İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki ısınan ekonomik bağlar , rakip bir Süveyş Kanalı inşa etme planlarından bahsederken, Abu Dabi ve müttefiki Kahire arasında bir boşluk oluşturdu . Küresel ticaret hacminin yaklaşık yüzde 10'u , Avrupa ile Asya arasındaki en hızlı nakliye yolu olan Mısır'ın Süveyş Kanalı'ndan geçiyor . Süveyş Kanalı, Covid-19 salgını sırasında Mısır ekonomisi için hayati bir yaşam hattı olmaya devam etti ve deniz trafiği ve gelirleri aslında 2020'nin ilk dört ayında ikinci çeyrekte bir düşüşe geçmeden önce arttı.
Bununla birlikte, İsrail ile BAE arasında gelişen bir ekonomik ortaklık, Mısır'ın küresel ticaretteki önemli rolünü tehdit edebilir.
Geçtiğimiz ay ilişkileri resmen normalleştiren iki ülkenin, İsrail'in Kızıldeniz limanı olan Eilat ile Akdeniz limanı - muhtemelen Aşdod'dan geçen - yeni bir nakliye kanalının inşasını tartıştığı bildiriliyor.
Böyle bir kanal, Akdeniz ile Körfez arasında ikincil bir nakliye yolu sağlayacak ve Mısır'ın deniz ticaretinden, özellikle de kazançlı petrol endüstrisinden elde ettiği karı en aza indirecektir. 2015 yılında Süveyş Kanalı'nın genişletilmesinden bu yana, petrol tankerleri nakliye şeridi boyunca trafiğin yaklaşık beşte birini oluşturuyor.
Mısır hükümet kaynakları, yeni nakliye rotasının ancak Mısır'ın iki Kızıldeniz adası olan Tiran ve Sanafir'i 2017 yılında Suudi Arabistan'a devretmesi nedeniyle mümkün olduğunu söyledi. Egemenliğin devri, gemilerin Kızıldeniz'den Mısır sularını atlamadan Akdeniz'e geçebileceği anlamına geliyor.
The New Arab'ın yaptığı açıklamaya göre önerinin Mısır hükümeti içinde öfkeye neden olduğunu , özellikle Kahire'nin dış politikasını Abu Dabi'nin dış politikasıyla uyumlu hale getirmek için büyük adımlar attığını söyledi.
Riyad'ın böyle bir teklifi engellemesi amacıyla Suudi Arabistan ile üst düzey temasların başlatıldığı bildiriliyor.
Mısırlı bir kaynak, "Konunun hala istişare sürecinde olduğunun farkındayız, ancak Abu Dabi'nin tepkisi temelde arkadan bir bıçaktır" dedi.
Birleşik Arap Emirlikleri ile İsrail arasında ABD'nin aracılık ettiği normalleşme anlaşmasından doğan ilk ortaklıklardan biri, Dubai devletine ait DPWorld ile İsrail'in Doverpower'ı arasında İsrail limanlarını ve serbest bölgeleri geliştirmek için yapılan bir anlaşmaydı.
Anlaşma ayrıca Akabe Körfezi'ndeki Eilat ile Dubai'nin Jebel Ali Limanı arasında yeni bir nakliye yolu planlarını da içeriyordu. Al-Monitor'un bu hafta aktardığına göre, bu anlaşma Süveyş Kanalı için başka bir zorluk teşkil ediyor . Wael Kaddoura, Al Monitor'a verdiği demeçte, İsrail üzerinden bir rakip kanal inşa edilmese bile, Körfez ülkeleriyle yapılan normalizasyon anlaşmaları, Aşdod ve Eilat arasındaki mevcut bir demiryolu hattının karadan mal taşımak için genişletilmesine olanak tanıyor . Kaddoura daha önce Süveyş Kanalı Otoritesi'nin (SCA) Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptı. SCA sözcüsü Al-Monitor'a şu açıklamada bulundu: "SCA, [normalizasyon anlaşmasının] kanaldaki seyrüsefer hareketi üzerindeki etkisini inceliyor. Henüz hiçbir şey net değil, çünkü potansiyel projeler henüz sahada gerçekleştirilmemiştir. SCA, bir açıklama yapar yapmaz bir bildiri yayınlayacaktır. "
