Suç örgütü yönetmek suçundan Ayhan Bora Kaplan'ın 68 yıl hapse mahkum edilmesinin ardından dönemin Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde görevli 4'ü polis 5 kişinin, "rüşvet" ve "mal varlığı bildirilmesi kanununa muhalefet" suçlarından yargılanmasına devam edildi. İddianamede, mali profili ile uyumsuz banka hesaplarına yüksek tutarlarda para yatırılan sanık polis Serdar Coşkun, MASAK raporunun bir "kumpas" olduğunu iddia ederek, "Nedeni Kaplan'dan aldığımız parayı alıp, aklıyormuşuz gibi göstermek" dedi. Coşkun, mal varlığındaki yüksek tutarları da, "Bütün devlet memurları kupon peşindedir. Kazancını ya da birikimini değerlendirmek ister. Bizim işlemlerimizin de nedeni budur." sözleriyle savundu.
Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar dönemin Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünden sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Alp Aslan, Asayiş Şube Müdürlüğünden sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Oben Özay, Ercan Karagöz ve Serdar Coşkun katılırken, başka bir davada tutuklu yargılanan Ayhan Bora Kaplan katılmadı. Mahkeme Başkanı dava dosyasına gelen evrakı okuduktan sonra tanık dinleneceğini bildirdi.
Babasından oğluna 800 bin lira
Duruşmada tanık sıfatıyla ifade veren sanık Özay'ın babası C.Ö, oğlunun borsada yatırımları olduğunu, kendisinin de oğluna 800 bin lira verdiğini, bu paranın hala borsa hesabında olduğunu belirtti.
Arabamızı sattık, kredi çektik, iki tane araba aldık
Sanık Özay'ın eşi tanık A.Ö. de "950 bin liraya bir araba aldık. Eşimin tayini Zonguldak'a çıktı. Önceki aracımızı sattık, eşime 100 bin lira kredi çektik, iki tane araba aldık. Fatih Arslan isimli şahsı tanıyorum. Kendisi çocuklarımıza burs olsun diye, bana para gönderdi. Ben de çocuklarımın hesabına gönderdim." diye konuştu. Tanık beyanlarının ardından sanıklara söz verildi.
MASAK'a bir senaryo vermişler
Sanık Aslan, iddianamede isnat edilen suçların gerçeği yansıtmadığını savunarak, "MASAK'a bir senaryo vermişler, onlar da çıkarımda bulunmuş. MASAK raporunda somut iddia yok. Benim izah edemeyeceğim bir kuruş para yok. İftiraya maruz kaldım." dedi. Sanık Özay, MASAK raporunda, isnat edilen suç tarihinden öncesine gidildiğini Bora Kaplan ile ilişkilendirilmeye çalışıldığını iddia etti. Özay, bu durumu kabul etmediğini sözlerine ekledi.
Kazanç ve birikim değerlendirdik
Sanık Coşkun da MASAK raporunun bir "kumpas" olduğunu iddia ederek, "Bütün bir araştırmanın nedeni Kaplan'dan aldığımız parayı alıp, aklıyormuşuz gibi göstermek. Bir MASAK uzmanı nasıl böyle bir rapor hazırlayabilir? Bütün devlet memurları kupon peşindedir. Kazancını ya da birikimini değerlendirmek ister. Bizim işlemlerimizin de nedeni budur." ifadelerini kullandı. Sanık ve avukatların beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, bazı sanıklar hakkındaki adli kontrol kararının devamına hükmederek, duruşmayı 1 Temmuz'a erteledi.