Avrupa'daki her 10 çocuktan birisi, aile içi şiddette maruz kalıyor. İstismara uğrayan çocuklar, işsizlik, yoksulluk ve sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor.
Avrupa Çocuk Ombutsmanlığı'nın Amsterdam'da açıkladığı Avrupa'daki çocuk istismarına ilişkin rapora göre, Avrupa'daki çocuk istismarı artık "tehlike alarmı" veriyor.
Avrupa'daki 33 ülkeden 41 ombudsman, artan çocuk istismarını ele almak için Amsterdam'da bir araya geldi.
Şiddet yoksullaştırıyor
Raporda , "Maruz kaldıkları şiddet, çocukların hayatını ömür boyu etkiliyor. Aile içi şiddet, çocukların okuldaki başarı şansını azaltıyor" deniyor.
Gördükleri şiddetin çocukların ilerleyen yaşlarında işsizlik, yoksulluk ve sağlık sorunları yaşamalarına neden Avrolduğu ifade edilen raporda, çocuk kurbanların sayısının yüzde 25 oranında azaltılabileceği de vurgulanıyor.
BM: HER 10 KIZ ÇOCUĞUNDAN BİRİSİ CİNSEL İSTİSMAR KURBANI
Amsterdam'daki toplantıda, gelecek 10 yılda çocuk istismarının azaltılmasına dönük önlemler değerlendiriyor.
Bu önlemler arasında "olumlu ebeveynliğin" teşvik edilmesi ve çocukların şiddetten uzak büyütülmesinin sağlanması yer alıyor.
Uzmanlara çocuk istismarını fark etmesini kolaylaştıracak eğitimin verilmesi ve kurbanlara uygulanacak iyi bir tedavi de sayılan önlemler arasında.
Yasalar yeterince uygulanmıyor
Ombudsmanlara göre, en önemli tedbirlerden birisi de yasaların ciddi biçimde uygulanması.
Raporda, Avrupa'da çocuk istismarının önlenmesine dönük yeteri kadar yasa bulunmasına karşın, bu yasaların yeteri kadar hayata geçirilemediği ifade ediliyor.
Ombudsmanlar, yasaların etkin biçimde yürürlüğe konulmasının, sadece çocuklar için değil Avrupa toplumu açısından da büyük önem taşıdığını vurguluyor.
Raporda mali noktalara da dikkat çekiliyor:
"Çocuk istismarı, toplumsal sorunların yanı sıra ekonomik sorunlara da yol açıyor. İstismarın önlenmesi için harcanan her 1 euro ile sadece tıbbi müdahale ve adli konularda 19 euro tasarruf sağlanıyor."
Hollanda Çocuk Ombudsmanı Marc Dullaert, çocuk hakları ihlalinin sadece büyüklüğü ile değil, etkisiyle de Avrupa'nın en önemli sorunu olduğunu düşünüyor.
Bu konuda tehlike çanlarının çaldığını belirten ombudsmanlar, bir an önce harekete geçilmesi çağrısında bulunuyor.