Dinyeper Nehri üzerinde bulunan Kahovka Barajı’nın yıkılmasının ardından, Rusya kontrolündeki bölgelerde ‘acil durum’ ilan edildi. Ukrayna, 42 bin kişinin sel riskiyle karşı karşıya olduğunu bildirdi.
Ukrayna’nın Herson bölgesindeki Dinyeper Nehri üzerinde bulunan Kahovka Barajı’nın yıkılmasının ardından acil oturumla toplanan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK), Rusya ve Ukrayna delegasyonları saldırıyla ilgili birbirini suçladı. BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, “Kahovka Barajı’nın yıkımının ortaya çıkardığı zarar, halihazırda çatışmadan acı çeken insanların hayatının çok daha zor bir hal alacağı anlamına geliyor” dedi.
‘TERÖR SALDIRISI OLARAK NİTELENDİRİLEBİLİR’
AA’nın aktardığına göre, Rusya’nın Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia ülkesinin ‘koordineli bir dezenformasyon kampanyasıyla’ karşı karşıya kaldığını, Rusya’nın barajı patlattığının iddia edildiğini söyledi. Söz konusu iddiaların ‘şizofrenik’ olduğunu belirten Nebenzia, “Kiev tarafından kritik altyapı tesislerine kasıtlı zarar verilmesi, çok tehlikeli ve savaş suçu ya da terör saldırısı olarak nitelendirilebilir” diye konuştu.
‘AMAÇ, ÇOK SAYIDA SİVİL KAYIP YARATMAK’
Ukrayna’nın BM Daimi Temsilcisi Sergiy Kyslytsya ise “Bu, Ukrayna’nın kritik altyapısını hedef alan bir terör saldırısıdır. Amacı çok sayıda sivil kayıp ve tahribat yaratmaktır” dedi. Rusya’nın bir yıldan daha uzun süredir barajı ve bölgeyi kontrol altında tuttuğunu belirten Kyslytsya, “Barajı dışarıdan bombalamak fiziksel olarak imkansız. Baraj, Rus işgalciler tarafından mayın döşendi ve patlatıldı” ifadelerini kullandı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Ukrayna’daki Kahovka Barajı’nın yıkılmasıyla ilgili, “Bunun Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin korkunç bir sonucu daha olduğu açık” değerlendirmesinde bulunmuştu.
TAHLİYELER SÜRÜYOR
Herson bölgesinin Rusya kontrolündeki alanlarından acil durum ilan edildi. Rus haber ajansı TASS’ın aktardığına göre, barajın yıkılmasının ardından bölgede 2 bin 700 ev sular altında kaldığı ve yaklaşık 1300 kişi tahliye edildi. Moskova yönetiminin atadığı yetkililer, en az 7 kişinin kayıp olduğunu bildirdi.
Öte yandan nehrin diğer yakasından yapılan açıklamada, 1457 kişinin tahliye edildiği duyuruldu. Herson Valisi Oleksandr Prokudin, daha önce yaptığı açıklamada 1 sivilin hayatını kaybettiğini belirtmişti.
’42 BİN KİŞİ RİSK ALTINDA’
Öte yandan Ukraynalı yetkililer, 40 binden fazla kişinin tahliyesinin gerektiğini bildirdi. Bunların 17 bini Ukrayna kontrolündeki, 25 bini ise Rusya kontrolündeki bölgelerden. Dinyeper Nehri’nin her iki yakasında yaklaşık 42 bin kişinin sel riski altında olduğunu bildiren yetkililer, sel sularının çarşamba günü yükseleceğini aktardı.
TUZ GÖLÜ KADAR SU TUTUYOR
Kahovka Hidroelektrik Enerji Santrali, Ukrayna’nın Herson bölgesinde yer alan ve şu anda Rus işgali altında bulunan Yeni Kahovka kentinde. Kahovka, Sovyetler Birliği döneminde Dinyeper Nehri’nde inşa edilen altı barajdan biri.
Belli yerlerde karşı kıyı görülmediğinden, bölgede yaşayanlar baraj için Kahovka Denizi diyor. Reuters haber ajansına göre baraj, ABD’nin Utah eyaletinde bulunan Büyük Tuz Gölü kadar su tutuyor.
Ne olmuştu?
Ukrayna’nın Herson bölgesinde Rusların kontrol ettiği Kahovka Barajı’nın bombalanarak ağır hasar alması nedeniyle Dinyeper Nehri’nin su seviyesi hızla yükseldi. Bölgedeki Yeni Kahovka şehrinin merkezi sular altında kalırken, bölgeden gelen görüntülerde su seviyesinin binaların ikinci katına kadar çıktığı görülüyor. Rus yetkililer, savaştan önce yaklaşık 44 bin nüfusa sahip şehre ve selden etkilenen Golopristanskiy ve Aleşki bölgelerine yönelik tahliye kararı aldı.,
Ukrayna’nın güneyindeki tarım arazilerini sulamak için kullanılan kanalları besleyen baraj suları, güneydeki Kırım yarımadasının da en önemli su kaynağı.
Barajdaki sızıntıya tam olarak neyin neden olduğu belli değil ancak Ukrayna ordusu Rusya’yı, ‘barajı bilerek havaya uçurmakla’ suçladı. Kremlin Sözcüsü Dimitriy Peskov ise Rusya’nın olayda rol oynadığı iddiasını reddetti ve Ukrayna’yı suçladı. Peskov, yaşananları, Rusya tarafından 2014’te ilhak edilen Kırım Körfezi’ni “susuz bırakacak bir sabotaj” diye niteledi.