Baba Esad, ilk katliamını 1979 yılında Halep'te Topçu Okulu'nda gerçekleştirdi ve 83 kişinin ölümüne, 54 kişinin de yaralanmasına neden oldu. Hafız Esad'ın ikinci katliamı 9 Mart 1980 tarihinde İdlib'teki Jisr al-Shughour adlı bölgede yaşandı. Bölge halkı Esad rejimini protesto edince katliama uğradı. Bu katliamda ise füze ve havan topu kullanıldı. 1980 yılında Esad ard arda Suriye'nin 4 farklı bölgesinde de ne yazık ki bu katliamlarını sürdürdü. Souk al-Ahad bölgesinde 192 kişi, Al-Masharqah'da en az 100 kişi, Bustan Al-Qasr'da 35 kişi katledildi. Daha sonra Aqyol bölgesinde bulunan El-Almagly meydanında ise 2 binden fazla genç katledildi. Ardından 1980 tarihinde Tadmor Hapishanesinde bin tutukluyu öldürdü. Katliamlarını sürdüren Hafız Esad, bir alevi köyüne yapılan terör saldırısını bahane ederek 1981'de Hama'da 14 yaş üzeri 400 Sünni kökenli erkeği katletti. HAMA KATLİAMINDA ZEHİRLİ GAZ 2 Şubat 1982'de tarihin en büyük katliamlarından sayılabilecek Büyük Hama Katliamını gerçekleştirdi. Bu katliamda ölenlerin sayısı İngiliz kaynaklarına göre 40 bin civarında. Hafız Esad'ın küçük kardeşi Rıfat Esad komutasındaki 12 bin Suriye askerinin müdahil olduğu vahşette tıpkı İdlib'te olduğu gibi zehirli gaz kullandığı ispat edildi. 6 Mayıs 2011'de ise oğul Esad'ın katliamları başladı. Humus'ta rejime destek vermeyen yüzlerce masum Mayıs 2014'te imzalanan ateşkese kadar katledildi. Cesetlerin çoğu toplu mezarlarda bulundu. Dünya kamuoyu Suriye ordusunun adeta haritadan sildiği kasabaları, köyleri burada yaşayan sivillerin katledilmesini BM'ye taşıdı, ancak burada Çin ve Rusya'nın veto engeline takıldı. 21 Ağustos 2013 tarihinde ise Şam'ın doğusundaki Guta bölgesine yapılan sarin gazı saldırısında 1729 kişi vahşice katledildi. Muhaliflerin iddiasına göre saldırıyı Suriye Ordusu gerçekleştirdi. Ancak Şam bu iddiayı reddetti ve saldırıdan ABD destekli muhalifleri sorumlu tuttu. Olay halen aydınlatılamadı. Benzer bir katliam da dün yaşandı. İdlib'te yaşanan saldırılarda da zehirli gazdan onlarca masum hayatını kaybetti. Konu tekrar BM gündemine taşındı. Dünyadan infial uyandıran saldırı sonrası Suriye sessizliğini korurken, Rusya'dan yapılan açıklamalarda ise Suriye rejimine ait uçakların, muhaliflere ait bir kimyasal silah deposunu vurduğunu, sivillerin bu depodan sızan gazdan etkilendiğini iddia etti.