“Dünyanın en büyük nehri hangisidir?” sorusunu etrafınıza sorarsanız alacağınız cevap muhtemelen Amazon, Nil veya Mississippi biçiminde olacaktır. Aslında, Dünya’nın en büyük nehirlerinden bazıları gökyüzündedir. Binlerce kilometre uzunluğundaki ve yüzlerce kilometre genişliğindeki bu nehirlere atmosferik nehirler denir.
Okullarda öğrendiğimiz bir bilgi su döngüsü sonucunda denizlerdeki su buharının atmosfere taşındığı ve oradan da yağmur olarak tekrardan Dünya’ya geri döndüğü biçimindedir. Ancak 1998 yılında bu bilgimizi kısmen güncellememiz gerekti. Bu su buharı aslında nehirler halinde gökyüzünde akıyordu.
Gökyüzündeki bu nehirler Amazon nehrinden bile daha fazla su taşıma potansiyeline sahiptir. Gökyüzünde aynı anda dört ya da beş tanesinin bir arada olması da olasıdır. Dünyadaki şiddetli yağmurların ve sellerin bir çoğundan da bu nehirler sorumludur.
Atmosferik nehir nedir?
Atmosferik nehirler, su buharının çoğunu tropik bölgelerin dışına taşıyan, atmosferdeki uzun ve dar bölgelerdir. Boyutu ve gücü değişse de, ortalama atmosferik nehir, Mississippi Nehri’nin ağzındaki ortalama su akışına kabaca eşdeğer miktarda su buharı taşır. Olağanüstü güçlü atmosferik nehirler ise, bu miktarın 15 katına kadar taşma potansiyeline sahiptir. Atmosferik nehirler karaya indiğinde, genellikle bu su buharını yağmur veya kar şeklinde bırakırlar.
İyi bilinen bir örnek, Hawaii yakınlarındaki tropik bölgelerden ABD batı kıyısına kadar uzanan Ananas Ekspresi olarak da bilinen bir atmosferik nehirdir. 1861 yılında bir atmosferik nehir California’da 43 gün boyunca şiddetli fırtınalara ve yağışlara neden oldu. Sonucunda da 1553 kilometrelik bir göl ortaya çıktı. Tüm atmosferik nehirler hasara neden olmaz. Aslında çoğu, su temini için çok önemli olan yararlı yağmur veya kar sağlayan zayıf sistemlerdir. Asıl sorun bu nehirlerin varlığı değil daha sık ve daha geniş çaplı oluşmalarıdır.
Atmosferik nehirler buzullarının erime hızındaki artıştan da sorumludur
Kuzey Kutbu’ndaki deniz buzu örtüsü bildiğimiz gibi dramatik bir şekilde küçülüyor. Bu küçülmeye katkı sağlayan faktörlerin arasında atmosferik nehirler de yer alıyor. Sıcak hava daha fazla su buharı tutar. Gezegen ve Kuzey Kutbu ısındıkça da, Kuzey Kutbu gibi daha soğuk bölgeler de dahil olmak üzere, bol miktarda nem taşıyan atmosferik nehirler ve diğer fırtınalar daha yaygın hale gelir.
Atmosferik nehirler yeni oluşan deniz buzunun üzerinden geçtiğinde, ısı ve yağış ince, kırılgan buz örtüsünü eritiyor. Bu hava olaylarının sıklığının artması da, sabit buz örtüsünün oluşmasını zorlaştırıyor. Araştırmacılar 1979’dan 2021’e kadar buzul azalmasının yaklaşık %34’ünün atmosferik nehirlerin artan sıklığı ile ilişkili olduğunu ortaya koydu.
Benim elimden ne gelirki, doğanın bir işi diyenlere son olarak hatırlatalım. Antropojenik ısınma yani fosil yakıtların yakılması gibi insan faaliyetlerinin neden olduğu sıcaklık artışı ise atmosferik nehirlerdeki artışın temel nedenidir.