Myanmar ve Bangladeş arasındaki anlaşma doğrultusunda yetkililer yaklaşık 2 bin kişilik ilk grubu bugün kamplardan çıkarmaya başlayacaklardı.
Ancak birçoğu saklandı, kaçtı ya da gitmek istemedi, operasyon da beklemeye alındı.
Fransız haber ajansı AFP'ye konuşan Bangladeşli mültecilerden sorumlu yetkili, "Kampta görüştüğümüz 50'ye yakın aileden bu koşullarda geri dönmek istediğini söyleyen çıkmadı. Kimseyi kendi isteği dışında geri dönmeye zorlayamayız" dedi.
Öte yandan süreç belirsizliğini korudukça, göçmenler arasındaki panik de yayılıyor.
Myanmar Ordusu'nun geçen yılki operasyonları sonrası şiddet dalgası yayılmış, 300 bin Arakanlı Müslüman ülkelerinden kaşarak Bangladeş'in sınır kenti Cox's Bazar'daki mülteci kamplarına sığınmıştı.
Ancak Myanmar ve Bangladeş arasındaki anlaşma, göçmenlerin kademeli olarak geri gönderilmesini şart koşuyor.
Birleşmiş Milletler (BM) ve insan hakları kuruluşları ise, Myanmar'daki tehlike sürerken insanların ülkelerine şu sn dönmeye zorlanamayacağı uyarısında bulunuyor.
Kaygıların başlıca nedeni, geri gönderilecek Arakanlı Müslümanların can güvenliğini takip edecek mekanizmaların olmaması.
'Bizi ölüme yolluyorlar'
BBC'den Yogita Limaye, bu kamplardan birinde göçmenlerle konuştu.
Gönderilecek ilk grubun listesinde yer alan bir 40 yaşındaki bir baba, "Geri gönderilmekten korkuyorum. İkna olmuş değilim: Bence geri dönersek, bizi öldüreceklerdir" diye konuşuyor.
Kaygılı birçok göçmen gibi ailesine kamplarda saklanmalarını söylemiş. "Tek şartla ülkeye döneriz, o da bize vatandaşlık verilirse" diyor:
"Geri dönmek zorundaysak, bu bizim kaderimizdir. Ancak ben, onların bizi oraya ölmeye yolladığını düşünüyorum."
'En büyük korkuları ne?'- Nick Beake, BBC Myanmar Muhabiri, Arakan eyaleti Arakanlı Müslümanların en büyük korkusu köylerini yakmakla suçladıkları Budist gruplarla beraber yaşamak zorunda bırakılacaklar. Bu grupların yine ordu birimleri tarafından korunacağını düşünüyorlar. Birçoğu köylerindeki yetkililer tarafından tüm Arakanlı Müslümanların yasa dışı ve tehlikeli göçmenler, hatta "teröristler" olarak nitelendiklerini söylüyor.
Myanmar hükümeti dönecekler için sağlık ve gıda yardımı sağlanan geçici sığınma merkezleri kurmaktan bahsediyor.
Uluslararası gözlemciler ise, sorunun temeli olarak etnik şiddet ve nefretle mücadele tamamlanmadan insanların evlerine güvenli ve itibarlı bir şekilde dönemeyeceği görüşünde.
BM geçtiğimiz aylarda bir soruşturma raporu yayımlayarak Myanmar'da askeri liderlerin "soykırım suçundan" yargılanması çağrısında bulunmuştu.
Myanmar ordusu ise BM'nin bu iddialarını reddetti.
Öte yandan Myanmar'ın fiili lideri Aung San Suu Kyi, uluslararası bir zirve için geldiği Singapur'da ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile krizi görüştü.
Görüşmede Pence, ordu ve bazı yasa dışı grupların "yüz binlerce Arakanlı Müslümanı Bangladeş'e gitmeye zorlamasının bahanesi olmadığını" söylerken, Suu Kyi bu konuda "farklı görüşler" olduğu ve tarafların "birbirlerini anlamayı öğrenmesi gerektiğini" kaydetti.