Prof. Dr. Sedat Kiraz, konuyla ilgili olarak bazı açıklamalarda bulundu ve AAA hastalığının Türkiye'de yüksek oranda görüldüğünü ifade etti.
Kiraz, bu hastalığın Akdeniz havzası civarında yaşayan Yahudi, Ermeni, Kuzey Afrikalı, Arap ve Türk popülasyonlarını etkilediğini ve yaşam boyu süren bir hastalık olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Kiraz, açıklamalarının devamında ise hastalığın genetik olduğunu beirtilerinin ise 38-40 derece arasındaki ateş, karın zarı veya akciğer zarı iltihabı, karın ya da göğüs ağrısı olduğunu söyleyerek şunları ifade etti: "Eklemlerde özellikle diz ve ayak bileklerinde ağrı şişlik, Ailesel Akdeniz Ateşi hastalığının en belirgin özellikleri arasındadır. Özellikle egzersiz sonrası kas iltihabı ve ağrısı görülebilir"
TEHLİKELİ SONUÇLARA YOL AÇABİLİR
''Hastalık yüzde 85 hastada 20 yaş öncesi başlar ve 40 yaş sonrası başlaması çok çok nadirdir. Tanı konulmaması halinde ya da düzenli ve etkin tedavi alamayan hastalarda böbrekler, karaciğer, kalp organlarda fonksiyon kaybı olabilir'' diyen Kiraz, bu gibi durumlarda hastalarda böbrek yetmezliği geliştiğini ve diyaliz ihtiyacının meydana gelebileceğini belirtti.
Devamında ise "Düzenli ilaç tedavisi ile yüzde 65 oranında tam hastalık kontrolü elde edilebildiğini'' vurgulayan Kiraz, bu şekilde yüzde 30 kısmi kontrol sağlandığını, yüzde 5 hastada ise tedaviden yanıt alınamadığını kaydetti. Kiraz,ayrıca ilaç tedavisinin ömür boyu olduğunu ifade ederek, gebelik ve süt verme dönemleri de dahil kesinlikle kesilmemesi gerektiği uyarısında bulundu.