Suriyeli mültecilere anne babalık yapan İstanbul Ümraniye'de yaşayan Sacide ve Şerafettin Demir, 80 kişilik 11 Suriyeli aileye sahip çıkıyor. Demir çiftinin Suriyeli mülteciler ile tanışması 3 yıl öncesine dayanıyor. Demir çifti ilk olarak 3 yıl önce zor durumdaki bir Suriyeli aileyi dairelerinden birine yerleştirdi. Demir çiftinin kol kanat gerdiği aile, Suriye'deki yakınlarını da İstanbul'a çağırdı. Demir çifti yeni gelen ailelere de sahip çıktı. Apartmanındaki 4 daireyi Suriyelilere veren çiftin yardımları bununla da bitmedi. Suriyeli 6 aileye kefil olan Demir çifti, onları da başka evlere yerleştirdi. AİLE OLDUK Savaştan mağdur olup Türkiye'ye sığınan insanlara yardım etmeyi borç bildiklerini söyleyen Şerafettin Demir, “Aileler yanımıza geldiğinde bir kuru tahtadan başka bir şey yoktu. Biz onlarla birlikte aynı sofrada yemek yedik, beraber güldük beraber ağladık. Onlar da bize saygıda sevgide kusur etmeyip, bize yardımcı olmak için uğraşıyorlar. Böyle bir aile olduk” dedi. KISKANIYORLAR Demir, “Bir aileyle fazla ilgilendiğimiz zaman diğer aileler kıskanıyor. Bizi, 'anne baba' olarak gördükleri için aralarında ayrım yapmadan eşit davranmaya çalışıyoruz. Çocuklar bize 'dede' diyor. Onlarca torunumuz var. Bunlar çok güzel duygular. Geçen yıl Bursa'da bir ameliyat geçirdim. Onlar burada İstanbul'dalardı. Hepsi gelip ziyaret etmek istedi. Aramızda öyle bir bağ oluştu ki, savaş bittiğinde geri dönmek isterlerse çok üzüleceğiz” ifadelerini kullandı. YETERSİZ KALIYORUZ Ağır bir yükü taşımaya çalıştıklarını dile getiren Sacide Demir, mültecilerin her türlü ihtiyaçları için çabaladıklarını fakat zaman zaman yetersiz kaldıklarını belirtti. Demir, “Mülteciler çok onurlu davranıyor. İhtiyaçları olmasına rağmen söylemeye çekiniyorlar. Bu yüzden biz onları takip ediyoruz” diye konuştu. Allah onlardan bin kere razı olsun Suriyeli ailelerden 5 çocuk babası Muhammed Kumkum, Halep'te bulunan tornacı dükkânının bombalar ile yerle bir olduğunu anlattı. Şeker hastası olan Kumkum, ağır şartlarda çalışamayacağı için kendi mesleğinde iş arıyor. 20 aşındaki kızı Hacer ve 14 yaşındaki oğlu Muhammed'in tekstil atölyesinde çalıştığını söyleyen Kumkum, “Çocuklarım okul çağında ama eğitim alamıyorlar. Onlar sayesinde geçiniyoruz. İki yıldır bu dairede yaşıyoruz. Allah onlardan bin kere razı olsun” dedi. YENİ BEBEK HEYECANI 27 yaşındaki Ahmet Gazal da Demir çiftinin sahip çıktığı bir Suriyeli. Mağazalara bebekler için puset dikerek geçimini sağlayan Gazal'ın eşi 3 aylık hamile. Şimdilerde bütün apartman yeni doğacak bebeğin heyecanını yaşıyor. Suriye'deki iç savaşta akrabalarını ve evlerini kaybeden Hind ailesi de, Demir çifti sayesinde hayata tutunmaya çalışıyor. Balıkçılık yaprarak geçinen aile, Demir çiftini çok sevdiklerini söylüyor. Doğum masraflarını karşıladılar Sacide ve Şerafettin Demir çifti ile tanışan ilk aile Suriyeli Masri ailesi oldu. Firas Masri ile eşi Nur Masri, 3 yıl önce Demir çiftinin yanına yerleşti. Daha sonra diğer akrabalarını da Türkiye'ye çağıran Masri ailesinin İstanbul'da İbrahim adını verdikleri bir oğulları oldu. Demir çiftinin torunları olarak gördüğü İbrahim, 80 kişilik mülteci ailesinin en küçük ferdi. İbrahim'in doğumu sırasında maddi sıkıntılar yaşayan Masri ailesine, yardım yine Demir çiftinden geldi. Ahmet Dede evini onlara açtı 93 yaşındaki Ahmet Süvari, oğlu Hasan Süvari ile birlikte Rovey Jlosy - Muhammed Nabo'ya sahip çıkıyor. Yunanistan'dan 1946 yılında Türkiye'ye geldiğinde zor günler geçiren 93 yaşındaki Ahmet Süvari, yıllarını geçirdiği dayalı döşeli evini, kendisi gibi çaresiz kalan Suriyeli aileye “bedelsiz” açtı. Ailenin kendisi gibi zorluk yaşamasını istemeyen Ahmet Dede, “İstedikleri kadar evimde yaşasınlar” dedi. Mültecileri almamak için her yolu deneyen Avrupa'ya bir ders de İzmir'den geldi. 93 yaşındaki Ahmet Süvari, dayalı döşeli evini Suriyeli bir aileye açtı. Türkiye'ye 1946 yılında eşiyle geldikten sonra parasızlık ve kimsesizlik nedeniyle büyük sıkıntılar yaşayan Ahmet Süvari, yıllar sonra dişinden tırnağından arttırdığı parayla dar bir yokuşta mütevazı bir ev sahibi oldu. EŞYALARIYLA VERDİ Eşini kaybedince 44 yıl yaşadığı ve çocuklarını büyüttüğü evinden ayrılarak üst kattaki oğlunun yanına yerleşen Süvari, eşyalı vini de Suriye'deki iç savaştan kaçarak yaşam mücadelesi veren Rohev JlosyMuhammed Nabo ile 2 küçük çocuğuna bıraktı. İSTEDİKLERİ KADAR EVİMDE YAŞASINLAR Türkiye'de 44 yılını geçirdiği 2 oda, 1 salon yuvasını hiç tanımadığı Suriyeli aileye bedelsiz açan Ahmet Süvari, yeni bir ülkede yaşamaya çalışmanın çok zor olduğunu iyi bildiğini söyledi. Ahmet Süvari, şöyle konuştu: “Hepimiz kardeşiz, kaderin o şamarını ben yedim, onlar da acı çeksin istemedim. İstedikleri kadar evimde yaşasınlar, ben onlara 'git' demem. Kimse onları ellemesin. İstedikleri kadar burada duracaklar.” Halep'te medikal sektöründe çalışan Muhammed Nabo, ilk günlerde çok zorlandıklarını söyleyerek “Hacı Baba, yuvasını bize verdi, o benim için artık bir babadır. Onu ve ailesini yabancı görmüyoruz. Bizi yalnız bırakmadı. Allah razı olsun. Elalem de görsün Suriyelilere yardım eden Hacı Baba gibiler var. Onlar da Suriyelilere yardım eli uzatsın” diye konuştu. HACI BABA'YI UNUTMAM Ülkesinde anaokulu öğretmenliği yapan 4 aylık hamile Rohev Jlosy ise “Hayalim ülkeme dönmek. Burada yine de garibanız, hep garibanız ama Hacı Baba'yı unutmam yine gelirim” dedi.