Enis Berberoğlu adına İstinaf başvurusunda bulunan Avukat Murat Ergün, yerel mahkemenin müvekkili hakkındaki mahkumiyet kararının kaldırılarak müvekkilinin beraatine ve tahliyesine karar
verilmesini istedi.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmek üzere Enis Berberoğlu hakkındaki mahkumiyet kararını veren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne İstinaf başvurusunda bulunan Avukat Murat
Ergün, Can Dündar'a MİT TIR'larına ilişkin belgelerin müvekkili tarafından verildiğinin ispatlanamadığını savundu.
İstinaf dilekçesinde, Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan davaya konu görüntülerin Can Dürdar'a verildiği öne sürülen 27 Mayıs 2015 tarihinde müvekkili Enis Berberoğlu'nun milletvekili olmadığını
belirten Avukat Ergün, Can Dündar'ın kitabında kendisine görüntüleri veren kişinin milletvekili olduğunu yazdığını ifade etti.
Müvekkili ile Can Dündar arasında o gün yapıldığı ve 22 saniye sürdüğü öne sürülen görüşmenin, ikisi arasındaki sayısız görüşmeden bir farkı olmadığını ifade eden Avukat Ergün, "Müvekkilim, diğer
görüşmelerinde olduğu gibi bu görüşmesini de milletvekili adayı olan kendisi ve yardımcısı olduğu CHP Genel Başkanı'nın iletişim ve medya ilişkileri bağlamında gerçekleştirmiştir. Konuşma saatinde
müvekkilimin İstanbul Şişli'de olması da bu bölgenin kendi seçim bölgesi olması nedeniyledir. Şişli bölgesinden aday olan bir siyasinin Şişli'de bulunmasını neye yoralım? Hayat tecrübesi akla ne
getiriyor? Görüldüğü gibi HTS kayıtları içerik olarak müvekkilimin aleyhine değil tam tersine lehinedir. Ancak bu denli açık olmasına rağmen lehe olan bir kanıtın sanığın aleyhine sunuluyor olması
kabul edilemez bir durumdur. Sınırlı bir veriye ve kısmen kesilip yapıştırılmış bir ekran görüntüsüne dayanılarak '27 Mayıs 2015 günü Can Dündar ile Kadri Enis Berberoğlu telefon görüşmesi yapmış,
suçluyu bulduk' diyerek hazırlanan iddianame, kendinden çok önce başlayan bir sürecin meyvesidir" dedi.