IDEF'19 hakkındaki değerlendirmesi sorulan Bakan Akar, "Bu fuar bizim yüz akımız olmaya devam ediyor, Türkiye'nin bir markası haline gelmiş bir fuar" diye konuştu.
''BİR ÜLKENİN İSTEĞİYLE ORTAKLIKTAN ÇIKARILMAMIZ HUKUKA UYMAZ''
F-35 savaş uçağı projesindeki son durum ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuya ilişkin değerlendirmesi ve proje dışına çıkarılma durumunda başka planların olup olmadığının sorulması üzerine Akar, şunları söyledi:
"Biz 9 ülkenin bulunduğu bir ortaklıktan bahsediyoruz. Başlangıçtan itibaren F-35 ile ilgili taahhüt ettiğimiz bütün yükümlülükleri aksaksız, eksiksiz yerine getirmiş bir ülkeden bahsediyoruz. Bize mali, hukuku, idari bakımdan ne kadar sorumluluk verilmişse bunların hepsini yerine getirmiş bulunuyoruz. Bunu ABD tarafı da diğer ilgili taraflar da beyanlarında ifade ediyorlar. Ayrıca biz ortağız. Bu ortaklıkta 'S-400 alırsanız ortaklıktan çıkarılırsınız' diye bir madde söz konusu değil. Herhangi bir ülkenin, ortaklardan birinin isteği doğrultusunda bizim ortaklıktan çıkarılmamız hakka, adalete, hukuka uygun olmaz. Böyle bir şey söz konusu olmamalı.
"HAZIRLIKLARIMIZI YAPTIK, TESİSLERİMİZ, ÜSSÜMÜZ HAZIR"
Tabii ki eğer Türkiye bir şekilde bu ortaklıktan çıkarılırsa bunun mali, hukuk ve lojistik bakımından diğer ortaklara getireceği ve onların muhtemelen taşıyamayacağı çok ciddi yükler olacaktır. Bu nedenle bu konuda tarafların çok dikkatli, hassas olması gerektiğini düşünüyorum. Biz bu konudaki faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Şu ana kadar ki yapılan çalışmalar da yine planlandığı şekilde devam etti. Pilotlarımız, bakım personelimiz ABD'de eğitimlerini sürdürüyor. Şu anda 4 uçak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne teslim edilmiş bulunmakta. Bunlar bizim uçağımız olarak orada eğitimlerde kullanılmakta. Bu faaliyetlerin devamı olarak da Kasım ayında da diğer uçakların Türkiye'ye gelmesini bekliyoruz. Malatya'da bu konuda yapılması gereken hazırlıklarımızı yaptık, tesislerimiz, üssümüz hazır, uçaklarımızın gelmesini bekliyoruz."
''F-35'LERLE S-400'LER HERHANGİ BİR ŞEKİLDE BİRBİRİNİ ETKİLEMEYECEK''
"S-400 hava ve füze savunma sisteminin F-35'lerin güvenliğini tehlikeye atacağı"na yönelik iddialar hatırlatılarak, Türkiye'nin teknik çalışma komisyonu kurulması konusundaki teklifine ilişkin diğerlendirmesi sorulan Akar, "Bizim iddiamız, değerlendirmemiz: F-35'lerle S-400'ler herhangi bir şekilde birbirini etkilemeyecek. Bununla alakalı alınması gereken bütün tedbirleri aldık, almaya da hazırız. Eğer diyoruz, varsa herhangi bir teklifiniz onları da alır onlara göre tedbirlerimizi geliştiririz.
Hatta bu konuda NATO'da bir çalışma söz konusu olduğunda... Geçenlerde Sayın Genel Sekreter Stoltenberg ile bir telefon görüşmemiz oldu. Gayet yapıcı, olumlu bir yaklaşım içinde olduklarını gördüm. Önümüzdeki hafta Türkiye'ye gelecekler, geldiklerinde bu konu daha teferruatlı bir şekilde kendileriyle görüşülecek. Biz bu konuda kendi tutumumuzun, değerlendirmemizin doğru olduğunu bir anlamda karşı tarafa anlatmaya, ifade etmeye çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
"S-400'lerin alınması ve aktif hale getirilmemesi veya başka ülkelere konuşlandırılması"na yönelik iddiaların sorulması üzerine Bakan Akar, "Varsayımları bir tarafa bırakırsak, bizim şu anda Rusya ile yaptığımız bir anlaşma var, o anlaşmanın maddeleri var, o anlaşmanın o maddeleri çerçevesinde biz faaliyetlerimizi sürdürüyoruz" karşılığını verdi.
Patriot sistemlerinin tedarikine ilişkin son durum sorulan Akar, "En son mart 2019'da yeni bir teklif verdiler. Bu teklif tabii ki daha önceki tekliflerinden daha olumlu, ılımlı, daha bize yakın. Bu konu Savunma Sanayi Başkanlığımızın başkanlığındaki heyet tarafından ilgili personelin de katılımıyla ayrıntılı bir şekilde incelenmekte, değerlendirilmekte" yanıtını verdi.
"GERÇEĞİ YANSITMAYAN DEDİKODULARDAN İBARET"
SAMP-T hava savunma sistemine ilişkin soru üzerine Akar, "SAMP-T ile ilgili kavramsal çalışma diye bahsedilen bir çalışma var, o çalışma şu anda yoğun şekilde devam ediyor. Bu çalışmanın da Ekim 2019'da tamamlanması bekleniyor. Eğer burada mutabakat sağlanırsa o şekilde EUROSAM'la birlikte gelecek dönemde ortak üretim için karar verilecek" diye konuştu.
Savunma sanayisinde çeşitliliğin esas olduğunu belirten Akar, "Biz herhangi bir şekilde bir tarafı tercih edip diğer tarafı reddediyor değiliz. Önemli olan, esas olan konu ülkemizin, milletimizin savunması, savunulması, ülkemizin, milletimizin güvenliği" vurgusunu yaptı.
"Türkiye'nin NATO'dan uzaklaştığı, koptuğuna ilişkin yorumları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Akar, "Bu, hiçbir temeli olmayan, gerçeği yansıtmayan birtakım rivayetler, dedikodulardan ibarettir" cevabını verdi.
Akar, Türkiye'nin ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, NATO'ya verdiği bütün taahhütlerin arkasında olduğunu ve bu taahhütleri gerek operasyonlarda, karada, denizde, havada gerek tatbikatlarda gerekse diğer karargah çalışmalarında eksiksiz, aksaksız yerine getirdiğini vurguladı.
NATO makamlarıyla sürekli iletişim halinde olduklarını belirten Akar, "Onlardan da bu yönde hiçbir şikayet gelmedi. Bilakis bizim personelimizin, askerlerimizin, diğer sivil, asker oradaki katılımcılarımızın vazifelerini, görevlerini NATO çerçevesinde mükemmel şekilde yaptığı şeklinde bize beyanları var" dedi.
"MİSLİYLE MUKABELE EDİYORUZ"
Türkiye'nin Suriye'de aktif olarak bulunduğu alanların olduğu hatırlatılarak, "İdlib bunlardan biri, son olarak Tel Rıfat'ta özellikle YPG tehdidine karşı Ruslarla işbirliği söz konusuydu ama önceki gün maalesef üzücü bir haber geldi, şehidimiz oldu. Oradaki son durum nedir?" sorusu üzerine Akar, şunları söyledi:
"Birincisi, orada bütün yaptığımız çalışmalarda gerçekten oradaki masum insanların korunması, kollanması, oradaki insanların rahat ve güven içinde yaşamasına gayret gösteriyoruz. Katkı sağlamaya çalışıyoruz. İkincisi de orada mevcut ateşkes statüsünün olabildiğince devamı, istikrarın devamı konusunda elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bu konuda bildiğiniz gibi eylülde Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsi girişimleriyle Rusya ile bir mutabakat muhtırası imzalandı. Bu mutabakat muhtırasına biz harfiyen uyuyoruz. Orada yapmaya çalıştığımız fakat yapamadığımız bazı şeyler olmakla beraber yüzde 90 düzeyinde elimizden gelen her şeyi yaptığımızı ve bu konuda silahtan arındırılmış bölgeden bu aşırı unsurların, ağır silahların çıkarıldığını ve bunların engellenmesi için de gece gündüz demeden ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği halinde çalışmalarımızı sürdürdüğümüzü söyleyebilirim."
Rusya ile birlikte yürütülen çalışmalarla hem bölge hem de dünya barışına ciddi katkı sağladıklarını dile getiren Akar, şöyle konuştu:
"Yaptığımız çalışmalarla İdlib'de ateşkesin sürekliliğini, istikrarın devamını sağlamaya gayret gösteriyoruz. Bunu yaparken de Rusya ile devamlı iletişim, koordinasyon halindeyiz. Tel Rıfat'ta Rusya'nın bize verdiği bazı sözler var oradaki YPG'lilerin çıkarılacağı konusunda ancak şu ana kadar maalesef bunu gerçekleştirmediler. Bu nedenle oradan teröristlerin zaman zaman ateş etmek suretiyle bizim askerimize orada zarar verdiğini, oradaki halka zarar verdiğini görmekteyiz. Bununla ilgili tedbirlerimizi alıyoruz. Onlar herhangi bir şekilde ateş ettiği zaman da biz bunlara misliyle mukabele ediyoruz."