Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul’da düzenlenen “Dünya Türk İş Konseyi 10. Kurultayı”nın gala yemeğine katıldı. Burada konuşma yapan Şimşek, “Fiyat istikrarının bugün bulunduğumuz noktadan sağlanabilmesi için fedakarlık ve sabır gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Bakan Şimşek, İstanbul’daki Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Dünya Türk İş Konseyi 10. Kurultayı”nın gala yemeğine katılarak açıklamalarda bulundu.
‘ENFLASYONLA MÜCADELEDE KARARLIYIZ, DAHA ÖNCE BAŞARDIK’
Enflasyonla mücadele başarılı olacaklarını dile getiren Şimşek’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Bizim programın üç tane temel bileşeni var. Birinci bileşeni dezenflasyon. Yani fiyat istikrarının tekrar sağlanması. Maalesef dünyada da pandemi sonrası çok yüksek enflasyonist bir dönem söz konusu ama tabii Türkiye’de enflasyon çok daha yüksek seviyelerde. Enflasyonun yüksek olduğu yerlerde iş yapmak kolay değil. Öngörülebilirlikten, sürdürülebilir büyümeden bahsetmek zorlaşıyor. Türkiye’yi tekrar yüksek, sürdürülebilir, dengeli bir büyüme patikasına sokmak için enflasyonla mücadelede kararlıyız. Daha önce başardık, tekrar başaracağız.
Dezenflasyon programı deyince aklımıza tabii ki parasal sıkılaşma geliyor. Dünyada da öyle sadece Türkiye’de değil. Size bir rakam vereyim. Son 21 ayda 12 gelişmiş ülke toplam 107 kez, 22 gelişmekte olan ülke ise 162 kez faiz artışına gitti ve şu anda küresel enflasyon aşağı yönlü bir trend idi ama uzun vadeli ortalamaların hâlâ çok üzerinde. Dolayısıyla ülkemizde de bir parasal sıkılaşmaya gidiyoruz. Aynı zamanda seçici kredi sıkılaşmasına da gidiyoruz. Bunun amacı kıt olan imkanlarımızın üretken alanlara kanalize edilmesidir.”
‘FİYAT İSTİKRARININ SAĞLANMASI İÇİN SABIR GEREKİYOR’
Şimşek, konuşmasında yapısal dönüşümün ve yapısal reformların da altını çizerek şunları kaydetti:
“Vergiden tutun yatırım ortamına kadar birçok alanda 7 ana başlık altında Türkiye’nin yapısal dönüşümü için çalışmaya devam edeceğiz. Yapısal dönüşümden maksadımız verimlilik artışını sağlayacak önemli düzenleme ve uygulamalardır, doğru alanlara yatırımdır. Çünkü yatırım ve rekabet ortamının iyileştirilmesi, Türkiye’de inovasyonun ve verimliliğin anahtarıdır. Tekrar ülkemizi gerçekten gelişmiş ülkelerle hızlı bir şekilde arayı kapatan bir patikada büyüyen noktaya getireceğiz. Bu sene tabii ki bizim tahminlerimize göre, Türkiye yaklaşık ilk defa bu sene 1 trilyon doların üzerine çıkacağız. Yuvarlamam gerekirse bu yıl yaklaşık 1,1 trilyon dolarlık bir ekonomi haline geleceğiz. Bu önemli.
Bizim bankalarımızdan talebimiz bu ve yaptığımız düzenlemelerin tamamı da bugüne kadar bu yönde ama fiyat istikrarının bugün bulunduğumuz noktadan sağlanabilmesi için fedakarlık gerekiyor. Sabır gerekiyor. Evet, kolay değil ama biz bunu başaracağız ve fiyat istikrarıyla birlikte Türkiye tekrar yüksek ama sürdürülebilir bir büyüme patikasına girecek. Maliye politikası burada önemli bir çıpa görevini görecek. Dış kaynak noktasında ben inanıyorum ki piyasalar, bu programa yönelik olarak değerlendirme yapacaklar ama değerlendirmelerinden sonra ben inanıyorum ki buraya kaynak aktarımıyla güvenoyu verecekler.
Sabredersek, bu programı kararlılıkla uygularsak ki bu konuda en ufak bir tereddüt yok, hem fiyat istikrarını sağlayacağız hem tekrar ülkemizi yüksek büyüme patikasına koyacağız hem de yapısal birtakım diğer sorunlarımızı, mesela cari açığımızı, daha sürdürülebilir bir noktaya düşürmüş olacağız. Bu açığın finansmanını da çok uygun koşullarda yapabileceğiz.