ABD Başkanı Joe Biden, ziyareti öncesinde Washington Post’a “Suudi Arabistan’a neden gidiyorum” başlıklı bir makale yazdı.
“ABD’nin bölgedeki iletişimi açısından daha umut vaat eden bir dönemi başlatmak için Ortadoğu’ya gideceğim” diyen Biden, özetle amacının Suudi Arabistan’la stratejik ortaklığı güçlendirmek olduğunu belirtti.
BIDEN’I REDDEDEN PRENS
ABD ile Suudi Arabistan ilişkileri bir süredir sorunlu. Özellikle Cemal Kaşıkçı cinayetine dair istihbarat raporunun yayımlanması ve ABD’nin bu nedenle 76 kişiye yaptırım uygulaması, ilişkileri soğutmuştu. Üstüne Ukrayna krizinde, Suudi Arabistan’ın özellikle enerji piyasalarının kontrolünde ABD’nin isteklerine uyum göstermemesi, ilişkileri daha da sıkıntılı hale getirmişti.
Öyle ki, Biden ile Prens Muhammed bin Selman’ın iletişimi asgariye inmişti. ABD’nin ünlü finans gazetesi Wall Street Journal’ın 9 Mart 2022 tarihli haberine göre Beyaz Saray, Biden ile Muhammed bin Selman arasında bir görüşme ayarlamaya çalışmıştı. Biden prensten hem Ukrayna’ya destek isteyecekti hem de enerji piyasalarının kontrolü için harekete geçmesini… Ancak prens bu görüşmeyi reddetti. Tersine, 16 Nisan 2022’de Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüştü ve iki ülke, petrol piyasalarının kontrolü konusunda yakın hareket etmeyi sürdürme kararı aldı.
Suudi Arabistan sadece Rusya’yla değil, Çin’le de bazı alanlarda yakın hareket etmek istiyordu. Wall Street Journal’ın 15 Mart 2022 tarihli haberine göre, Suudi Arabistan, petrolü dolar yerine Yuan üzerinden satmak için Çin yönetimiyle görüşüyordu.
ORTADOĞU’DA YENİ İTTİFAK MODELİ
Oysa ABD, NATO’nun yeni stratejik konseptine de yazdırdığı gibi Rusya’yı doğrudan tehdit, Çin’i stratejik rakip görüyordu. Riyad’ın Moskova ve Pekin’le ilişkisi hem ABD’nin bu stratejisine aykırıydı hem de ABD’nin gücünü azalttığı Ortadoğu’da kurmaya çalıştığı yeni ittifak modeline uymuyordu.
ABD, bir süredir “hava savunma sistemi entegrasyonu” adı altında, merkezinde İsrail’in olduğu bir yeni ittifak modeli oluşturmaya çalışıyor. Bu modelle ilgili bölgede ilk konuşan İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, ülkesinin “Ortadoğu hava savunma ittifakı”na katıldığını duyurmuştu. Ardında Ürdün Kralı 2. Abdullah, “Ortadoğu NATO’sunu destekleyecek ilk insanlardan biri ben olurum” demişti (DW, 3.7.2022).
Bu arada Wall Street Journal gazetesi, hükümet kaynaklarına dayandırdığı haberinde, bazı ülkelerin savunma alanında işbirliği için Mısır’da gizli görüşmeler yaptığını duyurdu. Habere göre o ülkeler İsrail, Suudi Arabistan, Katar, Ürdün, Mısır, BAE ve Bahreyn’di.
Yine önemli gelişmelerden biri, İsrail’in, ilk kez Fas’ta yapılan bir askeri tatbikata gözlemci olarak katılmasıydı. Bir ABD planı olarak BAE, Bahreyn, Sudan ve Fas’ın İsrail’le “İbrahim anlaşmaları” imzalayarak ilişkilerini normalleştirdiğini anımsatalım.
SUUDİLERİ ÇİN-RUSYA’DAN KOPARMA HEDEFİ
NATO benzeri bir yapı inşa edebilmek pek olası görünmüyor ancak ABD’nin o yolu açabilmesi için bir “hava savunma ittifakı”nı zorlayacağı anlaşılıyor. İşte Biden’ın Suudi Arabistan’ı ziyaret etmesinin önemli nedenlerinden biri bu.
Tabii Biden stratejik planda, Çin ve Rusya’ya karşı en geniş ittifaklar zinciri kurabilmenin ve özellikle Suudi Arabistan gibi ülkeleri, Çin ve Rusya’yla yakın çalışma eğiliminden koparmanın peşinde.
Nitekim Washington Post’a yazdığı makalede Biden şöyle diyor: “Rusya’nın saldırganlığına karşı durmalıyız, kendimizi Çin’le mücadele için en iyi yere konumlandırmalıyız. Bunları yapabilmek için de bu çıktılara katkıda bulunabilecek ülkelerle doğrudan çalışmalıyız. Suudi Arabistan bu ülkelerden birisi.”