Asgari Ücretin Doğuş Hikayesi : Devrik Ağızlı Çanaklar

Yüzyıllardır insanlar "asgari ücret" karşılığında iş yapıp hayat geçimini sağlamaya çalıştı. İlk kez 1890 yılında Avusturalya ve Yeni Zelanda'da başlatılan bu uygulama, ülkemizde 1970'li yıllarda hayat buldu.

Eklenme Tarihi: 12 Ara 2020
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Asgari Ücretin Doğuş Hikayesi : Devrik Ağızlı Çanaklar

Asgari ücretin doğuş hikayesi nedir? "Asgari ücret" kavramı insanlık tarihine nasıl girdi? Türkiye'de ne zamandan beri asgari ücret uygulaması devam ediyor?

Dünya "Asgari ücret kavramını ilk kez Sümerler ile tanıdı. Yıllar içerisinde geçirdiği evrimlerle bugünkü modern halini alan bu çalışma tarzı, 1890 yılında Avusturalya ve Yeni Zelanda'da resmen başlatıldı. Ardından 1900'lü yıllarda Avrupa'da, daha sonrasında ise tüm dünyada yaygınlaştı. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 1928’de 26 sayılı "Asgari Ücret Belirleme Yöntemleri" kanun ile milletlerarası bir kıstas getirildi. Ülkemizde ise bu yönteme 1970'li yıllarda geçildi; anlaşama 1973 yılında imzalandı, 74'te ise onaylandı.

"Asgari Ücret" Kavramı İnsanlık Tarihine Nasıl Girdi?

Ekonominin kaydedilmeye başlandığı MÖ. 3500-3000’de, işçi ve kölelerin tayın payı çan biçimli devrik ağızlı kaplarla ödenirdi.

Bu şekilde çalışanların yevmiyeleri standart biçimde ödenir hale geldi.

İlkel ibadethanelerde ele geçen çok sayıdaki bu kaplar, tapınaklarda çalışan bireylerin öğünlük ya da günlük yiyeceklerinin standart miktarda ödendiğinin göstergesidir.

Bu uygulamada günümüzdeki asgari ücret uygulamasına çok benzemektedir.

İlerleyen dönemlerde bu sistemin en büyük faydasını da şüphesiz imparatorluk sınırları çok fazla genişleyen devletler görür.

Modern asgari fiyatlandırmanın atası olarak kabul edilen bu sistem ile, askerlerin , kölelerin ve tapınak bekçilerinin günlük öğün ihtiyacı standartlaştırılmış ve gelir gider hesaplarının kayıt altına alınması kolaylaşmıştı. özellikle Roma İmparatorluğu bu sistemin uygulamasında büyük bir sükse elde etmiştir.

Dönemin işçilerinin, kol ve iş gücü ile çalışması ve bu alanları bir nevi kalkındıran unsur olmaları sebebiyle, her ne kadar yasalar nezdinde hakları olmasa da hayatlarını sürdürebilmeleri konusunda bir takım sisteme uydukları anlaşılıyor.

Geliştirilen bu sistem çoğu devlet ve imparatorlukta uygulandı; ve bu günün asgari ücretine zemin hazırladı.

Devrik ağızlı çanaklar Ön Asya'da yer alan Şanlıurfa gibi pek çok kazı alanında ve müzede rastlanıyor. Bu durumda göstermektedir ki; bu uygulamanın temeli Mezopotamya'ya dayanmaktadır.

Modern asgari ücret kavramının atası olarak kabul gören devrik ağızlı çanaklar, geçmişte birçok insana yemek yahut günlük ihtiyaç kabı olarak hizmet etmiştir. Bu da gösterir ki; asgari ücret uygulamasının en temelinde kölelik düzeninin yatması, bugün dünyanın çoğu yerinde; asgari ücretli işçiliğin 'modern kölelik' tabiriyle anılmasının tesadüfi olmadığını ortaya koymuş oldu.