BAE ve Bahreyn halkları İsrail ile normalleşmeye karşı

BAE Normalleşmeyle Mücadele Birliği üyesi ve gazeteci Hamed eş-Şamisi, "Emirlik halkı içeride kelepçeli durumda. Eğer görüşleri devletin politikalarına ters ise bunları ifade edemezler." dedi.

Eklenme Tarihi: 29 Eyl 2020
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
BAE ve Bahreyn halkları İsrail ile normalleşmeye karşı

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Normalleşmeyle Mücadele Birliğinden Hamed eş-Şamisi, Körfez halklarının İsrail'le normalleşmeye karşı olduğunu, ancak Abu Dabi yönetiminin yıllardır yürüttüğü güvenlik politikası sonucu BAE'de normalleşme karşıtı seslerin yükselmesinin engellendiğini söyledi.

ABD Başkanı Donald Trump'ın 13 Ağustos'ta iki ülke arasında normalleşme anlaşmasına vardığını duyurmasının ardından BAE'de 22 Ağustos'ta Normalleşmeyle Mücadele Birliği kuruldu.

Birlik, İsrail ile karşılıklı iş birliğinin tehlikeleri konusunda farkındalık oluşturma misyonuyla yola çıktı.

BAE'de politikalara itiraz edene 10 yıl hapis cezası

BAE Normalleşmeyle Mücadele Birliği üyesi ve gazeteci Hamed eş-Şamisi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkede İsrail ile normalleşme karşıtı seslerin yükselmemesinin nedenini Abu Dabi'nin baskıcı politikaları olduğunu söyledi.

Şamisi, "BAE yönetimi, politikalarına itiraz etmeyi doğrudan suç sayan yasalar çıkardı. Bu suçun da 10 yıl hapis ve bir milyon dirhem (272 bin dolar) para cezası var." dedi.

BAE'nin baskıcı politikalar ile halkı sindirdiğini ifade eden Şamisi, "Emirlik halkı içeride kelepçeli durumda. Eğer görüşleri devletin politikalarına ters ise bunları ifade edemezler. BAE yönetimi faklı görüşlere sahip birçok insanı gözaltına aldı." diye konuştu.

Halklar Filistin'in yanında

"Körfez ülkelerinin halkları önceden beri Filistin davasının yanındaydı, hâlâ da öyle." diyen Şamisi şöyle devam etti:

"1987 yılında Filistin'in işgale karşı başlattığı intifayı desteklemek için etkinlikler düzenleyen BAE halkıydı. Siyonistlerin saldırılarını kınamak ve Filistin'e destek vermek için birçok etkinliğe katıldılar."

Arap Baharı ve İran düşmanlığı BAE'nin İsrail ile anlaşma hevesini açıklayabilir

Şamisi, BAE'nin İsrail ile anlaşmasında elde ettiği tek faydayı belirlemenin zor olduğunu belirterek, "Anlaşma siyasi açıdan, İsrail ve BAE'nin ortak projelerde kesişmesi olarak açıklanabilir. Bunların en önemlisi başta Mısır olmak üzere Arap Baharı karşıtlığı ve iki ülkenin İran'la düşmanca ilişkileri. Bu durum BAE'nin anlaşmaya olan hevesini açıklayabilir." ifadelerini kullandı.

"İsrail istihbarat servisi Mossad, uzun yıllardır BAE'de çalışıyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bir Twitter paylaşımında buna işaret etmişti." diyen Şamisi, İsrail'in bu çalışmalarının BAE'deki siyasi ve güvenlik kararlarına nüfuz etme becerisi için yeterli bir neden olduğunu belirterek, bu faaliyetlerin böyle bir anlaşmayla, sonuçlandığına işaret etti.

İsrail'in en büyük kazanımı BAE medyası üzerinden propaganda imkanı elde etmesi

Şamisi, normalleşme anlaşmasından en büyük faydayı İsrail'in gördüğünü ve çeşitli kazanımlar elde ettiğini dile getirdi.

BAE'li gazeteci, bunların en önemlisinin, İsrail'in BAE'nin medya araçlarından yararlanarak özelde Körfez, genelde Arap dünyası üzerinde bir nüfuz sağlamak için propaganda imkanı elde etmek olduğunu söyledi.

BAE'nin Arap sokağına hitap eden televizyon kanallarında İsraillilere yer vererek Arap bilincini aşma ve kendilerini iyi sunma imkanı sağladığını aktaran Şamisi, BAE medyasının İsrail'in görüşlerine karşı hiçbir isme kanallarında yer vermemesinin ise tehlikeli bir tutum olduğuna dikkat çekti.

"BAE halkı ve genel olarak burada yaşayanlar, yüksek satın alma gücüne sahipler. Bu durum pazarlarda İsrail mallarına ilgi duyulmasını sağlayacak ve İsrail ekonomisine güç katacak." diyen Şamisi, İsrail'in, BAE'nin bu ürünleri Arap dünyasına bağlayan gümrük muafiyet anlaşması gibi anlaşmalardan yararlanarak yeniden ihraç etme kabiliyetine kavuştuğunu ifade etti.

İsrail yakında BAE ve Bahreyn'de askeri güç bulundurabilir

Şamisi, İran'ın Lübnan ve Suriye üzerinden İsrail sınırlarında olduğu gibi İsrail'in de BAE ve Bahreyn sayesinde İran sınırlarında varlık elde edeceğini belirtti.

"İsrail ile Körfez arasındaki ilişkiler hızla gelişiyor ve Körfez'i İran'dan koruma bahanesiyle burada İsrail askeri varlığının olması uzak bir ihtimal değil." değerlendirmesinde bulunan Şamisi, açık ticari ve ekonomik anlaşmalar aracılığıyla, İsrail istihbarat servislerinin Körfez ve Arap ülkeleri hakkında casusluk yapacak ajanlar toplayabileceğine işaret etti.

İsrail'le anlaşan şirketleri boykot çağrısı

Şamisi, bölge halklarının normalleşme konusunda önemli bir rolü olduğunu belirterek, İsrail ile normalleşen BAE ve Bahreyn şirketlerini boykot etme çağrısı yaptı.

Söz konusu şirketlerin BAE dışında da uzantılarının olması sebebiyle birçok şekilde boykot edilebileceğini kaydeden Şamisi, şunları söyledi:

"Örneğin İsrail Bankası Leumi ile bir anlaşma yapan Abu Dabi İslami Bankası Irak, Mısır ve Suudi Arabistan'da faaliyet gösteriyor. Bu ülkelerdeki insanları, İsrail'in Filistin topraklarındaki yerleşimini destekleyen bu bankayı boykot etmeye çağırıyorum. Eğer Emirates veya Gulf Air, Siyonist yapıya uçuşlar gerçekleştiriyorsa, onları da boykot etmeye davet ediyorum."

BAE ile Bahreyn, 15 Eylül'de Beyaz Saray'da düzenlenen törende İsrail ile ilişkileri normalleştirme anlaşması imzalamıştı.