uğramasın. Çünkü bunların yaptıkları artık son nokta. Allah’ın bunlara verdiği mühletin bittiğine inanıyorum. ALLAH’IN AZABINI BEKLESİNLER.