Mladenov yaptığı açıklamada, işgal edilen Filistin topraklarında yapılacak yeni Yahudi yerleşim yerlerinin, Batı Şeria’nın kuzey ile güneyinin yanı sıra Kudüs ile Beytüllahim arasındaki iletişimi keseceğini belirtti.
Mladenov, Birleşmiş Milletlerin Libya özel temsilcisi olarak atanmasından önce Güvenlik Konseyi üyelerine yaptığı son konuşmasında, işgal rejiminin, uluslararası hukuka aykırı yerleşim faaliyetlerini derhâl ve tamamen durdurmasını öngören Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2334 sayılı kararının uygulanması çağrısında bulundu.
8 aylık bir kesintiye rağmen 2020'de inşa edilen yerleşim birimlerinin 2019 rakamlarıyla eşit olmasının endişe verici olduğunu belirten Mladenov, bunların yaklaşık yüzde 50'sinin, Filistin devleti için hayati önem taşıyan Batı Şeria'nın en merkezinde yer aldığını belirtti.
Mladenov, Batı Şeria ve Kudüs'teki Yahudi yerleşkelerinin Birleşmiş Milletler kararlarının ve uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu aktararak, söz konusu yerleşkelerin, "İşgal girişimini sağlamlaştırdığını ve iki devletli bir çözüme ulaşma olasılığını baltaladığını" sözlerine ekledi.
İşgal altındaki Batı Şeria'da yerleşim merkezlerinde çok sayıda yeni konut inşasının onaylandığını ya da ihale edildiğini ve Filistin'e ait yapıların yıkımlarında ise genel bir artış olduğunu kaydeden Özel Koordinatör Mladenov, işgal rejiminin, uluslararası hukuka aykırı yerleşimlere son vermesi gerektiğini vurguladı.
BM Güvenlik Konseyinin Aralık 2016'da aldığı 2334 sayılı karar, siyonist işgal rejiminin, işgal altındaki Filistin topraklarında tüm yerleşim faaliyetlerini derhal durdurmasını içeriyor.
BM Libya Özel Temsilciliği görevine atanan Mladenov, ocak ayında ise Norveçli diplomat Tor Wennesland'ın BM Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörlüğü görevini kendisinden devralacağını da bildirdi.
Siyonist işgal rejminin, 1967'de işgal ettiği Batı Şeria'da 250'den fazla yasa dışı Yahudi yerleşim merkezi bulunuyor. Bu yerlerde 600 binden fazla işgalci Yahudi bulunuyor.
Uluslararası hukuka göre, işgal altındaki topraklarda bulunan tüm Yahudi yerleşim alanları yasa dışı kabul ediliyor.
