Kürtaj:
Bugün dünyada her yıl 50 milyon kadın kürtaj oluyor. Her gün 200’ün üzerinde kadın karnındaki çocuğu aldırmak isterken hayatını kaybediyor. Korkunç rakamlar bunlar. Üstelik fotoğrafın tamamını bilmiyoruz. Sadece Dünya Sağlık Örgütü’nün 2005 raporundan öğrendiğimiz kadarıyla aktarabiliyoruz. Türkiye’de durum çok farklı değil. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması’nın 2003 raporuna göre, Türkiye’deki her 100 gebelikten 15’i istenmediği için sonlandırılıyor. Ülkemizde kürtaj oranının diğer ülkelere nazaran hızla arttığı belirtilen raporda yaş gruplarına göre kürtaj olma oranları da veriliyor. Buna göre, kürtaj oranı 15-19 yaş grubunda yüzde 6, 20-24 yaş grubunda yüzde 7, 25-29 yaş grubunda yüzde 20, 30-34 yaş grubunda yüzde 27, 35-44 yaş grubunda yüzde 38 ve 45-49 yaş grubunda yüzde 42.
Daha vahimi ise küçük yaşta hamile kalarak bebeğinden kurtulmak isteyen, ebeveynlerinden saklayarak bir saat içinde kürtaj olup sonra evinin yolunu tutan genç kızların durumu. Türkiye’de yasalara göre 18 yaşından küçüklerin kürtaj olması yasak. Ancak, doktorlar 14-15 yaşındaki kızların muayenehanelerde kürtaj yaptırdığını söylüyorlar. Ne kadar mı? Sayısı belli değil. Kayıtları tutulmuyor çünkü. Hayat Vakfı’nın 34 ilde yaptığı araştırma ise kürtajın bir başka boyutunu gözler önüne seriyor: Kürtaj yaptıran kadınların yüzde 47,3’ü çok pişmanken yüzde 36’sı değil. Geri kalan kısmı da duygularını tanımlayamıyor.
2004-2008 arasında gerçekleşen her 100 gebelikten 10 tanesi kürtaj ile sonlandırılıyor.
Tecavüz ve Ahlaksızlık:
ABD’de insanlığın iflas ettiği olay!
ABD’de SAN Francisco yakınlarındaki Richmond’da bir lisenin bahçesinde yaşanan ‘insanlığı bırakın, hayvanlığa bile yakıştırılmayacak bir olay yaşandı. Etraftakiler bu insanlık dramını izleyip fotosunu çekmekle yetindiler.
ABD’de piknik alanında 10 genç bir kıza tecavüz etti. Çevreden geçen 25 kişiden hiçbiri yardım etmedi, hatta bazıları fotoğraf çekti.
SAN Francisco yakınlarındaki Richmond’da bir lisenin bahçesinde 10 kadar gencin 15 yaşındaki bir kıza tecavüzüne tanık olan çevredeki birçok kişinin sadece seyredip sessiz kalması ABD’de günün konusu oldu. Olay Richmond Lisesi’nde yaşandı. Çete mensubu ve yaşları 21’den küçük 10 erkek, genç kıza 2.5 saat süreyle piknik masasında tecavüz etti. Polis memuru Mark Gagan’ın verdiği bilgiye göre, bu sırada gelip geçenlerin sayısı 25’i bulmasına rağmen kimse genç kızın yardımına koşmadı.
Bazıları güldü, bazıları teşvik etti!
HATTA bazıları gülerek tecavüzcü gençleri teşvik etti, bazıları da cep telefonlarıyla olayın resimlerini çekti. Polis Gagan, çevredekilerin ruh halini anlatırken “Linç psikolojisi hâkim olmuş. Barbarca” dedi. Tecavüz, 2 gencin eylemleriyle ilgili böbürlenmelerini işiten bir kadının polisi aramasıyla ortaya çıktı. Yaşları 16-21 arasında değişen 5 şüpheli, geçen hafta sonu tutuklandı, kurban tedaviye alındı. 120 bin nüfuslu Richmond, ABD’nin en çok suç işlenen kentleri arasında.
Bu lisede 90 kız öğrenci hamile yada anne
ABD’nin Tennessee eyaletine bağlı Memphis kentindeki bir lisede, 90 kız öğrencinin hamile yada doğum yapmış olduğunun ortaya çıkması Amerikan kamuoyunda şok etkisi yarattı.
Frayser Lisesi’nde, eğitim gören, yaşları 13 ile 17 arasında değişen kız öğrencilerden yüzde 26’sının hamile olduğu yada bu eğitim yılı içinde doğum yapmış oldukları belirtildi. Amerikan televizyonlarında geniş yer bulan haberlere göre, çocuk yasta anne olan öğrencilerin en yoğun olduğu okullardan biri olan Frayser Lisesi’nde, 508’i kız, toplam 978 öğrenci eğitim görüyor. Her dört kız öğrenciden birinin hamile yada anne olduğu lisedeki hamilelik oranı, Memphis kentinin yüzde 15-20 arasında bulunan, küçük yaşta hamile kalan kız çocukları oranını da geçiyor.
Reşit olmayan yaşta hamilelik, dünyada en çok ABD’de yaşanıyor. Hastalık Önleme ve Denetleme Merkezi’nin verilerine göre, ABD’de her üç genç kızdan biri, 20 yaşına varmadan hamile kalıyor. Ülkede, bir yılda yaşları 13 ile 19 arasında değişen 750 bin genç kız hamile kalıyor. Bu hamileliklerden yüzde 80’inin istenmeyen, yüzde 81’inin de evlilik dışı ilişkilerden kaynaklanan hamilelikler olduğu belirtiliyor.
CİNAYET
Annesini öldürdüğü sabah SBS’ye girdi
Adana’da annesini tek kurşunla öldüren R.A., cinayet gerekçesi olan Seviye Belirleme Sınavı’na (SBS) polis korumasında girdi. Okulunda sürekli takdirname alan 11 yaşındaki kız çocuğunun, SBS’de 400’ün üzerinde puan beklediği öğrenildi.
Adana’da Seviye Belirleme Sınavı’na (SBS) girmesini istemeyen annesini uyurken tabancayla öldüren 11 yaşındaki kız çocuğu cinayetin işlendiği gün, polis tarafından SBS sınavına götürüldü. Başarılı bir öğrenci olan ve soruların büyük kısmını yanıtlayan R.A.’nın sınavdan 400’ün üzerinde puan beklediği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre önceki sabah annesi Songül A’yı tek kurşunla öldüren R.A., cinayetten sonra Çocuk Şube Müdürlüğü’nde korumaya alındı.
SINAVA GİRMEK İSTEDİ
R.A.’nın, suç aleti tabancanın da içinde bulunduğu çantasına, temiz giysi, kalem, silgi, nüfus cüzdanı ve SBS giriş kağıdını koyduğu tespit edildi. R.A’nın kendisini gözlem altına alan polislere, “Babaanneme gidip üstümü değiştirecektim. Daha sonra da sınavıma girecektim” dediği öğrenildi. R.A’nın sınava girme isteği ise polis korumasında yerine getirildi.
GİRİŞTE BEKLEDİLER
Türk Ceza Kanunu’na göre suçu işlediğinde 12 yaşını doldurmayan R.A’ya cezai işlem yapmadan, yalnızca çocuklara özgü güvenlik önlemleri almakla yükümlü Emniyet Müdürlüğü ekipleri, küçük kızın kırtasiye ihtiyaçlarını alarak 23 Nisan İlköğretim Okulu’na götürdü. R.A. diğer öğrencilerle aynı sınıfta sınava girerken, sınıf ve okul girişinde sivil giysili polis memuru sürekli bekledi. Sınav sonuna kadar içerde kalan ve soruların büyük bölümünü çözen R.A. daha sonra SHÇEK’e ait Şükrü Tülay Yetiştirme Yurdu’na yerleştirildi.
“Annem tecavüze göz yumdu, öldürdüm”
16 yaşındaki genç kızın ifadesi tüyler ürpetti
Taksici sevgilisiyle birlikte öldürdüğü annesinin cesedini tiner döküp yakan 16 yaşındaki genç kızın ifadesi tüyler ürpetti. Genç kız, annesinin sevgilisinin kendisine tecavüz ettiğini, buna ses çıkarmadığı için de annesini öldürdüğünü söyledi.
Geçtiğimiz yıl Mayıs ayında meydana gelen olayda Zonguldak Kız Meslek Lisesi öğrencisi T.Y.B.,(16) taksici sevgilisi O. D. (34) ile birlikte annesi Gülsüm G.’yi bıçaklayarak öldürdü. T.Y.B. ve O.D., cinayetin ardından Gülsüm G’nin cesedini Kozlu beldesindeki ormanlık alandaki kullanılmayan kaçak maden ocağına götürüp üzerine de tiner dökerek yaktı. Tinerin parlamasıyla vücutlarında yanıklar oluşan iki sevgili, yaralarını tedavi ettirmek için gittikleri hastanede şüphe çekti. Polisin ifadelerini aldığı sevgililerden O. D. gözaltına alındı, genç kız da hastaneden kaçtı, ancak kısa bir süre yakalanmıştı.
SUÇUNU İTİRAF ETTİ
‘Kasten adam öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle sevgilisiyle birlikte aynı davada yargılanan genç kız , Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, annesinin sevgilisi olduğunu öne sürdüğü S. A.’nın kendisine tecavüz ettiğini, buna göz yumduğu için de annesini bıçaklayarak öldürüp, iz bırakmamak için de cesedini maden ocağında yaktığını itiraf etti. Cinayeti T.Y.B.’nin tek başına işlediğini iddia eden 1 çocuk babası O.D. ise, “Benim tek suçum, olay sırasında evde olmam” dedi. Duruşmada Gülüm G. ile ilişki yaşadığını kabul eden S. A, genç kıza tecavüz ettiği iddiasını kabul etmedi.
Gençliğin içler acısı hali
Çeteye katılmış olan gençlerden 17 yaşındaki birisinin kendi ağzından sözleri:
“Annem, babam bana maddî olarak her şeyi sağladılar. Hatta babamın arabasıyla istediğim zaman çıkma hakkım bile var ama bu yeterli değil. Alabildiğine bağımsız yaşamak istiyorum. Hayatta hiçbir şey bana mutluluk vermiyor. Dünyadaki her şey çok maddî ve adi, hayatta hiç zevkim kalmadı. Arabayla hızlı gitmek bana haz veriyor. Gelecek için hiç ümitli değilim. Hayat bana ne verecek? Zaten bence hayat otuz yaşında biter. Ancak büyük maddî imkânlar bana mutluluk verebilir. Hiç kanaatkâr değilim. Şimdilik tek amacım çok lüks bir arabam olması. Arkadaşlarla değişik şekillerde vakit geçiriyoruz. Tabii, içki de var. Kendimi bir boşlukta hissediyorum. Sıkıldığım zamanlar sırf kendimi aldatmak için arkadaşlarla birlikte oluyoruz. Babamdan ve annemden aldığım para yetersiz kalırsa ya da para çalamazsam, çaldıklarımı satamazsam, hem para bulma, hem de serüven yaşamak için kalabalık mağazalarda, süpermarketlerde alış veriş yapanların çantasından cüzdan yürütüyoruz…”
Ülkemizde suçların yaklaşık olarak yarısını, 25 yaşın altındaki yaş diliminde bulunan çocuklar ve gençler işlemektedir. İleri yaşlarda suç işleyenlerin yüzde doksanının çocukluk ve gençlik çağında suç işledikleri saptanmıştır.
Prof. Dr. Özcan KÖKNEL’in bu yazısı, Kimliğini Arayan Gençliğimiz, Altın Kitaplar Yayınevi, İstanbul, 2001, 1. baskı, s.356 vd. sayfalardan alınmıştır.