Avrupalı araştırmacılar, ay tozunun simüle edilmiş örneklerinden solunabilir oksijeni çıkarabilecek bir sistem üzerinde çalışıyor. Glasgow Üniversitesi'nden kimyager Beth Lomax, konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Ay'da bulunan kaynaklardan oksijen alabilmek, hem nefes alma hem de yerel roket yakıtı üretme konusunda gelecekteki ay yerleşimcileri için son derece yararlı olacaktır” dedi.
Ceren Kırın'ın webtekno'da yer alan haberine göre, geliştirmekte oldukları yeni sistemlerini Hollanda'nın Noordwijk şehrinde bulunan Avrupa Uzay Araştırma ve Teknoloji Merkezi'nin (ESTEC) Malzeme ve Elektrik Bileşenleri Laboratuvarı'nda test eden bilim insanları, şu an için prototipler üzerinde çalışıyor ancak sistemin gerçek ay tozu üzerinde de başarıya ulaşacağı bekleniyor.
Ay, regolit (TÜBATerim: Kayaçların fiziksel, kimyasal ve biyolojik süreçlerle ayrışması ve parçalanması sonucu oluşmuş ve fazla taşınmamış, türediği anakayanın üzerinde yer alan değişken kalınlıktaki tutturulmamış gereç) taklidi ismi verilen sahte ay tozunun, su üretmek için hidrojen kullanılarak demir oksitlerin kimyasal olarak indirgenmesi ve sudaki oksijenden hidrojenin ayrılması için yapılan elektroliz işlemi gibi deneylerdekine benzer şekilde kullanıldığını söyleyebiliriz.
HEDEF DAHA KOLAY NEFES ALDIRMAK
Tüm bu çalışmaların amacının Ay'da işlev görebilecek bir sisteme öncülük edeceği de gelen bilgiler arasında. ESTEC bilim insanları, 2020'lerin ortalarında Ay'da çalışmak için hazır olacak işlevsel bir sisteme sahip olmayı hedefliyor. Gelecekteki çalışmaları yürütecek ay kaşifleri ve araştırmacılarının böyle bir cihazla donatılmış olarak Ay’a gitmesi halinde biraz daha kolay nefes alabilmeleri amaçlanıyor.
Ay tozunun şu an değerli bir kaynak olarak görülebildiğinden de bahseden bilim insanları, NASA’nın astronotlar Ay'a ilk gittiğinde ay tozunun yarattığı potansiyel tehlikeler konusunda son derece endişeli olduğunu da sözlerine ekliyor. İnsan hücrelerini öldürebildiği ve DNA'yı değiştirebileceği ortaya çıkan ay tozu için endişelenmek doğru gibi duruyor. Çalışmaların alacağı şekli ve sonuçlarını merakla bekliyoruz.
