Anayasa Mahkemesi, HDP ve CHP'li bazı milletvekillerinin, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili anayasa değişikliğine ilişkin iptal başvurusunu ret gerekçesini açıkladı.
Ajanslarda yer alan bilgide; Anayasa Mahkemesi (AYM), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) bazı milletvekillerinin, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili anayasa değişikliğine ilişkin kanunun iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle yaptığı başvuruyu ret gerekçesini açıkladı.
Gerekçeli kararda, dokunulmazlığın kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine ilişkin TBMM kararlarının hukuki niteliği itibarıyla münferit birer parlamento kararı olduğunda duraksama bulunmadığı belirtildi.
Kararda, TBMM'nin kanun dışındaki işlemlerini oluşturan parlamento kararlarından yalnızca TBMM İçtüzüğü ile yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ve milletvekilliğinin düşmesine ilişkin kararların iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulabileceğinin Anayasa'da kabul edildiği aktarıldı.
Anayasa'nın 85. maddesi uyarınca inceleme yapılabilmesi için yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin bir parlamento kararının bulunması gerektiği ifade edilen kararda, buna karşın, iptali talep edilen kuralın, 316 milletvekili imzasıyla 12 Nisan 2016'da TBMM Başkanlığına sunulan “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile başlayan yasama süreci sonunda kabul edildiği anlatıldı.
"ŞEKİL BAKIMINDAN DENETİM"
“Teklif” ile başlayan sürecin, “Anayasanın değiştirilmesi, seçimlere ve halkoylamasına katılma” başlığını taşıyan Anayasa'nın 175. maddesinin öngördüğü “özel” süreç olduğu belirtilen kararda, şu tespitlere yer verildi:
“Bu sürecin teklif, oylama, kabul ve yürürlüğe girme yönlerinden özel biçim koşulları olduğu gibi, bu süreç sonunda ortaya çıkan Meclis iradesine özel hukuksal sonuçlar bağlanmıştır.
“Bu suretle kabul edilen Anayasa Değişikliğine ilişkin kanunun esas yönünden denetimi olanaksız olup şekil yönünden ise 148. maddede belirtilen çerçeve içinde denetlenebilmesi mümkündür. Anılan maddeye göre Anayasa değişikliklerinin şekil bakımından denetimi teklif ve oylama çoğunluğu ile ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususlarıyla sınırlıdır.
“Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların şekil bakımından denetimi, Anayasa değişikliğine ilişkin kanunun Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihten itibaren on gün içinde Cumhurbaşkanı veya TBMM üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Somut iptal taleplerinde bu şartların gerçekleşmediği de açıktır.”
Anayasa'da değişiklik yapan bir kanunun Anayasa Mahkemesince denetiminin ancak Anayasa'nın 148. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca açılan bir iptal davasıyla mümkün olduğunun altı çizilen kararda, söz konusu kanunun, Anayasa'nın 85. maddesi çerçevesinde denetlenebilmesinin mümkün olmadığı kaydedildi.
"ANLAMSIZ VE İŞLEVSİZ"
Anayasa değişikliğine dair kanunun kabulü sırasında meydana geldiği iddia edilen şekil aykırılıklarının da ancak, Anayasa'nın 148. maddesi uyarınca usulüne uygun açılan bir iptal davasının konusu olabileceği aktarılan kararda, şunlara yer verildi:
“Anayasa'da açıkça öngörülmüş bir dava yolu kapsamında denetim olanağı bulunan ve özel koşullara tabi tutulan Anayasa'ya aykırılık iddiasının, iptali talep edilen kuralın parlamento kararı niteliğinde olduğu ileri sürülerek Anayasa'nın 85. maddesine göre milletvekillerinin münferit iptal taleplerine konu edilmesi, Anayasa'nın 148. maddesi hükmünün anlamsız ve işlevsiz hale gelmesi sonucunu doğurur.
“Açıklanan nedenlerle, başvuru konusu 6718 sayılı Kanun'la Anayasa'ya eklenen geçici 20. maddenin, Anayasa'nın 85. ve 6216 sayılı Kanun'un 54. maddeleri uyarınca iptali ve yürürlüğünün durdurulması taleplerinin reddi gerekir.”