Aşırı sıcaklar ABD’yi de vurdu

Amerika’da rekor düzeyde hava sıcaklığı birçok bölgede devam ediyor. Ülkenin doğu kıyısından batı kıyısına kadar etkili olan aşırı sıcak hava dalgası hayatı olumsuz etkiledi. Teksas, Louisiana, Arkansas gibi bazı eyaletler rekor sıcaklara sahne oldu. 330 milyon nüfuslu ülkenin yaklaşık üçte biri, bir kıyıdan diğer kıyısına kadar 100 milyondan fazla insan için sıcaklık uyarıları yapıldı. Sıcakların … Aşırı sıcaklar ABD’yi de vurdu Devamı »

Eklenme Tarihi: 24 Tem 2022
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 24 Tem 2022
Aşırı sıcaklar ABD’yi de vurdu

Amerika’da rekor düzeyde hava sıcaklığı birçok bölgede devam ediyor. Ülkenin doğu kıyısından batı kıyısına kadar etkili olan aşırı sıcak hava dalgası hayatı olumsuz etkiledi.

Teksas, Louisiana, Arkansas gibi bazı eyaletler rekor sıcaklara sahne oldu. 330 milyon nüfuslu ülkenin yaklaşık üçte biri, bir kıyıdan diğer kıyısına kadar 100 milyondan fazla insan için sıcaklık uyarıları yapıldı.

Sıcakların etkisiyle de orman yangınlarını söndürmek için yoğun çaba gerekti.

Teksas Orman Hizmetleri Sözcüsü, “Kötü haber, bugünkü hava. Önümüzdeki günlerde görmeye devam edeceğiz. Bu, yangını söndürmeyi zorlaştırıyor” dedi.

Ülkenin en sıcak bölgelerinden biri olan Arizona’da Phoenix kentinde dereceler 46 derecenin üzerine çıktı. Uzmanlar, bölgedeki 5 binden fazla evsiz için bunun öldürücü olabileceği uyarılarını yapıyor.

Bazıları araçlara sığınıyor, bazıları da yol kenarlarında çadırlar kuruyor. Kütüphane ve çeşitli iş yerlerinde soğutma sistemli merkezler kuruluyor.Gölgelik sağlamak için ağaçlar dikiliyor ama bu da yetersiz kalıyor.

Phoenix Sıcakla Mücadele Ofisi’nden David Hondula, “Ucuz konut ve yeni barınaklara yatırım için en fazla çağrı yapan kişi benim. Çünkü bu yatırımlar uzun dönemde sıcakla bağlantılı rahatsızlıkların önlenmesinde insanlara yardımcı olacak” diyor.

İnsan hayatından, orman yangınlarına, sağlıktan ulaşıma, ekonomiye kadar birçok unsuru etkileyen aşırı sıcaklar bir kez daha iklim değişikliği tartışmalarını gündemin üst sıralarına taşıdı.

Dünya Meteoroloji Organizasyonu Genel Sekreteri Petteri Taalas, “Umarım bu çeşit olaylar birçok hükümet için ‘uyandırma servisi’ görevini görecek ve demokratik ülkelerde bu çeşit olayların seçmenin davranışına da etkisi olacak. Demokratik ülkelerde nasıl bir politika izleyeceğiniz, hükümetlere düşen bir iş. Yönelim çok net ve gelecekte bu tür hava dalgaları normal olacak ve hatta daha aşırılarını göreceğiz. Atmosfere zaten çok fazla karbondioksit pompaladık ve bunun olumsuz etkisi uzun yıllar görülmeye devam edecek” şeklinde konuştu.

Başkan Joe Biden bu mesajı alan liderlerden. Göreve başlarken iklim değişikliğiyle mücadeleyi en önem verdiği konular arasında saydı.

Eski Dışişleri Bakanı John Kerry’yi bu konuda özel temsilci bile atadı. Beyaz Saray’da iklim değişikliğiyle mücadelenin önemini sürekli dile getiren bir isim. Bu konuda istediği politikaları tam olarak hayata geçiremeyen Biden artık harekete geçilmesi gerektiği düşüncesinde.

Biden, “Başkan olarak ulusumuz bir tehlikeyle karşılaştığında acil harekete geçip olayı çözüme kavuşturma sorumluluğum var. İklim değişikliği de bununla ilgili. Net ve günümüzdeki bir tehlike. Halkımızın sağlığı tehlikede. BM uzmanları insanlık için kırmızı alarm diyor. Amerika’da Cumhuriyetçi ve Demokrat eyaletlerde de görüyoruz. Hava aşırılıklarının neden olduğu olaylar geçen yıl 145 milyar dolar zarara neden oldu. İklim değişikliği ulusumuza ve dünyaya varoluşsal tehdit. Bu acil bir durum. Kongre’nin harekete geçmemesi nedeniyle iklim değişikliğiyle mücadele için başkan olarak idari yetkilerimi kullanacağım” dedi.

ABD’liler Biden’ın iklim politikaları konusunda kutuplaşmış durumda

Biden idari yetkilerini kullanacağını belirtiyor ancak Kongre’den bir yasa geçmeden, bu yetkilerle alınan kararların amaca giden yolda ne kadar etkili olacağı tartışma konusu.

Bir diğer önemli sorun da halkın bu konuya bakış açısı. Amerikalılar o konuda da bölünmüş durumda.

Pew Araştırma Merkezi’nin anketine göre Biden’ın iklim politikalarının ülkeye doğru yöne götürdüğünü düşünenlerin oranı yüzde 49, yanlış yöne götürdüğünü düşünenlerin oranı da yüzde 47.

Yaklaşan seçimler de gündemi etkileyen hususlar arasında. Yapılan anketlere göre, iklim değişikliğiyle mücadele Amerikalılar’ın şu sıralar fazla ilgisini çekmiyor.

Anketlerin birinci sırasında enflasyon ve hayat pahalılığı yer alıyor

Diğer taraftan, Avrupa’yı da kasıp kavuran sıcaklar, neden olduğu can kayıpları ve orman yangınlarıyla birlikte dünyanın bir numaralı ekonomisinin üzerinde iklim değişikliği konusunda adım atma baskısı artıyor.

Bununla birlikte Biden’ın, Kongre’nin ilgisizliği, yaklaşan seçimler ve enflasyon baskısı arasında iklim değişikliğiyle ilgili kararlı açıklamalarını hayata geçirip geçiremeyeceğini zaman gösterecek.