Bahçeli'den Ekonomi İle İlgili Çıkış: Tablo Kaygı Vericidir

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli MYK toplantısının ardından yazılı bir açıklama yaptı. Bahçeli açıklamasında "Karşı karşıya olduğumuz tablo alarm ve kaygı vericidir. Ekonominin normale dönmesi, denge ve istikrara kavuşması, siyasi temkin ve tedbir, milli dayanışma ve uyanışla muhakkak sağlanacaktır." dedi. Bahçeli, İdlip saldırıları ile ilgili, "Türkiye’nin yeni bir sığınmacı dalgasına katlanması, hazmetmesi, hatta kabul etmesi eşyanın tabiatına aykırıdır." dedi.

Eklenme Tarihi: 06 Eyl 2018
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Bahçeli'den Ekonomi İle İlgili Çıkış: Tablo Kaygı Vericidir

Milliyetçi Hareket Partisi'nde Merkez Yönetim Kurulu (MYK) sona erdi. MYK'nın ardından görev dağılımları yapıldı. Bahçeli toplantının ardından yazılı bir açıklamada bulundu. Bahçeli, "Türkiye’nin kaybettiği ortamda haksız kazanç peşine düşenler, kar hevesine kapılanlar damgalı işbirlikçilerdir, yeri yurdu olmayan vatansızlardır. Ekonominin normale dönmesi, denge ve istikrara kavuşması, siyasi temkin ve tedbir, milli dayanışma ve uyanışla muhakkak sağlanacaktır. Hiç kimse kriz çığırtkanlığı, kaos şakşakçılığı yapmamalıdır. İdlib; fokur fokur kaynayan kazana, fitili ateşlenmek üzere olan dinamite dönüşmüştür" dedi.

Bahçeli açıklamasının tamamında şu ifadelere yer verdi;

"Ülkemiz jeopolitik tehditlerin, ekonomik operasyonların, sosyal ve siyasal gerginliklerin menfi sonuçlarına, müfrit sarsıntılarına maruz kalmaktadır. Karşı karşıya olduğumuz tablo hakikaten de alarm ve kaygı vericidir. Meşum ve muhasım odaklar Türkiye’yi kontrol edilebilir, bunun yanı sıra yönetilebilir bir istikrarsızlık sarmalına sürüklemek, hatta sabitlemek heves ve emelindedir.

EKONOMİK MANZARA BOZULMAYA İŞARET:

Bir yanda melun ekonomik ablukayla mücadele edilirken, diğer yanda sınırlarımızın hemen dibinde, mücavir alanlarda, kısaca Suriye özelinde malum felaketler tekrar gözlerini açmış, milli güvenliğimizi tam karşı cepheden tehdit etmeye başlamıştır.

Türkiye’nin sosyal dokusunu tahrip, ekonomik bünyesini tarumar etmek için kollarını sıvayan küresel spekülatörler, harekete geçen siyasi elitler, sipere yatan sermaye çeteleri her türlü karanlık senaryoyu müştereken sahneye sürmüşlerdir. Husumet takviye, hıyanet tahkim edilmiş durumdadır. Ekonomik tetikçilerin suikastları aralıksız devam etmektedir.

Ülkemiz aleyhine dolaşıma sokulan vahim iddialar kimi zaman manşetlerde sergilenmekte, kimi zaman gazete köşelerinde sahnelenmekte, kimi zaman da uluslararası derecelendirme ve mali kuruluşların raporlarıyla servis edilmektedir. Enflasyon canavarındaki dikkate alınması gereken kımıldama, döviz fiyatlarında fren tutmayan tırmanma, dış finansmana duyulan talep ve günden güne artan ihtiyaç ülkemizin ekonomik manzarasındaki bozulmayı işaret edecek boyutlardadır.

MAHCUP VE MAĞLUP OLMASI KAÇINILMAZ OLACAK:

Geldiğimiz bu aşamada Türkiye’ye ekonomik cehennem yaşatmak isteyen, bu kapsamda siyasal cendereye sokmayı hedefleyen düşman çevreler tüm hatlarıyla, tüm silahlarıyla, tüm imkanlarıyla saldırıya geçmişlerdir. Ancak milli asalet, militan adaveti yenecek, üstesinden gelecek, alt edecek güç ve kudrettedir. Elbette Türkiye’nin yıkımına hizmet eden kim olursa olsun mahcup ve mağlup olması kaçınılmaz olacaktır. Çünkü tarihin hiçbir döneminde işgal niyetleri iman ziynetine, irade keyfiyetine üstünlük kuramamış, bundan sonra da kuramayacaktır.

Türkiye ekonomisinin normale dönmesi, denge ve istikrara kavuşması siyasi temkin ve tedbir, milli dayanışma ve uyanışla muhakkak sağlanacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi ülkesine güvenmekte, zor günlerin aşılacağına can-ı gönülden inanmaktadır. Hiç kimse kriz çığırtkanlığı, kaos şakşakçılığı yapmamalıdır.

Hiç kimse yangından mal kaçırma düşüklüğüne, karışıklıktan parsa toplama yanlışına ve siyasi rant arayışına tevessül etmemelidir. Türkiye’nin kaybettiği bir ortamda haksız kazanç peşine düşenler, kar hevesine kapılanlar damgalı işbirlikçilerdir, esasen yeri ve yurdu olmayan vatansızlardır.

İDLİB FOKUR FOKUR KAYNAYAN KAZANA DÖNÜŞMÜŞTÜR:

Türkiye ekonomisindeki sıkıntıların yanında Suriye’nin kuzeybatısındaki askeri gerginlik, sıcak çatışma ortamı sürekli olarak derinleşmektedir. İdlib; fokur fokur kaynayan kazana, fitili ateşlenmek üzere olan dinamite dönüşmüştür. Yapılan açıklama ve yorumlardan anlaşıldığı kadarıyla, İdlib merkezli olası çatışmaların şimdiye kadar bölgede yaşananların en kanlısı olabileceği değerlendirilmektedir.

İDLİB'E SALDIRI TÜRKİYE'NİN BEKASINI YIPRATIR:

Türkiye sınırına milyonlarca Suriyeli sığınmacının yığılması da bir diğer açmaz ve sancılı vakadır. Esad rejiminin aralarında PKK’lılarında olduğu silahlı gruplarla dört farklı noktadan İdlib’e saldırı düzenlemesi mümkün ve muhtemel görülmektedir. Rusya periyodik olarak İdlib’i bombalamakta, ABD ise her türlü ihtimale göre hazırlığını yapmaktadır. İdlib’e yönelik operasyonların Türkiye’nin milli bekasını tehlikeli şekilde yıpratacağı, ağır neticelere davetiye çıkaracağı açıktır, ortadadır. Bu nedenle siyasi ve diplomatik temaslarla, aynı zamanda Astana ruhuna müzahir bir çalışma ve görüşme trafiğiyle İdlib meselesinin çözüm yolları aralanabilecektir.