AK Parti Genel Başkanvekili ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin Burdur İl Kongresi'nde konuştu.
Yıldırım, 696 sayılı KHK'daki "15 Temmuz darbe girişimi ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemler kapsamına sokulacak girişimlerin bastırılması kapsamında hareket edecek sivillerin cezai sorumluluğu olmayacağı" maddesine yönelik tepkilere yanıt verdi.
"Son günlerde bir tartışma var, önüne gelen konuşuyor, neymiş? 'Biz bir düzenleme yapmışız, vatandaşları korumaya almışız'. Ne yapacaktık? Darbeye karşı, alçakların karşısına hayatını koyan insanlara 'Siz niye buraya geldiniz de bu darbeyi önlediniz' mi diyecektik?" ifadelerini kullanan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bir daha darbe girişimi olursa vatandaşlar sokağa çıkmasın mı? Sayın Kılıçdaroğlu şunu iyi öğrenmen lazım. Türkiye'yi işgal etmek isteyenlere direnmek bir görevdir, meşru müdafaadır. Türk milleti de bunu en güzel şekilde yapmıştır. Diyor ki komutanın emri tartışılmaz, şartsız yerine getirilir diyor. Komutanın emrini tartışmaya açarsanız askerlik bitmiştir diyor. Kılıçdaroğlu, bu normal şartlarda olur. Bu mesele çok açık ve seçiktir. Kimse sağa sola çekmesin.
Biz bu düzenlemeyi kamu görevlileri için yapmıştık. 1.5 yıl sonra aynı kelimelerle darbeye karşı koyan siviller için yaptık, patırtı koptu. 1.5 senedir neredeydiniz? Tek değişen kamu görevlisi yerien sivil vatandaş diyor. Düzenlemeyi gerektirecek bir durum yok. Mesele vatandaşın sorununu çözmek değil, vatandaş üzerinden polemik oluşturmak. Bizim amacımız tankların önüne çıkan, mücadele edenleri korumaktır. O darbecilerin üzerine giden, tankların üzerine çıkan darbecileri derdest edip emniyete teslim eden kahraman vatandaşlarımızı korumak için kanun çıkardık. Buna kim itiraz ediyorsa, bizim için darbecilerden farkı yoktur, bu kadar açık söylüyorum."
Yıldırım'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Evlere şenlik bir muhalefet partimiz var. Memleketin meseleleri ile bir işleri yok. Boş laflarla vakit geçiriyorlar. AK Parti ne diyorsa tersini demekten başka bir şey yapmıyorlar. İşleri güçleri AK Parti'yi kötülemek. Siz dünyanın en güzel işini de yapsanız biz beğenmeyiz.
Millet bize bunun için yetki verdi diyorlar. Ana muhalefet partisinin zihniyetini çok güzel özetliyor bu sözler. Gittikleri yerde Türkiye'nin aleyhine konuşuyorlar. Kılıçdaroğlu Almanya'ya gitti, Türkiye'ye gelmeyin güvenli değil dedi. Bunlar siyaset yapacağım diye AK Parti başarısız olsun diye her şeyi yapıyorlar. Almanlar onun sözlerine rağmen akın akın Türkiye'ye geldiler.
Bu sene inşallah ihracatta rekora gidiyoruz. Ne diyorlardı? Türkiye darbeden sonra belini doğrultamaz diyorlardı. Ekonomisi ayağa kalkmaz diyorlardı. Türkiye bir daha iflah olmaz diyenler bugün utancından girecek delik arıyorlar. Türkiye bunların dediklerinin tam tersini yaptı. Büyümede dünyanın bir numarası oldu.
ABD Başkanı Kudüs'ü İsrail'in başkenti yapıyorum dedi. Kocaman bir imza ile işi halledebileceğini zannetti. Ankara'dan bir ses yükseldi, Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir denildi. Filistin bundan sonra daha fazla ülke tarafından tanınacak ve bu sorun sona erecek. Türkiye olarak bu konuda çalışmalarımızı sürdüreceğiz."
