Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları;
Stef Blok'la ben ilişkilerimizi normalleşmesi için Başbakan Rutte ve Cumhurbaşkanımızın da önderliğinde birlikte çalışıyoruz. Her alanda ilişkilerimizi her konuda hem fikir olmasak da geliştirmek için çaba serf edeceğiz. Sayın Başbakan Rutte Türkiye'yi ziyaret etmek istedi.
11 Mart 2017 olayları sonrasında Hollanda hükümetinin konuları ciddiyetle ele aldığını görüyoruz. Şunu söylemem gerekir ki burada yaşayan Türk toplumu iki ülkeyi benimsemiş bir toplumdur. Buraya entegrasyonu konusunda hiçbir sorun görmüyoruz. Türklerin yaşadıkları topluma entegrasyonunu teşvik ediyoruz.
MACRON'UN "24 NİSAN" KARARNAMESİ
Avrupalılar ağzını açtığı zaman ne diyorlar: Hukukun üstünlüğü. Fransa Anayasa Mahkemesi parlamentonun bu konuda karar almaması gerektiğini söyledi. AİHM'nin de bu konuda net kararları var. Buna rağmen Macron neden böyle kararlar alıyor? Popülizm, popülizm. Tarihi çarpıtmak siyasilere yakışmıyor. Hele hele Fransa'nın bu konularda karar alması tam bir trajikomik olay. Fransa'nın kendi tarihine bakması lazım. Ruanda soykırımının üzerinden 25 yıl bile geçmedi. Afrika'da yaptıklarını ne onlar ne de biz unuttuk. Başka bir ülke hakkında böyle kararlar alması kabul edilebilir değildir. Bu kararın bizim için hiçbir geçerliliği yoktur. Bu konuda biz de gerekli tedbirlerimizi alacağız. Bununla ilgili de Ankara'da bazı girişimleri başlattık.
Hollanda Dışişleri Bakanı Stef Blok'un açıklamalarından satır başları;
Bakan Çavuşoğlu'nu Amsterdam'da ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu belirten Hollanda Dışişleri Bakanı Stef Blok, iki ülkenin kültür ve ticaret gibi alanları kapsayan iyi ilişkilerinin 400 yılı aşkın bir süredir devam ettiğini söyledi.
Blok, Türkiye'nin zorlu bir bölgedeki NATO müttefiki olduğuna işaret ederek jeopolitik dinamiklerin Türkiye'nin bu anlamdaki önemini açıkça ortaya koyduğuna dikkati çekti.
Türkiye'nin yaklaşık 4 milyon düzensiz göçmene ev sahipliği yaptığını hatırlatan Blok, mevkidaşı Çavuşoğlu ile konferans kapsamında güvenlik ve ticaret gibi ortak ilgi duyulan alanları masaya yatırdıkları bilgisini paylaştı.
Blok, Hollanda-Türkiye ilişkilerinin birçok sütun üstüne inşa edildiğini belirterek "Bu sütunlardan biri, ortak tarihimiz. Bir diğeri, terörle ortak mücadelemiz. Bizim sütunlarımız, NATO müttefiki ülke vatandaşlarının güvenliklerinin sağlanmasıyla insan hakları, hukukun üstünlüğü ve kültürel etkileşim gibi önemli alanlardaki diyaloğumuz." şeklinde konuştu.
İnsan hakları başlığında Türkiye'de hukukun üstünlüğü ilkesi anlamında endişelerin olduğunu savunan Blok, demokrasinin herkes için ve her zaman vatandaşların korunmasına yönelik normları belirlemesi gerektiğini dile getirdi.
Blok, hükümetler olarak bu ilkeleri garanti altına almayı taahhüt ettiklerine dikkati çekerek bu güçlü sütunların halklar arasındaki ilişkilerin daha uzun vadeli olması için sunduğu katkının altını çizdi.
Hollanda ve Türkiye vatandaşlarının karşılıklı ziyaretlerinin iki ülke arasında köprü vazifesi gördüğünü belirten Blok, "Bu anlamda Türkiye'de gözaltına alınan (Hollanda vatandaşları) anne ve kızını da gündeme getirdim." dedi.
Blok, Hollanda'da yaşayan Türk toplumunun 11 Mart 2017'den bu yana ülkede ayrımcılığa uğradığını düşünmesiyle ilgili bir soruya, şu yanıtı verdi:
"Türkiye ile olan mevcut ilişkiler konusunda olumlu düşünüyorum. Türkiye ile Hollanda iş dünyası temsilcileriyle dün mükemmel toplantılar gerçekleştirdik. Türkiye'deki en büyük doğrudan yabancı yatırımcılardan biriyiz. Çok güçlü insandan insana ilişkilerimiz var. Elbette endişelerimiz ve bazı fikir ayrılıklarımız var. Teröre karşı ortak mücadele ediyoruz. Düzensiz göç baskısıyla yüzleşiyoruz. Ayrımcılık Hollanda'da kesinlikle kabul edilemez. Ayrımcılığa uğradığını düşünen kim varsa polise gitmeli. Çünkü biz bu ülkede ayrımcılık istemiyoruz."