Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, "Adil yargılanma hakkıyla ilgili bir meselemiz var. Bu meseleyi çözmek de hepimizin ortak görevi" dedi.
AYM Başkanı Arslan, AYM Yüce Divan Salonu'nda, Anayasa Mahkemesi Anayasa Yargısı Araştırmaları Merkezi (AYAM) ile Ankara Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen "Anayasal Bir Güvence Olarak Silahların Eşitliği İlkesi" konulu sempozyumun açılış konuşmasını yaptı.
Burada yaptığı konuşmada, "silahların eşitliği" ilkesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Arslan, ilkenin ceza yargılamasında sanığın aleyhine bir hukuki durum oluşturulmasına izin vermediğini söyledi. "Silahların eşitliği" ilkesinin 2 bin 500 yıl öncesine dayandığını dile getiren Arslan, söz konusu ilkenin Mecelle'de "Hakim taraflar arasında adaleti, eşitliği sağlamakla memurdur" anlayışıyla yer aldığını kaydetti. Arslan, günümüzde bunun taraflar arasında dengenin sağlanması olarak anlamlandırılması gerektiğini ifade etti.
'HERKES ADİL YARGILANMA HAKKINDA SAHİPTİR'
AYM'nin "silahların eşitliği" ilkesini adil yargılanma hakkının bir unsuru olarak kabul ettiğini aktaran Arslan, bunun, Anayasa'nın 36. maddesinde belirtilen "herkesin adil yargılanma hakkına sahip olduğu" hükmü kapsamında olduğunu dile getirdi.
Silahların eşitliği ilkesinin, hukuk ve ceza yargılaması ile idari yargılama hukukundaki tüm uyuşmazlıklar için geçerli olduğuna işaret eden Arslan, şöyle devam etti:
"Bu ilke, savunmanın iddia makamı karşısında zayıf duruma düşürülmesini önlemeye yönelik olarak en fazla ceza yargılamasında karşımıza çıkmaktadır. Anayasa Mahkemesi kararlarında vurgulandığı üzere silahların eşitliği ilkesi, ceza yargılamasında sanığın aleyhine bir hukuki durum oluşturulmasına izin vermez. Demokratik hukuk devleti, ceza yargılamasında savunma hakkının güvenceye alınmasını gerektirmektedir. Bunlar mahkemenin kararlarında belirtilen çok önemli temel ilkelerdir."
'AYM BAŞVURULARININ BÜYÜK BÖLÜMÜ ADİL YARGILANMA HAKKINA YÖNELİK'
Zühtü Arslan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarında silahların eşitliği ilkesinin görünürlüğünün çok önemli olduğu belirterek, "Adaletin sağlanması, onun gerçekleştiğinin görülmesine bağlıdı" diye konuştu.
Hukuk devletinin olmazsa olmazlarından birinin yargılamanın hakkaniyete uygun yapılması olduğunu belirten Arslan, AYM'ye bireysel başvurulardan büyük kısmının adil yargılanma hakkına ilişkin yapıldığını bildirdi. Yüksek Mahkeme'ye geçen yıl 66 bin 121 başvuru yapıldığını aktaran Arslan, bu başvuruların da yüzde 73'ünden fazlasının adil yargılanma hakkına ilişkin şikayetleri kapsadığını söyledi.
'İHLALLERİN YÜZDE 77'SİNİ OLUŞTURDU'
"Başlangıçtan itibaren verdiğimiz toplam ihlallerin yüzde 77'si adil yargılanma hakkına dahildir" diyen Arslan, şöyle devam etti:
"Adil yargılanma hakkıyla ilgili bir meselemiz var. Bu meseleyi çözmek de hepimizin ortak görevi. Buna yönelik bizim önerimiz, Anayasa Mahkemesi'nin gerek norm denetiminde gerekse bireysel başvuruda adil yargılanma hakkına ve bu hakkın ihlaline yönelik değerlendirmelerinin idari ve yargısal makamlar tarafından dikkatli şekilde ele alınması ve çözüm yollarının bulunmasıdır. Gerçekten de adil yargılanma hakkının korunmadığı, ihlallerin önlenemediği bir ülkede hukuk devletinin tüm kurum ve kurallarıyla korunması ve işletilmesi mümkün değildir."