Başkasının yerine oruç tutulur mu? Oruca dair en çok merak edilen soruların cevabını Furkan Haber olarak veriyoruz.
Ramazan ayının gelmesi ile beraber Müslümanlar bu yıl da bazı soruların cevabını merak ediyor. Onlardan biri de; bir kimse başkasının yerine oruç tutabilir mi? Oruca dair en çok merak edilen soruların cevabını Furkan Haber olarak veriyoruz.
Oruç gibi bedenle yapılan ibadetlerde hiçbir şekilde vekâlet caiz değildir, Bunları yükümlünün kendisinin yapması gerekir.
İbadetler başlıca üç çeşittir
Birinci maddede belirtilen namaz, oruç gibi bedenle yapılan ibadetlerde hiçbir şekilde vekâlet caiz değildir. Bunları yükümlünün kendisinin yapması gerekir. Çünkü bu ibadetlerin insanın hem bedeni hem de ruhu üzerinde çok önemli ve olumlu etkisi vardır. Bunu ancak bu ibadetleri yapanlar hissedebilir.
Bedeni bir ibadet olan Ramazan orucunu sağlığı yerinde olanlar tutar. Eğer oruç tutamayacak derecede hasta olursa orucu erteler, iyileşince tutamadığı günler sayısınca orucu bizzat kaza etmesi gerekir.
Oruç tutmaya gücü yetmeyen düşkün ve yaşlı kimseler ile ömür boyu iyileşme ümidi olmayan hastalar, mali yönden güçleri varsa, fidye verirler. Bu durumda olan kimseler, eğer ileride oruç tutacak duruma gelirlerse tutamadıkları oruçları kaza etmeleri gerekir, önceden verdikleri fidyelerin hükmü kalmaz, bunlar nafile bağış sayılır.
Görülüyor ki bedenî ibadetlerin mükellefler tarafından bizzat yapılması gerekir. Bu sebeple bir Müslüman başkasının yerine namaz kılamaz, oruç tutamaz. Ancak Allah rızası için kıldığı namazın, tuttuğu orucun, verdiği sadakanın ve okuduğu Kur’an’ın sevabını başkalarına, özellikle ölülerden dilediği kimselerin ruhlarına bağışlayabilir ve bağışlanan bu sevaplardan ölüler yararlanır. Fakat bu bağışlar ölünün namaz ve oruç borçlarının yerine geçmez, onu sorumluluktan kurtarmaz.