Avrupa İslamofobi ile Mücadele Topluluğu’nun (CCIE) yayımladığı raporu, kıta genelinde artan İslam karşıtlığının özellikle kadınları hedef aldığını ortaya koydu. Rapora göre, yıl boyunca kayda geçen 1037 Müslüman karşıtı vakadan yüzde 76’sı kadınları kapsıyor. Sadece başörtüsüne dayalı ayrımcılık sebebiyle 402 resmi başvuru yapıldı.
Raporda, siyasilerin kullandığı söylemler, medyanın bu söylemleri yaygınlaştırması ve kurumsal düzeyde getirilen yasakların, İslamofobik tutumların normalleşmesine neden olduğu ifade edildi. CCIE, Müslüman karşıtlığının artık kamusal söylemin merkezine yerleştiğini ve bu durumun ciddi bir toplumsal tehdit haline geldiğini belirtti.
Kadınların iş, eğitim, sağlık ve dijital alanlarda daha yoğun ayrımcılığa uğradığı belirtilen raporda; özellikle okullar, hastaneler ve kamu kurumları İslamofobik vakaların en çok görüldüğü yerler arasında yer aldı.
Fransa örneği dikkat çekici: Rapora göre, ülkede Müslüman kadın olmak ayrımcılıkla eş anlamlı hale gelmiş durumda. Eğitim kurumlarında uygulanan abaya yasağı sonrası, kıyafetleri “fazla uzun” ya da “çok bol” bulunan kız öğrenciler dahi hedef alınıyor. Yeni İçişleri Bakanı'nın başörtülü annelerin okul gezilerine katılmasını engellemeye yönelik girişimleri de bu durumu pekiştiriyor.
Raporda, sporda da benzer kısıtlamaların uygulandığına dikkat çekildi. Fransa Danıştayı’nın, futbol müsabakalarında başörtüsünü yasaklayan kararı onaylaması, başörtülü kadınların spor yapma hakkını elinden alıyor. Fransız Futbol Federasyonu, FIFA’nın başörtüsüne izin vermesine rağmen bu yasağı sürdürmeye devam ediyor. Paris 2024 Olimpiyatları sırasında başörtülü sporcuların yasaklanması ise uluslararası insan hakları örgütleri tarafından kınandı.
İslam karşıtı eylemler büyük oranda ayrımcılıkla sınırlı kalmıyor. Rapora göre: vakaların yüzde 59’u ayrımcılık, yüzde 17’si nefret söylemi ve provokasyon, yüzde 11’i iftira, yüzde 7’si hakaret, yüzde 6’sı ise fiziksel saldırı olarak kayıtlara geçti.
CCIE’ye yapılan başvurularda da artış gözlemlendi. 2023’te 828 olan başvuru sayısı, 2024’te yüzde 25 artarak 1037’ye ulaştı.
Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı’nın (FRA) gerçekleştirdiği son araştırma da kadınların iş yaşamında daha fazla ayrımcılığa uğradığını ortaya koydu. Ankete göre, başörtüsü kullanan kadınların yüzde 45’i iş hayatında ayrımcılık yaşadığını belirtirken, bu oran 2016’da yüzde 31 seviyesindeydi.
Benzer bir tablo Belçika’da da gözlendi. Ülkede Müslüman karşıtı vakaların yüzde 70’i kadınları hedef aldı. Raporda, kamu kurumlarının bu vakaların yüzde 56’sında doğrudan sorumlu olduğu belirtildi. Okullarda ve iş yerlerinde başörtüsü nedeniyle uygulanan yasaklar en çok bildirilen ayrımcılık türleri arasında yer aldı.
Kadınlara yönelik İslamofobi, sadece bireysel önyargılarla sınırlı kalmıyor; devlet politikaları ve kurumsal uygulamalarla derinleşiyor.