Yapılan araştırmalarda 1970 yılında ABD ve Avrupa'da boşanma oranı yüzde 10 civarındayken, günümüzde bu oran yüzde 50'ye kadar yükseldi. Boşanma oranlarıyla birlikte evlilik dışı çocuk sahibi olma oranı ABD'de yüzde 41 olarak belirlendi. Eurostat Avrupa istatistik Kurumu'nun yayınladığı son araştırma Batı'da ailelik kurumu bitiyor mu tartışmasını yeniden alevlendirdi. Eurostat'ın araştırmasına göre İzlanda'da dünyaya gelen çocukların yüzde 64'ü evlilik dışı birliktelik sonucu doğuyor. Bu oran Fransa'da yüzde 55, İngiltere'de 47 ve Almanya'da yüzde 33 olarak kaydedildi. Analistler 1970'lerde bu oranın yüzde 5 seviyesinde olduğunu belirtiyorlar. İngiliz Ulusal İstatistik Bürosu'nun yaptığı araştırmaya göre ülkede 1 milyon çift aynı evde yaşamıyor. Araştırmada, aile yaşamı açısından yeni bir olgunun oluştuğu ve resmi deyişle "ayrı evlerde beraberlik" olarak sınıflandırıldığı belirtiliyor. Bunun sonucu olarak, İngiltere'deki çocukların yüzde 46'sının 16 yaşından önce ebeveynlerinden ayrıldıkları görülüyor. Özellikle Avrupa'da bu krizin önüne geçmek için aile kurumunu teşvik edici yasalar çıkarılmasına rağmen, boşanma ve evlilik dışı ilişki oranı her geçen gün artıyor. Yeni moda; boşanma fuarları Bununla birlikte Avrupa ve ABD'de "yeni bir başlangıç" adıyla boşanma fuarları düzenleniyor. Bu fuarlar ayrılan çiftlere psikolojik destek sağlayarak bu zor dönemlerini atlatabilmek için onlara yardımcı olmayı amaçlıyor. Refah ve gelir seviyesinin yüksek olduğu yerlerde boşanma oranlarının yüksek olduğuna dikkat çeken uzmanlar, yoğun çalışma hayatına katılan kadın ve erkeklerin aileden uzaklaşması, tek başına hayat kurmayı özgürlük olarak algılama, bireysel zevklerin ön plana çıkmasının boşanma sürecini hızlandırdığını belirtiyor. Bunun sonucunda da ABD ve Avrupa'da aile kurumu, boşanma oranlarının artışıyla birlikte önemini giderek yitiriyor.