Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi tarafından iş insanı Osman Kavala’nın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına rağmen serbest bırakılmamasıyla ilgili Türkiye aleyhine başlattığı “ihlal sürecinde” bir adım daha atıldı.
AİHM duruşmalarına müdahil taraf olarak katılan Avrupa Konseyi İnsan Hakları Temsilcisi Dunja Mijatovic, mütalaasını yazılı olarak AİHM’ye gönderdi.
'İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARINI KORKUTMAK'
Euronews'in haberine göre, Mijatovic, bugün kamuoyuna açıklanan mütalaasında “Türkiye’nin AİHM kararlarına uymadığı” suçlamasında bulundu.
Mijatovic, Kavala’nın tutukluluğunun, ”Türkiye’de insan hakları savunucularının korkutularak gözdağı verilmesi amacıyla sürdürüldüğü” yolundaki daha önceki görüşlerini yineledi.
Türkiye’de üst düzey yetkililerin Kavala’nını serbest bırakılmamasına yönelik açıklamalarına dikkati çeken Mijatovic, bunun suçsuzluk karinesi ve yargının bağımsızlığı ilkelerine aykırı olduğu gibi, AİHM kararında da belirtildiği gibi yetkililerin, “bu konuda iyi niyetli davranmadığının tespiti olarak görülmesi gerektiği” görüşünü dile getirdi.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, tutuklu yargılanan iş insanı Osman Kavala ile ilgili 2 Şubat’ta Türkiye aleyhine başlattı.
AİHM, tarafından daha sonra yapılan yazılı açıklamada, Bakanlar Komitesi'nin Türkiye ile ilgili "ihlal süreci" başlatılmasıyla ilgili davaya 17 yargıçtan oluşan Büyük Daire'nin bakacağı duyuruldu.
TÜRKİYE 19 NİSAN'A KADAR GÖRÜŞLERİNİ YAZILI OLARAK GÖNDERMEK ZORUNDA
AİHM'in Büyük Dairesi Başkanı'nın belirlediği tarih olan 19 Nisan'a kadar davanın taraflarıyla birlikte Bakanlar Komitesi görüşlerini yazılı olarak bildirmek zorunda olacak.
AİHM'in Büyük Dairesi yeniden ihlal kararı alırsa Türkiye aleyhinde alınacak yaptırımlara karar vermek üzere davayı Bakanlar Komitesi'ne geri gönderecek.
TÜRKİYE'YE YÖNELİK OLASI YAPTIRIMLAR
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, 2 Aralık 2021'de AİHM kararına rağmen Kavala’yı serbest bırakmayan Türkiye için bir oylama yaparak ihlal sürecinin ilk aşamasını başlattı.
Avrupa Konseyi aldığı bu kararla, Türkiye'den AİHM'nin Kavala kararını uygulayıp uygulamadığının tespiti hususunu AİHM'ye havale etme niyetini içeren bir bildirimde bulundu ve konuya ilişkin Ankara'nın görüşünün iletilmesini talep etti.
Ankara’nın yanıtını yeterli bulmayan Bakanlar Komitesi, bugünkü kararıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46. maddesinin kendisine verdiği yetki uyarınca Türkiye'yi toplu bir şekilde AİHM'ye şikayet etmek için ayrı bir karar aldı.
AİHM'nin ihlal yapıldığı yönünde görüş bildirmesi durumunda da Komite, Türkiye'ye karşı alınacak önlemleri değerlendirerek. Bu önlemler arasında Türkiye'nin Konsey üyeliğinden çıkarılması veya oy hakkının askıya alınması da bulunuyor.
YUNANİSTAN VE AZERBAYCAN ÖRNEKLERİ
Yunanistan’da, Cunta döneminde Atina aleyhindeki devlet davasında Cunta yönetiminden istenenin yerine getirilmemesi dışında, bu tarihe kadar uygulamaya konmayan bir Divan kararı mevcut değildi.
Yunanistan Avrupa Konseyi’nden ihraç edilmemek için “Albaylar Cuntası” döneminde 1967 yılında kendi isteğiyle üyeliğini sona erdirdi. Atina, demokrasiye geçiş sonrasında 1974’de Avrupa Konseyi’ne tekrar katıldı.
AİHM kararlarını uygulamadığı için bir Konsey üyesine karşı ilk dava 2017 yılında Azeri muhalif Ilgar Mammadov'un tutukluluğu nedeniyle Azerbaycan'a karşı açılmıştı. Mammadov, Ağustos 2018'de ise serbest bırakıldı.